'Çocuk haklarına yönelik kanunlar uygulanmıyor'

Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Rojbin Korban, çocuk haklarına yönelik kanunların uygulanması için gerekli alt yapı ve donanımın bulunmayışı kanunların çocuk oyuncağı olarak değerlendirilmesine sebep olduğunu belirtti.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olması dolayısıyla Şanlıurfa Barosu tarafından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını baro adına Çocuk Hakları Komisyon Üyesi Rojbin Korban okudu. Çocuk haklarının em öncelik olanının yaşama hakkı olduğunu belirten Korban, "Çocuk haklarının şemsiyesini oluşturan insan hakları, kavram olarak ikinci dünya savaşını takiben Birleşmiş Milletler'in kuruluşuyla birlikte dile getirilmiş, çocuk hakları açısından 20 Kasım 1989 yılında Birleşmiş Milletler sözleşmesi doğrultusunda çocuk hakları bildirgesi oluşturulmuştur. Ülkemiz sözleşmeyi 1995 yılında kabul etmiştir. Bu sözleşme uyarınca çocuklara uygulanabilecek kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç 18 yaşına kadar her insan çocuk sayılır. Gerek bu sözleşme kapsamında, gerek uluslararası kabul görmüş evrensel ilkelerine göre çocukların hakları ise yaşama hakkı, hayatı devam ettirebilme hakkı, korunma hakkı, çocukların ihmal, istismar ve her türlü riskten azade olması hali gelişme hakkı, özgür bir birey olabilmesi ve yaşamını böyle sürdürebilmesi. Katılma hakkı, çocuğun söz hakkının bulunması ve karşılığının bulunması olarak özetlenebilir. Çocukların haklarından en önceliklisi yaşam hakkıdır. Bu hak her ülkenin içerisindeki kaynaklarının kullanımı itibariyle eşitsizlik durumunun tezahürü olarak ve tüm dünyada artan şiddet olayları, savaşlar yine iç savaşlarla beraber çocukların üzerine çöken karabasan neticeleri itibariyle de yaşanan can kayıplarıdır. Bu noktada çalınan, çocukların hayatları oluyor." dedi.  



 



'Kanunlar çocukların haklarını özel olarak düzenlemiştir'

Kanunların çocukların haklarını özel olarak düzenlediğini söyleyen Çocuk Hakları Komisyon Üyesi Rojbin Korban, "Savaşlardan arda kalan zamanlarda ve görece ılıman iklimlerde çocuklar üzerinde tahakküm kurmanın çocuk ve yetişkinler açısından hayatın yaşanabilirliği yönünden tartışmalar yapılmakta, öncelikle çocuğa bakış üzerinde çocuğu kendisinin kölesi, bir eşyası, genel bir tatmin aracı olarak gören anlayışın da üzerinde durulmalı ve mahkum edilmelidir. Bu anlayış çocuğun istismarına neden oluyor. BM çocuk hakları sözleşmesine göre toplumda çocuğun bakımı ve gözetimi anne ve babaya verilmiştir. Ancak anne ve babanın tamamlayıcısı ve yerine göre bizatihi uygulayıcısı devletlerdir. Ülkemiz de söz konusu sözleşmeye taraftır. Yine anayasa ve yasalarda evrensel kurallara uyumludur. Bunun haricinde çocukların korunmasına yönelik kanun, korunmaya muhtaç çocukların haklarını özel olarak düzenlenmiştir." diye konuştu.

 

'Ülkemizin problemi kanunların uygulanmayışıdır'

Korban, "Ülkemizin genel bir problemi olarak kanunların uygulanmayışı veya kanunların uygulanması için gerekli alt yapı ve donanımın bulunmayışı, kanunların çocuk oyuncağı olarak değerlendirilmesine sebep olmuştur. Çocukların örgütlenmesi, kendi hakları, özgürlükleri ve hayatlarıyla ilgili kararları kendilerinin vermesi, eğitimin her aşamada ücretsiz olması, yaşama bir adım geriden başlamak zorunda olan ancak engelsiz bir yaşamın mümkün olduğu fikriyasının yayılması hem de dünyaya farklı bir açıdan gelen çocukların hürriyetinin tesisi, onları desteklemekle olacaktır." ifadelerini kullandı.   



Urfa Değişim