'Adalet temelindeki bütün sorunların çözülmesi gerekiyor'

TAKİP ET

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yeni Anayasadan çalışmalarından beklentilerini açıkladı. Yapıcıoğlu," Pek çok konuda adaletsizlikler var. Yeni Anayasada adalet temelindeki bütün sorunların çözülmesi gerekiyor. Bunlardan bir tanesi de hukuk meselesidir." dedi.

Röportaj: Ömer Dodanlı – Zeki Altundağ

RUHA AJANS’ın bu haftaki konuğu HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu oldu. Yapıcıoğlu 'yla yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yapılacak yeni Anayasa çalışmalarından beklentiler, bölgedeki temel sorunlar, muhalefet bakışı açısına nasıl baktıklarını konuştuk.

REFERANDUMDAN ÇIKAN SONUCU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ ?

18 Maddelik değişiklik aslında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getiren temel ekseninde bunlar vardı. Seçimlerle ilgili değişiklikler oldu. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını vurgulama adına değişikler vardı. En temel değişiklik Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirilmesi. Yürütme iki başlılıktan kurtuldu. Daha hızlı karar alma imkanı doğdu. Ülkenin temel meseleleriyle ilgili hükümet, 2012 yılından beri iktidarda bulunmasına rağmen dönem dönem yargıda, bazen askeri vesayetten, bazı odaklardan şikayetler sanki muhalefetten gibi istediği icraatları yapamadığından dolayı şikayet ediyordu. Şu anda hükümetin şikayette ettiği mevzuların çoğu, engel olarak görülüyordu. Ayaklarının altından çekilmiş oldu. Şu aşamada hükümetin önünde hiçbir bahane kalmadı. Memleket meselelerine daha bir ciddiyetle eğilmesi gerekiyor. Bu işin birinci tarafı. Şimdiye kadar seçimlerde kutuplaşmalar yaşanıyordu. Fakat bundan sonra Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde artık yüzde 40-45 ile 49 ila iktidar olma şansı kalmamıştır. Toplumun herkesiminin desteğini alma zorunluluğu doğdu. Buda siyasette normalleşmeyi getirdi. Sağlıklı bir şeydir. Bu iki hususu belirtmekte fayda var.

YENİ ANAYASADAN BEKLENTİLERİNİZ NELER ?

Yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak en temel sorunlarımızdan biri adalettir. Türkiye'deki en büyük sıkıntıların başında adalet sorunu geliyor. Çalışma şekli artık güven vermiyor adalet mekanizması. 2010 referandumu değişikliği ile birlikte birtakım düzenlemeler oldu. FETÖ'nün bu hale gelmesinde temel sebep buydu. Hakim ve savcıların 3/1'i FETö ile bağlantılı oldukları iddiasıyla meslekten ihraç edildiler. Onların verdiği kararlarla cezaevlerinde bulunan 10 binlerce insan bulunuyor. Adalet duygusunu ve kamuoyunun vicdanını ciddi şekilde yaralıyor. Bir memlekette adalet mekanizmasının 3-/1'i eğer cezaevlerinde ise oradaki adalet kavramının ne sağlıklı olduğu konusunda konuşmaya gerek kalmaz. Hakim ve savcılar meslekten ihraç edilmiş iken, onlar ceza evlerinde kalmaya devam ediyor. Başlı başına bir sorundur. Türkiye'nin en başında halletmesi gereken konuların başında bu gelir. Sadece adalet ve mahkeme salonlarından dağıtılan adaletten şikayetçi değil. Gelir dağılımında da adaletsizlik var. Vergi yükünün paylaşılmasında da adaletsizlik bulunuyor. Pek çok konuda adaletsizlikler var. Adalet temelinde bütün sorunların çözülmesi gerekiyor. Bunlardan bir tanesi de hukuk meselesidir.



KÜRT MESELESİNE BAKIŞ AÇINIZ NEDİR ?

Daha önce çözüm sürecinde bir şeylerin bombalarla doldurulmasına göz yumuldu çözüm olacak diye. Silahı bırakmayacak bir örgüt ile insan haklarının konusunun pazarlık yapılması çok fahiş bir hata yapıldı bu noktada. Daha sonra silahlar patlayınca o sorun tamamen yok olmuş gibi, daha önce hiç yaşanmamış gibi. Verilen sözler verilmemiş gibi tutum takınıldı. Kürt sorunu yoktur gibi. Aslında bir mesele var, kesinlikle bu bir sorundur. Mutlaka çözülmesi gerekir. Çözümün temelinde adalet vardır.

HÜDA PAR'IN MUHALEFET GÖREVİ NASIL ?

Biz alışıldık muhalefet tarzından uzak, iktidarın yaptığı her şeye itiraz etme muhalefet biçimini biz hiçbir zaman benimsemedik. Biz işin kimin yaptığına bakmadan eğer o yapılan şey yanlış ise buna karşı duruyoruz. Doğru ise de bunun yanında duruyoruz. İktidarın yapmış olduğu doğru şeylere de karşı durmayı doğru bulmuyoruz. Muhalefet sadece eleştirmek değil. İktidarın yapmış olduğu yanlışları eleştirirken doğru yaptığı şeyleri de onaylıyoruz. Bizim muhalefet tarzımız budur. Referandum sürecinde halka evet oyu vereceğimizi açıklamıştık. 12 Eylül, askeri cuntasının değişmesine yönelik bir irade ortaya konulmasına, hükümet de aynı doğrultu da hareket ettiği için sanki hükümetin yanındaymışız gibi bir görüntü oldu. Yanıltıcıdır. Bizim desteğimiz ne hükümete ne de cumhurbaşkanına. Bizim desteğimiz 12 Eylül askeri cunta Anayasasının değişmesidir. Biz buna destek verdik. Biz yine bir muhalefet partisiyiz. Bir iktidar ortağı değiliz. Aynı muhalefet çizgimizle hükümet yanlış yaptığı zaman eleştireceğiz."