'Cüzzam hastalarında mucizeleri gördüm!'

TAKİP ET

Cüzzam hastalarının yaşamlarını araştırarak bu hastalıkla ilgili Türkiye'de ilk kitabı çıkaran Gazeteci-Yazar Muhammet Yalçın Azizoğlu, sadece 3 ilde olan Cüzzam hastanelerinde mucizeleri gördüğünü vurguladı. Evlenen Cüzzam hastalarının çocuklarında bu hastalığın görülmemesinin bir mucize olduğunu belirten Azizoğlu, toplumdan dışlanmış yaşamları kitaplaştırarak okuyucularına ulaştırdı.

Lepra mikrobu ile ortaya çıkan çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyen bulaşıcı bir hastalık olan Cüzzam hastalığı, son yıllarda yapılan mücadele sonucu Türkiye'de artık görülmemeye başladı. 1941 yılında ilk önce Elazığ'da daha sonra Ankara ve İstanbul'da açılan Cüzzam hastaneleri de bu hastalığın artık yaşanmaması sonucu kapanma eşiğine geldi. Bulaşıcı olması nedeniyle toplumdan uzak bir şekilde yaşayan Cüzzam hastalarını hayat hikayeleri de mucizelerle dolu.

 

Cüzzam hastalarının yaşantıları kitap olarak yayımlandı

Türkiye'de Cüzzam hastalarının yaşamlarını konu alan ilk eseri yazan Yazar Muhammet Yalçın Azizoğlu, konu ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. 'Cüzzam Duvarlar Yıkılırken' eserini 5 yıllık bir çalışma sonucunda yazdığını belirten Yazar Azizoğlu, "Daha önce 3 şiir kitabım vardı. Son olarak çıkardığım kitap, Cüzzam Duvarlar Yıkılırken romanı oldu. Kitabımın konusunu Türkiye'de sadece Elazığ, Ankara ve İstanbul'da bulunan Cüzzam hastanelerinde yatan hastaların hayat öykülerini anlatıyor. Bu kitabım, 5 yıllık bir çalışmamın ürünüdür." dedi.



 



 'Cüzzam hastaları çok farklı olaylara maruz kalmışlar'

Cüzzam hastalarının yaşadıkları enteresan olayların olduğunu söyleyen Azizoğlu, "Şu anda Cüzzam hastalığı bitti. Ama 7-8 yıl öncesinde Türkiye'de halen yaşayan Cüzzam hastaları vardı. Ben o hastanelere girerek onların hayat hikayelerini dinledim. Bazen oturduk gülüştük, bazen de birlikte ağladık. Hüzünlerine ses olduk. En azından son zamanlarını rahat geçirebilmeleri, sıkıntılarını atlatabilmelerini, bu dünyada rahat etmeleri gayesiyle o hastanelere girmiştik. Daha sonra yaşadıklarının enteresan olduğunu gördüm. Anlatmaya dilim varmıyor ama çok farklı olaylara maruz kalmışlar. Toplum tarafından dışlanmış, izole edilerek karantinaya alınmışlar. Bu hastaların hayatlarını öyküleştirmeye karar verdim. Cüzzam Duvarlar Yıkılırken eseri yoğun bir çalışmanın sonucunda çıkmış oldu." diye konuştu.

 

'Onların yaşantılarında mucizeleri gördüm'

Cüzzam hastalarının yaşamlarında mucizelerle karşılaştığını bu nedenle etkilenerek onların hayatlarını araştırdığını vurgulayan Muhammet Yalçın Azizoğlu, "Ben gazeteci olduğumdan dolayı meslek gereği bu hastanelerin sorunlarının ya da hastaların sorunlarının olup olmadığını merak ettim. Bu nedenle bu hastanelere girmeye karar verdik. Yani ilk amacımız, gazeteye çıkacak bir röportaj almaktı. Daha sonra oradaki hastalarla bir diyalogumuz oldu. Onlar yaşamlarını, çektiklerini anlatınca samimiyetin de verdiği duygu ve bağlarla unutulup kaybolmayacak yaşantıların olduğunu fark ettim. Bu hastanelerde hüzün olduğu gibi aşkın da olduğunu hatta mucizelerin olduğunu gördüm. Sonuçta bir Cüzzam hastası olan kadın ve erkek evleniyor. Onların çocukları oluyor ama çocuklarda Cüzzam hastalığı görülmüyor. Düşünebiliyor musunuz, anne baba Cüzzam hastası, çocukların doğup büyüdükleri yer yine Cüzzam hastalarının yaşadığı bir yer. Ama çocuklarda bu hastalık görülmüyor. Bu mucizevi bir olaydır. Cüzzam hastanesinde yapılan eğitim çalışmaları, kurulan kütüphane var. Bunları da kitabımızda değerlendirdik." ifadelerini kullandı.

 

'Modern hastanelerde bile olmayan kütüphane, Cüzzam hastanelerinde bulunuyordu'

Cüzzam hastanelerinde kütüphanenin bile olduğunu ancak günümüzdeki hastanelerde kütüphanenin olmadığını eleştiren Yazar Azizoğlu, "1965 yılında Elazığ Cüzzam Hastanesinde kütüphane kuruluyor. Bugün ülkemizin her tarafında kurulan modern hastanelerde bile kütüphane göremiyoruz. Bazen çağ atladığımızı, oldukça geliştiğimizi, medeniyetin doruğuna ulaştığımızı söylüyoruz ama maalesef bazı eksikliklerimiz var. Bu eksiklikleri kitapta toplumla yüz yüze getirerek okuyuculara empati yapma şansını verdim."  şeklinde konuştu.  

 

'Araştırma kitaplarının ne kadar zor olduğunu bu eserimle gördüm'

Araştırma kitaplarının daha fazla çalışma istediğini ve Cüzzam Duvarlar Yıkılırken eserini nasıl yazdığına değinen Azizoğlu, "Daha önce şiir kitabı yazıyordum. Şiirin yazılması gerçekten çok farklı bir durumdur. Planlayarak belli bir süre belirleyerek şiir kitabı çıkarılamaz. Yılların birikimi olan şiirleri toplayarak bir şiir kitabını yazabiliyorsunuz. Ancak araştırma kitapları öyle değil. Cüzzam Duvarlar Yıkılırken eseri büyük emek verdiğimiz, üzerinde araştırma yaptığımız bir eserdir. Farklı illere giderek farklı hastalarla görüşmelerimiz oldu. Bir gün gidiyorsunuz, hastanın morali bozuk ya da konuşmak istemiyor. Bunu günlerce beklemek zorunda kalıyorsunuz. Sadece Elazığ'da değil, Ankara ve İstanbul'daki hastanelerde de bu araştırmaları yaptık. Araştırma kitaplarının ne kadar zor olduğunu bu eserle yaşadık, gördük." sözlerine yer verdi.  



 



'Dünyada  üçüncü, Türkiye'de ilk eser oldu'

Daha önce Türkiye'de bu hastalığı konu alan eserlerin olmadığının altını çizen Muhammet Yalçın Azizoğlu, "Cüzzam hastanesi ilk olarak 1941 yılında Elazığ'da açılmıştır. Biz bu hastanenin açılma hikayesinden başladık, 1980'li yıllara kadar getirdik. 2016 yılında Cüzzam hastalarının azalmasıyla bu hastaneler de kapanma sürecine girdi. En azından bu hastanelerin kapanma sürecine kadar olan kısmı da araştırarak yazmayı düşündüm. Türkiye'de Cüzzam hastalığıyla ilgili matbaa eser yok. Dünyada iki tane vardı, Türkiye'de ise ilk eser oldu. Benim yazdığım kitapla birlikte dünyada şu anda Cüzzam ile ilgili 3 eser var." şeklinde ifade etti.  

 

'İkinci eseri de yazmayı planlıyorum'

Söz konusu hastalık ile ilgili bir kitap daha yazmayı planladığını ifade eden Azizoğlu, "Cüzzam hastalığını konu alan ikinci bir kitabı da yazmayı düşünüyorum. En azından bir tarihi kitap, tarihi roman ya da sosyal psikolojik bir roman yazarak ileri süreçte Cüzzam ile ilgili araştırma yapmak isteyenlerin ulaşabileceği bir kaynak olmasının gayreti içerisinde olduk. Cüzzam hastalarını konu alacak ikinci bir kitabı da önümüzdeki zaman sürecinde çıkarmayı planlıyoruz." dedi.

 

Şanlıurfalılara tavsiyelerde bulundu

Yazar Muhammet Yalçın Azizoğlu, Şanlıurfalılara da tavsiyelerde bulunarak bilgiye ulaşmanın yolu okumaktan, araştırmaktan geçtiğini belirterek, en önemli bilginin yerel gazeteleri, kaynakları takip ederek elde edileceğini vurguladı. Azizoğlu, bilginin yerelden çıktığını da belirtti.  



Murat Doğan / Urfa Değişim