Bakır, usta ellerde hayat buluyor

TAKİP ET

Emek verilerek usta ellerden yeniden hayat bulan bakırcılık mesleği bağbozumu dönemlerinde tekrar canlanıyor. Kent merkezinde ise ustalar daha çok süs eşyası kullanımında bakırı işliyor. Aynı zamanda mutfakta kullanılan tava, tencere, çaydanlık ve bardak yapılarak bakırcılar çarşısında satılmak üzere üretiliyor.

Bakırın kullanımı, sağlığa faydaları ve kalay süresi ustasından, satıcısına, kullanıcısına, kadar bakır ustaları ve satıcıları kalaycılarından öğrenmesi gereken tüm bilgiler ve bir bakırı kullanmak için bakır hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olmak gerekir diyen Bakır ve kalay ustası Mustafa Boz, “Bakırcılıkta mırra cezveleri, antika ürünleri, duvar saatleri, ev ve süs ürünleri tamiratı ve aynı zamanda bakır kalaycılığı da yapıyorum. Bakır hakkında bu şekilde bilgi verebilirim bakırın kırmızı hali zararlıdır. Kalay yapılınca bedene şifa verir. Eskiden insanlar bakır kap kullandıkları için gayet sağlıklı yaşarlardı. Bakırın içinde insana faydalı olacak vitaminler var. Günümüzde çelik olsun, porselen olsun, kimyasal ürün içerdiği için salığa zarar veriyor.” dedi.

 

Bakır alınırken neye dikkat edilmelidir?

“Bakır alınırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus kalın olması dibinin enli ve kalın olmasıdır.” Diyen usta Boz, “Kalın olan bir bakırın kalay ömrü de uzun olur. Bakır kullanımında bilgiye sahip olmak gerekiyor. Bakırın kullanımında kesinlikle bakır tel ve metal vs ile asla ovulmamalı. Tencere, tava, çaydanlık ise kısık ocakta kısık ateşte kullanılmalı. Örneğin tavada önce yağı konulmalı daha sonra ocağın ateşi yakılmalı. Düzenli olarak kalay yapılmalı bunları ateşte kullanıyorsanız eğer 3 veya 4 ayda bir kalay yapılmalı. Eğer ki aktif olarak kullanmıyorsanız yılda bir yapılması lazım. Daha çok kullanılan kaplarda çaydanlıkta maksimum kalay süresi 1 yıl çünkü yağda yanmıyor çizilmiyor ondan dolayı yılda bir yapılması uygundur” ifadelerini kullandı.

 

Bakırın kalaylanacağı nasıl anlaşılır?

“Onu kullanan kişinin muhakkak bakır hakkında bilgisi olmalı, dibini hafif elinizle kazdığınızda dibi kararmış, kırmızıya dönmüşse bu bakırın kalay süresi gelmiştir demektir.” diyen Usta Boz sözlerini şöyle sürdürdü, “Sağlık açısından zara teşkil etme süresi ise tam bakırın kırmızıya dönüştüğünde zara veriri.  İkinci el bakır aldığımızda ise bakıyoruz bakır ateşte çürümüşse dibi incelmişse bunu almıyor ve de müşteriye satmıyoruz.  Aynı şekilde Vatandaş bakır alırken, ikinci el bakır almalarını tavsiye etmiyoruz. Fabrika yapımı değil, elle işlenenleri almalarını tavsiye ediyoruz. En önemlisi de dibine bakmaları gerekiyor pürüzsüz bir dibi olasına dikkat edilmeli ve süs eşyasında bu çok önemli değil.” sözlerine ekledi.

 

“Pandemi bizleri de etkiledi”

Pandemi bizleri de herkes gibi çok etkilediğini söyleyen Boz, “Turistin gelmemesi bizden daha çok süs eşya ve antika satanları etkiledi. Bizim işimiz daha çok yerli kesime hitap ediyor ama tabi zincirleme olduğu için biz büyük otellerin, kalayının yapıyoruz tabi onlara da turist gelemeyince ürünleri kalay yapmıyor ve sipariş vermiyorlar ister istemez bu durum bizleri de etkilemiş oluyor.” diyerek sözlerine son verdi.

 

“Dünya teknoloji geliştikçe de bu sanatın da bir kıymeti kalmadı”

Bakır Ustası Mehmet pişkin ise  “Mesleğime ağabeylerimin yanında çıraklıkla başladım. 3 kardeştik onlar vefat etti ben tek kaldım. Şu anda ben tek bu mesleği devam ediyorum. Dünyanın teknolojinin gelişmesiyle artık bu sanatın da çok fazla bir önemi kalmadı. Modern hayatla bakıra tekrar ilgi başladı. şöyle makine ile bakır işleniyor hepsi aynı bakır maddesi fakat aradaki fark o makineyle işleniyor biz ise elle döverek işliyoruz elle işlenen bakır daha pahalı onun farkı ise daha uzun ömürlü kullanılıyor ve daha dayanıklı sağlık acısında daha yaralı oluyor.” dedi.

 

“İşlerimiz pandemiden dolayı azaldı”

Bakır ürünleri satan Abdulkadir Çoban ise pandemi  ve mevsimli tarım işçisi kaynaklı işlerin durgun olduğunu kaydetti.  Bakır çok yönü ile insana fayda sağladığını söylen Çoban, “Tıp alanında doktor tavsiyesiyle kullanıyor. Demir eksikliğine iyi geliyor her hangi bir kimyasal ve kanserojen madde içermemektedir. Müşterinin sıkıntı yaşadığı konu ise kalay ücretlerin fazla olması. Müşteriye önerdiğimiz ürünlerde kalın ve elle dövülmüş olmasını öneriyoruz. Bakıra ilginin artması tabi bizimde işlerimizi olumlu etkiliyor şu anda pandemi kaynaklı ve yerli halkın tarım işçisi olarak dışarıda olması işlerimizi durgunlaştırdı ortalama gün bazında ciromuz bin 1000 lira olarak bir ciro elde ediyorduk fakat şu anda bu tutarın çok altında.” diyerek sözlerine son verdi.

 

“Süs eşyalarını özgün bir şekilde işliyoruz”

“Esnafa, kişiye özel, sipariş özerine çalışıyoruz işlenen motif desenleri, işlerken özgün bir şekilde çalışmak gerekir” diyen Bakır işlemecisi Ahmet Demirözü, “İşlemelerimizde daha çok Urfa’nın simgelerini işliyoruz. Talep özerine, bayrak, kalp, nişan tepsileri yapılıyor, kişiye özel isim, tarih Urfa hatırası,  gibi yazılar işliyoruz. Turistin Urfa’ya gelmemesi işlerimizi azalttı.”