"Avukatlar baktığı dosyalarla özdeşleştirilmemeli"

TAKİP ET

Hukuk sisteminin en önemli unsurlarından biri olan, hak arayışına rehberlik eden, adaletin tecelli etmesine katkı veren kutsal mesleklerden biri olan avukatların günlerini onların ağzından dinledik. Avukatların tek isteği baktığı davalarla özdeşleştirilmemeleri gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin dört bir yanında, Hukuk ve adalet için mücadele veren, adalet, insan hakları, hukuk devleti ve demokrasinin savunucuları olan avukatlar için her yıl aynı tarih, 'Avukatlar Günü' olarak kutlanıyor. Bizlerde Şanlıurfa Barosuna bağlı avukatlardan Avukatlık mesleğinde yaşadığı sorunlar, davalarda karşılaştıkları sıkıntılar ve mesleğe yeni gelecek olan avukat adaylarına dair sorular sorduk.

Urfa Değişim mikrofonlarına konuşan Şanlıurfa Barosuna bağlı avukat Halil Delil Beyaztaş ve avukat Selahattin Eriş mesleğin sıkıntılarını anlatarak en çok boşanma, arazi anlaşmazlığı ve çiftçilerin sorunlarını ele alan davalar geldiğini aktararak davalarla özdeşleşmek istemediklerini söyledi.

Özellikle avukatlık mesleğini yapan kişilerin insanlar tarafından baktığı davalarla özdeşleştirdiklerinden duyduğu şikâyeti dile getiren avukatlar bundan sonraki süreçte bu tür durumların olmaması gerektiğini kaydetti.

“TÜM AVUKAT VE ADAY OLAN ARKADAŞLARIMIZIN GÜNÜ KUTLU OLSUN”

Avukatlık mesleğini icra eden tüm arkadaşlarının gününü kutlayan avukat Halil Delil Beyaztaş “Öncelikle buradan sizin aracılığınızla tüm avukat ve avukat adayı arkadaşlarımın günü kutlu olsun. Avukatlık mesleğin çok kutsal ve kadim bir meslektir. Bu kutsal meslek çok eski dönemlere kadar dayanmakla birlikte günümüze kadar gelmektedir. Yargının bir ayağı olan mesleklerden biridir. Avukatlık mesleği savunmaların olmazsa olmazlarındandır” dedi. 

“BAZI ARKADAŞLARIMIZ EKONOMİK SIKINTILARDAN DOLAYI İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNUYOR”

Yaptığı meslek sürecinde sorun ve sıkıntıların baş gösterdiğini ifade eden Beyaztaş sözlerini şu şekilde sürdürdü “Staj dönemi ile birlikte yaklaşık olarak 4 senedir avukatlık mesleğimi yapıyorum. Bizler pandemi sürecinde mesleğe başladık, maalesef pandeminin ekonomik krizleri en çok vurduğu mesleklerden biridir bizim mesleğimiz. Pandemi sürecinde başlayan durgunluk hem bizi hem de arkadaşlarımız açısından çok ciddi bir ekonomik krizle bizlere karşı karşıya bıraktı. Ekonomik sıkıntıların baş göstermesi ile birlikte hatta çoğu arkadaşımızın intihara yöneldiğini de söyleyebilirim. Bunların hepsinin yanında bir de asgari ücretin altında çalıştırılan arkadaşlarımız var. Yani patron avukat ilişkisi içerisinde daha da ileri boyutlara gitmiştir.” ifadelerini kullandı.

“BİZLER ARTIK BAKTIĞIMIZ DAVALARLA ÖZDEŞLEŞTİRİLMEK İSTEMİYORUZ”

Avukatlık mesleğinin bir diğer önemli sorunu olan baktığı davalara göre konumlandırılan o davayla özdeşleştirilme durumuyla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Beyaztaş “Bölge olarak takip ettiğimiz dosyalarla konularla özdeşleştiriliyoruz. Kutsal bir mesleği icra ettiğimiz halde, sürekli baktığımız dosyalar için özleştiriliyoruz. Biz artık baktığımız davalar açısından özdeşleştirilmek istemiyoruz. Bugün bir siyasi parti davasına bakıyorsan bu demek değil ki ben o partiye yakınım, başka bir örnek verecek olursam eğer ben bir cinayet davasında erkek tarafının avukatıysam bu demek olmuyor ki ben kadını savunmuyorum.” sözlerine yer verdi.

“ŞANLIURFA’DA DAVALAR HEMEN HEMEN AYNI GİBİ”

Şanlıurfa’da hemen hemen her avukatın baktığı dosyaların benzer olduğunu kaydeden avukat Beyaztaş “Şanlıurfa bölgesi malumunuz tarımın çok olduğu bir bölge tarımla ilgili çok davalarımız oluyor. Henüz feodalitenin de yaygın olduğu bir dönem olduğu için maalesef ceza davalarında da konu olan birçok dosya geliyor. Onların yanında sigorta davaları, idari davalara yönelik birçok davayı takip ediyoruz ve bu alanlarda davalar geliyor. Ama Şanlıurfa yereline tekrardan dönüp bakarsak ceza davaları ve idari davalar geliyor.” dedi.

ARKADAŞLARIMIZ BU MESLEĞİ EKONOMİK YÖNDEN DEĞİL, SEVDİĞİ İÇİN YAPMALARI GEREKİYOR”

Meslek hayatına yeni başlayan avukat adaylarına tavsiyelerde bulunan avukat Halil Delil Beyaztaş daha sonra sözlerini şu şekilde sürdürdü “Her meslekte olduğu gibi bu mesleğimizin de iyi taraflarının yanı sıra olumsuz yanları da muhakkak oluyor.  Günümüzde gelinen nokta maalesef ki az önceki konuşmamızda da bahsettiğim gibi meslektaşlarımız genelde takip ettiği dosyalarla özdeşleştirildiği için bir takım sorunlara yol açabiliyor. Bu bölgeye göre kültüre göre değişse de birçoğu anlamında bazı sorunlarla karşılaşmamız çok mümkün olabilir fakat bu meslek severek yapılması gerekiyor sadece bu mesleğin maddi kaybıyla başlanıldığı zaman bir süre sonra bu meslek çekilmez hale dönüşüyor. Bu nedenle mesleğe yeni gelecek olan arkadaşlarımıza da geleceği bölgenin sosyolojik bir yapısını iyice araştırmaları gerekiyor. Arkadaşlarımıza başka bir önerim daha çoğunlukla bu mesleği severek yapmaları gerekiyor. Özveriye dayanarak yapmaları gerekiyor ya da az önce dediğim gibi sosyolojik çalışma yapmaları gerekiyor. Aksi halde birçok sorun ve sıkıntı ile karşılaşabilirler.” şeklinde konuştu.

“HÜKÜMETİN DE BASKILARI ÇERÇEVESİNDE MESLEĞİMİZİN ÇOK CİDDİ BİR ŞEKİLDE İTİBARI DÜŞÜRÜLMÜŞ DURUMDA”

Hükümet tarafından alınan kararlarla birlikte mesleklerinin itibarının düşürüldüğünü söyleyen avukat Selahattin Eriş “Bu mesleğimizin ne kadar onurlu bir meslek olduğunu hatırlatan bir meslektir. Özellikle de duyurulması gerekli bir gündür bana göre, son yıllarda özellikle görüşüme göre hükümetin de baskıları çerçevesinde mesleğimizin çok ciddi bir şekilde itibarı düşürülmüş bir hale geldiğini görmüş olmaktayız. İnsanlar artık mesleğimize bir tüccarlık gözüyle bakıyor. İşte sırf bu yüzden bu durumun ortadan kalkması gerekiyor. Bu mesleğin eski haline dönebilmesi için bu alanda çalışmaların yapılması gerekiyor. Böyle haberlerle de iyi bir fırsat doğuracağını düşünüyorum.” ifadelerini kullanarak arkadaşlarının gününü kutladı.

“MESLEĞE YENİ BAŞLAYANLAR SORUNLARLA KARŞILAŞABİLİRLER”

Meslek hayatına yeni başlayan insanların zorlukların türlü sıkıntılar çektiğini aktaran  avukat Eriş “Staj dönemine ilk başladığımızda herhangi bir sorumluluk almıyoruz, staj dönemi bittikten sonra direkt iş hayatına atıldığımız gibi tabii ki belli başlı sıkıntılar yaşıyoruz. Hem maddi hem manevi açısından sıkıntıları oluyor. Bir de yeni mesleğe başladığımız için mesleğin herhangi bir getirisinin şu anlık bize olduğunu düşünmüyorum.” dedi.

“ALDIĞIMIZ DAVALAR NEDENİYLE TEHDİT EDİLDİĞİMİZ OLUYOR”

 Kendilerine gelen dava konularının konuların benzer olmasının yanında bazı davalarda da tehditler aldığını aktaran Eriş “Şanlıurfa'da bizlere en çok gelen davalar arasında menfit tespit dosyalar, ikincisi de trafik kazalarından tazminat dosyaları davaları geliyor. Menfit dosyalara baktığımız zaman özellikle çiftçiyi ve kırsal kesimde oturan insanları ilgilendiriyor ve bunları sömüren bir şirket, devlet tarafından gelen tarımsal destek, diğer ödenekler olsun devletin bir nevi kendine torpille tanımladığı imkânlardan faydalanarak bu ödeneklere el koyarak Bu da yetmezmiş gibi bu kullanıcılara haksız yere cezalar yazarak mağdur etmektedir. Bizler de avukatlar olarak bunların önüne geçmeye çalışıyoruz. Büyük bir şirket olduğu için kullanıcıları da çok fazla herkes elektrik abonesi almak zorunda olduğu için ciddi bir kitle var işte bu yüzden biz avukatlar olarak en çok bu davalara yoğunluk veriyoruz diyebilirim. Trafik kazaları dediğimiz ise kazalar sonrası kusurlu olan tarafa yükletilmesi gereken bazı davalar oluyor bu işlemlerin hukuki süreceğini takip etmek için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. 

“BİZİM YÖREDEN BOŞANMA DAVALARI ALMAMAYA ÇALIŞIYORUM, ÇÜNKÜ ONLAR OLAYI FARKLI BİR BOYUTA TAŞIYOR”

Daha sonra sözlerini şu şekilde sürdüren avukat Eriş “Ben dava türünden çok müvekkil türünü tercih ediyorum özellikle de boşanma davalarında, bizim yerli halkımız yani Kürt ve Arap aşiretlerinden olan insanların boşanma davalarına elimden geldiğince almamaya çalışıyorum. Basit bir boşanma davasını namus davasına çevirip tehditler yaptığı da oluyor. Benim bizzat bir davamdan dolayı ofisim basıldı, ben boşanmada kadın vekiliydim kadının abileri gelip beni tehdit etmeye kalkıştılar. Bizim kardeşimizin namusunu kirletemezsin diye tehditlerde bulunmuşlardı işte bu yüzden bizim insanlarımızın boşanma davalarını almamaya çalışıyorum.” şeklinde konuştu.

“BU MESLEKLERİ YAPTIĞINIZDA KONUMUNUZ ÇOK FARKLI OLUYOR”

Mesleğe yeni başlayacak adaylara önerilerde bulunan avukat Eriş sözlerini şu şekilde devam ettirdi “Mesleğe yeni gelecek olan adaylarımız durumu bilmediği için sözlerimizi yanlış anlayabilirler ama kesinlikle onları yanıltmamaya çalışıyorum. Her mesleğin zorlukları vardır. Bizim mesleğimizin de belli başlı bir takım zorlukları oluyor. Bizim mesleğimizin temelinde savunuculuk vardır. Bu mesleğin özünde para beklemeden çalışmak yatıyor tarihine baktığımızda bile bunu görebiliriz. Bu işi yapıp zevk almak isteyen varsa herhangi bir çıkar için değil de toplumsal veya kişisel bir tatmin için bu işi yapması gerekiyor. Şu an baktığımızda bizler de bu amaç ve gaye doğrultusunda bu işe başlamıştık ama maalesef işler bu şekilde yürümüyor mecburen para kazanmamız gerekiyor. Özellikle ülkenin gelmiş olduğu ekonomik durum bizlere çok zorluklar yaşattığı için bu alanlarda gönüllülük meselesini ortadan kaldırıyor. Bazı mesleklerle kıyasladığımız zaman insanlar sizi bir esnafmışsınız gibi bakmıyor en azından bir statünüz bir yeriniz belirleniyor. İşinizi tamamen siz yapıyorsunuz başınızda bekleyen bir patronunuz yok, muhatap olduğunuz kişi sadece vekiliniz tabii ki vekiliniz de tamamen sizin seçiminize bağlı, istediğiniz zaman işe gelip istediğiniz vakit işten çıkabiliyorsunuz, bu da mesleğin güzel yanları diyebilirim.” bilgilerini paylaştı.

Kader Topal / Urfa Değişim

Hukuk sistemi Avukat Selahattin Eriş