'100'den fazla kişi hak ihlali nedeniyle Baroya başvurdu'

TAKİP ET

Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, sokağa çıkma yasaklarının aylarca sürmesinin 1 milyon 809 bin kişinin özgürlüğünden mahrum bırakıldığını belirtti. Öncel, işkence uygulayanlara cezanın verilmemesinin işkence ile mücadelede engel olduğunu vurguladı.

10 Aralık İnsan Hakları Günü olması nedeniyle Şanlıurfa Barosu tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Baro Başkanı Abdullah Öncel okudu. Birleşmiş Milletler’in insan haklarını korumasında ideallerinin oldukça gerisinde kaldığını belirten Öncel, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 71. yılındayız. Birleşmiş Milletler, barış, insan hakları ve demokrasi ideallerine dayalı uluslararası bir sistem oluşturma hedefiyle inşa edilmesine karşın maalesef bu ideallerin çok gerisinde kalmıştır. Birleşmiş Milletler örgütü de varoluş gerekçesiyle çelişir biçimde, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede, mülteci krizlerine müdahalede, küresel çapta doğal ve kültürel mirasın korunmasında, yoksullukla ve adaletsizlikle mücadelede, başta kadınlara yönelik olmak üzere her türlü ayrımcılığı sonlandırmada yeterince etkin olamamaktadır.” dedi.

 

‘Önleme ve koruma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi ihlalleri artırıyor’

Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine değinen Abdullah Öncel, “Türkiye’de, 2016 yılından bu yana önce doğrudan, 19 Temmuz 2018 tarihinden itibaren de resmen kaldırıldığı söylense de OHAL halen etkisini sürdürüyor. Bu durum, anayasal sınırlarından uzaklaşmasına ve kurumların baskı aracı haline gelmesine, keyfiyetin ve belirsizliğin kamusal alana hakim kılınmasına yol açmıştır. Hak ihlalleriyle mücadele alanını daraltmak anlamına gelen cezasızlık yaygınlaşarak yeniden üretilmiş ve neredeyse bir kural haline getirilmiştir. Şiddeti esas alan politikalar, yine 2019 yılında yaşanan yaşam hakkı ihlallerinin başlıca sebebini oluşturmaktadır. Öte yandan yaşam hakkı ihlalleri, sadece devletin güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen ihlaller değildir. Üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen fakat önleme ve koruma yükümlülüğünün yerine getirilmemesine neden olan ihlalleri de kapsamaktadır.” diye konuştu.   

 



‘Baroya 100’den fazla hak ihlali başvurusu yapıldı’

İşkenceyi uygulayan faillere ceza verilmemesinin işkence ile mücadelede en önemli engel olduğunu vurgulayan Abdullah Öncel, “Cezasızlık hâlâ işkence ile mücadelede en önemli engeldir. 2019 yılında baromuza 100’den fazla hak ihlali başvurusu yapılmıştır. Bu başvuruların yüzde 75’i işkence ve kötü muameleye ilişkin olup yüzde 25’i gözaltı ve cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlaline ilişkindir. Diğer taraftan OHAL ilanıyla birlikte cezaevlerindeki işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarında büyük bir artış görülmektedir.  Cezaevlerinde çeşitli gerekçelerle çıplak arama, kelepçeli muayene, ayakta tekmil vererek sayım uygulamalarına itiraz gibi girişte ve sonrasında devam eden kaba dayak, siyasi suçlardan tutuklananların terörist olarak yaftalanması ve bu gerekçeyle şiddete maruz kalmaları, her türden keyfi muamele ve keyfi disiplin cezaları, hücre cezaları, sürgün ve sevk uygulamaları yakın tarihte görülmedik boyutlara ulaşmıştır. Şöyle ki sağlığa erişim hakkı da sekteye uğramıştır. Keza en son ağır hasta olmasına rağmen Urfa T Tipi cezaevinde tutulan Emine Aslan Aydoğan yaşamını yitirmiştir.” ifadelerini kullandı.

 

21 milyon 809 bin kişi sokağa çıkma yasağından etkilenmiştir’

Baro Başkanı Abdullah Öncel, “2015 - 2016 yıllarında yoğun biçimde uygulanan, uygulandığı il ve ilçelerde yaşadığı bilinen en az 1,8 milyondan fazla kişinin en temel yaşam ve sağlık haklarının ihlâl edilmesine yol açan, Venedik Komisyonu ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin raporlarında gerek iç gerekse uluslararası hukuk açısından yasal dayanağının bulunmadığı açıkça belirtilen ‘aralıksız süren sokağa çıkma yasakları’ daha kısa süreli ve küçük ölçekli de olsa tüm olumsuzlukları ile birlikte 2019 yılında da sürmüştür. Aylarca süren sürekli sokağa çıkma yasakları sonucunda yaklaşık olarak 1 milyon 809 bin kişinin özgürlüğünden mahrum bırakıldığı belirtilmelidir. Süreklilik haline gelen ihlaller maalesef sosyal toplum tarafından da tehlikeli bir şekilde benimsenmeye başlamıştır. Bu durumun en yakın örneği Kürtçe konuştukları için saldırıya maruz kalarak hayatını kaybeden Şirin Tosun, Kadir Sakçı, Sedat Akbaş ve yaralanan Ekrem Yaşlı’dır. Bu olaylar ülkemizde ırkçı ve ayrımcı yaklaşımların artarak devam ettiğini göstermektedir.” şeklinde konuştu.

 



‘Düşünce ve ifade özgürlüğü alanında ciddi ihlaller yaşanmıştır’

“OHAL ilanıyla birlikte basın üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolü 2019 yılında da sürmüştür. Düşünce ve ifade özgürlüğü alanında çok ciddi ihlaller yaşanmıştır. Bu yıl içinde de gazeteci, yazar, insan hakları savunucusu vb. çok sayıda kişiye davalar açılmış, tutuklamalar olmuş, dergi ve kitaplar toplatılmıştır.” diyen Abdullah Öncel,  “2019 yılı kural olarak barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı, ancak keyfi bir şekilde izin verildiği ölçüde istisnai olarak toplantı ve gösteri yapılabileceğinin olağan hale getirilmeye çalışıldığı bir yıl olarak yaşanmıştır. Bir başka deyiş ile 2019 yılı bir önceki yıl gibi toplantı ve gösteri özgürlüğü açısından da ihlallerin ve kısıtlamaların kural haline getirildiği bir yıl olmuştur. Her ne kadar OHAL uygulaması 19 Temmuz 2018 itibariyle sona ermiş ise de olağanüstü haldeki benzeri uygulamalar halen sürmektedir. OHAL KHK’ları ile kamudan  ve özel sektörden ihraç edilip işsiz bırakılan emekçinin aileleri ile birlikte yaklaşık bir milyon insan açlığa mahkûm edilmiştir. Ekonomik krizin etkisi ile işsizlik giderek artmakta ve buna bağlı olarak yoksulluk yaygınlaşmaktadır. İnsan haklarının amacı insanlığı korkudan ve yoksulluktan kurtarmaktır. Bu nedenle önümüzdeki dönem ekonomik ve sosyal hak alanında daha fazla mücadele edilmesi gerekmektedir. Her koşulda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtildiği gibi barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan onurunun korunmasını ve bunları güvence altına alacak demokrasi mücadelesi verilmesini savunmaya devam edeceğiz.” sözlerine yer verdi.



Urfa Değişim







 

‘100’den fazla kişi hak ihlali nedeniyle baroya başvurdu’ Şanlıurfa barosu başkanı abdullah Öncel 10 aralık İnsan hakları günü ‘baroya 100’den fazla hak ihlali başvurusu yapıldı’ 21 milyon 809 bin kişi sokağa çıkma yasağından etkilenmiştir’ ‘düşünce ve if