Binlerce kişilik kuyrukta umut bekleyişi!
İşsizlik oranlarının yüksek olduğu Şanlıurfa'da 2 bin civarında işçi alımı için umut bekleyenler sabahın erken saatlerinde İŞKUR binası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Umut kapısı bekleyen işsizlerin kimine göre işsizliğin bu kadar yoğunlaşmasının nedeni Suriyeliler iken kimine göre de yöneticilerdir.
Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 10,3 iken, 2 milyon 35 bin nüfuslu ve işsizliğin en yoğun olduğu Şanlıurfa'da bu oran yüzde 17 civarında. Daha önce Toplum Yararına Programlar (TYP) kapsamında İŞKUR aracılığıyla açılan bin kişilik işçi alımına 44 bin kişi başvuru yapmıştı. Şanlıurfa'nın işsizlik tablosu ulusalda siyasilerin gündemi olmuştu. Ancak aynı manzara tekrar yaşandı. Açılan 2 bin kişilik kontenjan başvurusunun ilk gününde bile binlerce kişi İŞKUR kapısında kuyruk oluşturarak umut bekledi.
Başvuru süresinin ilk gününde binlerce kişi kuyrukta bekledi
İŞKUR aracılığıyla Toplum Yararına Programlar kapsamında Şanlıurfa'da 2 bin civarında farklı kurumlarda çalıştırılmak üzere işçi alımı kontenjanı açıldı. Başvurular 22-26 Nisan arası olacağı duyuruldu. Ancak başvuru süresinin ilk gününde bile sabah saat 05.00'da binlerce kişi İŞKUR kapısına dayandı. Binlerce kişinin oluşturduğu uzun kuyruklarda akşama kadar işsizler bir umutla bekledi.
'İşçi alımı, talebi karşılayamıyor'
Urfa Değişim gazetesi olarak umut bekleyişi içerisinde olan işsizlere mikrofonumuzu çevirdik. Kimi 4 ay, kimi 1 yıl, kimi de 2 yıldır işsiz ve eve ekmek götüremiyor. Sürekli İŞKUR'a başvurduklarını ve bir işte çalışmak için umut beklediklerini belirten işsizler, Şanlıurfa'nın işsizlik oranlarına göre 2 bin alımın çok az olduğunu belirtti. Diğer illere oranla Şanlıurfa'nın işsizlik rakamlarının fazla olmasının nedeni kimine göre göç eden Suriyelilerdir kimine göre de yöneticilerdir. Ancak hepsinin tek umudu eve ekmek götürebilmek.
Mustafa Tören: İşsizlik oranlarının bu kadar yoğun olması Suriyelilerin buraya yerleşmesinden kaynaklanıyor
Bir yıldan beri işsizlik sorunu çektiğini söyleyen Mustafa Tören sürekli İŞKUR’a gidip geldiğini belirterek işsizliğin en büyük nedenini ise Suriyeli göçmenlere bağladı. Tören, gazetemize yaptığı konuşmada, “Ben inanıyorum ki Suriyeliler nedeniyle Şanlıurfa’daki işsizlik had safhada. Onların ülkelerine dönmesi halinde işsizlik oranları azalacaktır. Ben buna inanıyorum. Suriyeliler, Şanlıurfa'ya gelmeden önce de işsizlik vardı fakat bu kadar yoğun değildi. Ben inşaat boyacısıyım ama bize kimse iş vermiyor. Boyacılık işlerini de çoğunlukla Suriyelilere veriyorlar. Bu durum sadece bizim sektörde değil, organize sanayi bölgesinde de böyle, evren sanayi sitesinde de bu şekilde işler yürütülmekte. İşverenler genelde ucuz işçilik ile Suriyeli göçmenleri çalıştırıyor. İşverenler Şanlıurfalı vatandaşları işten çıkartıyor. Ucuz ve sigortasız olmaları nedeniyle Suriyelileri tercih ediyorlar." dedi.
Hüseyin Karaçalı: Halimiz ortada
36 yaşında ve ilkokul mezunu olan Hüseyin Karaçalı, iki yıldan beri işsizlik sorunuyla hayatını sürdürdüğünü belirtti. Karaçalı, İŞKUR TYP müracaatlarında bulunmak için gelen vatandaşların oluşturduğu kuyruğu işaret ederek, “İşte halimiz, herhangi bir iş yok. Yevmiye yok, aş yok, ekmek yok. Halimiz ortada söylenecek bir şey yok. Her şey görüldüğü gibi” şeklinde ifade etti.
Mustafa Karakurt: İşsizliğin nedeni bizi yönetenlerdir
İşsizliğin adeta kaderinin bir parçası haline geldiğini söyleyen Mustafa Karakurt, inşaat işçisi olduğunu fakat yaşanan ekonomik krizin inşaat sektörüne adeta darbe vurduğunu söyledi. TYP umuduyla sıra beklediğini kaydeden Karakurt, “İşsizliğin sebebi, başımızda bizleri idare eden kişilerdir. Tabiri yerinde ise koyun bir millet gibiyiz. Sürü psikolojisi ile hareket ediyoruz ve hak ettiğimizi bulduğumuza inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Mehmet Demir: 2 bin işçi alımı çok az
Geçen yıl Ocak ayının sonunda çalıştığı bir iş yerinden çıkışlarının verildiğini söyleyen Mehmet Demir, 4 aydan beri boşta olduğunu ve TYP’ye başvurarak iş hayali kurduğunu söyledi. Demir açıklamasında, “Şanlıurfa'da işsizliğin asıl nedeninin üretim eksikliği olduğunu düşünmekteyim. Suriyelilerin de artmasıyla birlikte Şanlıurfa'da işsizlik sayısı arttı. Bizler istiyoruz ki fakir fukara herkes çalışsın. İşsizlik büyük bir sorundur Şanlıurfa'da. TYP kapsamında 2 bin küsur kişi alınacak. Fakat normal şartlarda en az 5 bin kişi alınmalı ki bu işsizliğin önüne geçilebilsin. Bu insanların işe ihtiyacı var. Hepsinin çalışması lazım. Çünkü ev ekmek bekler. Başımızda bulunan hükümetimizden ricamız var. 2 bin değil 4 ya da 5 bin kişi olsa birçok insan bu programdan faydalanır. Baktığımız zaman hemen hemen herkes işsiz. Bu nedenle bizler de hükümet yetkililerinden ricada bulunuyoruz. Kapsamı genişletin herkes evine ekmeğini götürebilsin." ifadelerini kullandı.
Yasin Meral: Evime ekmek götüremiyorum
Serbest meslek yaparak geçimini sağladığını belirten Yasin Meral, serbest mesleğin artık eskisi gibi tutulmadığını, bu nedenle TYP’ye müracaat ettiğini söyledi. Meral, özellikle alımlarda birçok insanın araya sözü geçen kişileri koyduğunu dile getirerek, “Evime bir ekmek götüremiyorum. Hasta bir çocuğum var. Onun için çıkartmış olduğumuz rapora istinaden almış olduğumuz maaşla geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Fakat bu da yeterli değil. Ben TYP ile evime biraz daha katkıda bulunarak çocuklarımın geçimini sağlamaya çalışıyorum. Hükümetimizden rica ediyoruz, TYP sayısında biraz artış sağlasalar bizim de belki elimize bir iş geçer ve bizler de bir sürede de olsa evlerimize ailelerimize ekmek götürürken biraz daha rahatlamış oluruz.” şeklinde konuştu.
Musa Yıldız: İşsizliğini nedeni sorulduğunda ekonomi bahane ediliyor
İki yıldan beri boşta olduğunu söyleyen Musa Yıldız, herhangi bir meslek sahibi olmadığını ve şu ana kadar her türlü işte çalıştığını belirtti. Yıldız, işsizlik sorunuyla mücadele etmek zorunda kaldığının altını çizerek, “Şu ana kadar işsizliğin asıl nedeni sorulduğunda ekonomi bahane edilerek işin içinden çıkıyorlardı. İşsizliğin bahane edilmesinin yanı sıra bir de çalışıp evine bakamayan insanlar bulunmakta. Peki, bu insanlar ne yapacak? Onu sormak lazım. Bu insanların birçoğu kiracı. bunun yanı sıra asgari ücreti bile beğenmeyenler bulunuyor. Peki, bu kadar işsiz ne yapıyor? Bunu merak eden var mı acaba sormak istiyorum." dedi.
Ömer Çitkin: Kim ekonomi iyiye gidiyor diyorsa yalan söylüyor
40 yaşında olduğunu belirten Ömer Çitkin, bugüne kadar henüz düzenli bir işe giremediğini söyledi. Çitkin, "Ben özel şirketlerde ve fabrikalarda çalıştım. 4 bin TL paramı vermediler ve sigortamı yapmadılar. Bu nedenle ben hakkımı da arayamıyorum. Ne bir şahidim ne de başka bir ispat yolum var. Bugün bu TYP sırasına baktığımız zaman hani işsizlik bitmişti? İşte ortada, işsizlik bitmemiş. Bugün bu kuyrukta 70 yaşına merdiven dayamış insanlar bulunuyor. Kim ekonomi iyiye gidiyor diyorsa yalan söylüyor. Birçok insanın tuzu kuru. Ellerimiz ile seçmiş olduğumuz bürokratların keyifleri yerinde. Adeta havada vurup tavada yiyorlar. Millet umurunda bile değil. Fakat 3 bürokrat çıktığı zaman hemen ekonomi iyiye gidiyor diye açıklamalar havada uçuşuyor." sözlerine yer verdi.
'Git derdini Marko Paşa'ya anlat'
Ömer Çitkin, "İşte ekonominin iyiye gittiğinin belgesi burada. TYP kuyruğu en güzel örnek olarak karşılarında duruyor. Ben bir mobilya ustasıyım. Meslek lisesi mezunuyum. Ben 20 yıl kadar sanayide kendi mesleğimi yaptım. Ustalık belgem var, usta öğretici belgesi de alabilirim. Fakat netice itibarıyla ben işsizim. 40 yıldan beri şehir çocuğuyum fakat tabiri yerinde ise af edersiniz bir merkebin kuyruğu gibiyim. Ne uzuyorum ne de kısalıyorum. Olduğum yerde sayıyorum. Neden diye soracak olursanız, ben helalinden kazanmayı seçtiğim için. Helal bir şekilde işime önem verdiğim için. Zaten özel şirketlerde üzerine cabası milletin hakkını yiyor. Git derdini Marko Paşaya anlat. Marko Paşa da derde çare bulmuyor. O anlatıyor haklısın diyor bu anlatıyor haklısın diyor, fakat sonuç yok. Evde çocuklar taş mı yesin? Terlik mi yoksa ayakkabı altı mı yesin? Kimse bunları dile getirmiyor. Millet korkuyor. Hem aç hem de korku sarmış milleti. Belki bu konuları dile getirirsek alınıp cezaevine tıkarlar korkusu hâkim. Vallahi yazık bu millete." şeklinde ifade etti.
Haber: Bülent Karaca / Urfa Değişim