130 bin öğretmen açığı var

TAKİP ET

Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi Başkanı İbrahim Coşkun, Türkiye genelinde 130 bin öğretmen açığının olduğunu belirterek, Şanlıurfa'da öğretmen açığının acilen giderilmesi gerektiğini vurguladı.

2018-2019 eğitim öğretim yılının sona ermesinin ardından Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi Başkanı İbrahim Coşkun, eğitimde mevcut olan sorunlara değindi. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında bu sorunların giderilmesi gerektiğini belirten Coşkun, Türkiye genelinde 130 bin öğretmen açığı olduğunun altını çizdi.

'Şanlıurfa'nın öğretmen açığı giderilmeli'

Şanlıurfa'daki eğitim sorunlarına değinen Coşkun, "Öğretmen sirkülasyonun en fazla olduğu illerin başında gelen Şanlıurfa’da öğretmen ihtiyacı acilen giderilmelidir. Taşımalı eğitimin azaltılması için okullaşma oranı artırılırken taşımalı eğitime uygun okul projeleri yapılmamakta, Öğretmen ve personelin ihtiyacını giderecek kadar lojman yapılmamaktadır. Öğrenciler, yemekhane veya çok amaçlı salon olmadığından çok kötü şartlarda beslenme ihtiyaçlarını gidermektedirler." dedi.

'130 binin yanı sıra 14 bin de ek öğretmen açığı var'

"Öğrenci yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde okullaşma oranı artırılmalıdır." diyen İbrahim Coşkun, "Arsa sıkıntısı yaşanılan bu bölgelerde kamulaştırma yapılarak mutlaka alan açılmalıdır. Öte yandan, 2023 Eğitim Vizyonu’nda 5 yaş çocukların tamamının okul öncesi eğitim kapsamına alınması hedefi dikkate alındığında, 14 bin ek öğretmen ihtiyacı daha söz konusu olmaktadır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta, yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamakta; bu durum ‘önce eğitim’ iradesiyle çelişmektedir." diye konuştu.

'Yeni döneme eski sorunlarla girilmemeli'

Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında sorunların giderilmesi gerektiğini söyleyen Coşkun, "Yeni döneme eski sorunlarla girilmemeli, beklentileri karşılayacak adımlar atılmalı, vaatler icraata dönüştürülmelidir. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, sözleşmeli öğretmenlere verilen sözler yerine getirilmelidir. Dezavantajlı bölgelerin öğretmen ihtiyacını gidermek için teşvikler verilmeli ve öğretmenler maddi ve manevi yönden desteklenmelidirler." şeklinde konuştu.  

Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Coşkun, "Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri, eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardan kaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, sorumluluk sahibi herkes, öğretmenlerin içinde yaşadığı durumun ‘mutsuz mecburlar’ üretme potansiyeline sahip olduğunun farkına varmalı ve bütünsel çözüm üretme gayreti içine girmelidir." ifadelerini kullandı.

'Eğitimcilere şiddete karşı yasal düzenleme yapılmalıdır'

Son yıllarda eğitimde şiddetin artması konusuna da değinen Coşkun, "Eğitim çalışanlarına karşı tehdit, cebir ve şiddet kullanan kişilere yönelik hapis cezası verilmesi, eğitimcilere yönelik şiddet eylemlerinin tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve şiddet mağdurlarına Bakanlıkça hukuki yardım yapılması noktasında yasal düzenleme yapılmalıdır." sözlerine yer verdi.

'Yeni ortaöğretim modeli mağduriyet üretmemelidir'

"Ortaöğretim ders çizelgelerinin değiştirilmesi, öğretim programları, ders kitapları ve öğretmen norm kadro hesabını doğrudan etkileyen çok önemli bir husustur." ifadelerine yer veren İbrahim Coşkun, "Öğretmenleri ve öğrencileri doğrudan ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ortaya çıkacak pozitif ve negatif durumların çok iyi hesaplanabilmesi için bu değişim sürecinin sahada olan, emek veren, ter döken, işin içinde yoğrulan taraflarla olgunlaştırılması daha isabetli sonuçlar ortaya çıkarabilir. Eğer bundan sonrası için belli bir olgunlaştırma takvimi izlenecekse tüm paydaşların bu sürece dâhil edilmesi yerinde olacaktır. Ciddi bir pedagojik gerekçe olmadan, ders sayısı ve sürelerinde büyük bir azaltmaya gitmek sorunludur." dedi.

'Yönetici görevlendirme sürecinde belirsizlikler giderilmelidir'

Coşkun, "2018-2019 eğitim-öğretim yılına damgasını vuran eğitim kurumları yönetici görevlendirme yönetmeliğinin yeniden değiştirileceği ve görevlendirme usulünün sil baştan ele alınacağı söylemi, yöneticiler arasında huzursuzluğa ve tedirginliğe yol açmıştır. Özellikle yönetici görevlendirme takviminde yapılan ertelemeler, belirsizlik kuşkularını artırmıştır. Proje okullarında dört ya da sekiz yıllık görev süreleri sona eren yöneticilerin kazanılmış hakları gözetilmeli, diğer eğitim kurumlarına yönetici olarak görevlendirilmek üzere başvuru yapma hakkı kendilerine tanınmalıdır." şeklinde ifade etti.