Dekoratif ürünler artık tarih oluyor!

TAKİP ET

Şanlıurfa'da Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman zamanında, 1566 tarihinde, Urfa Valisi Behram Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilen Kapalı Çarşı görüntüsüyle her ne kadar gözleri kamaştırsa da içeresinde bulunan esnafların kan ağlamasına çare bulamıyor.

Dört kapısı olan hanın daha önce buraya gelenlerin hayvanlarının barınması için yaptırmış olduğu tahmin ediliyor. Geleneksel mimariyle şekillendirilen Kazaz (Bedesten), Sipahi Pazarı, Kınacı Pazarı, Bakırcılar Çarşısı, Eskici Pazarı, Kuyumcular Çarşısı, Kunduracılar Pazarı ve Gümrük Hanı gibi tarihi öneme sahip pek çok çarşının bulunduğu Tarihi Kapalı Çarşı, şehrin ticari hareketliliğinin en yoğun olduğu alışveriş merkezleri arasında yer alıyor.

Her yıl kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra köylerden şehir merkezine gelen aileler, mevsimlik tarım işine gidecek olan aileler yöresel giysi, aksesuarlar, bakır süs eşyaları, ev gereçleri ve hediyelik eşya ihtiyaçlarını buralardan karşılıyordu ta ki bundan kaç sene öncesine, fakat çarşı esnafı son birkaç senedir alışveriş yapamadıklarının altını çizerek adeta sitem etti.

Asırlardan beridir kilim dokuyarak yaşamlarını devam ettiren vatandaşlar hem gelişen teknoloji hem de Kahramanmaraş merkezli deprem ve selin meydana gelmesinden sonra işleri tamamen sekteye uğradı.

Eski dönemlerde istisnasız her evde bulunan kilim halıları ve duvar halıları günümüzde yerini teknoloji ürünü olan halılara bıraktı.

Şanlıurfa Haşimiye Meydanı’nda bulunan Kapalı Çarşı esnafı aynı zamanda Oturakçılar Halıcılar Odası Başkanı Ramazan Yıldız Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem ve Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketinin işlerini durdurma noktasına getirdiğini söyledi.

“HALILARIMIZIN ÇOĞU DEPREM BÖLGESİNDEN GELİYORDU”

Çoğu kiliminin deprem bölgesinden geldiğinin altını çizen Başkan Yıldız, “Halılarımızın çoğu deprem bölgelerinden geliyordu Adıyaman halısı, Malatya halısı, Maraş halısı gibi maalesef buralarda deprem bölgesi olduğu için halılarımız gelmedi bizler sürekli oradan halı alıyorduk, fakat şu an biz elimizde olan halıları oraya gönderiyoruz. Siverek ilçesine bağlı Karacadağ bölgesinde eskiden kilimler yapılır getirilirdi burada bizler satardık buradan alışveriş yapan insanlar İstanbul'a Ankara'ya İzmir'e o halıları götürüyordu oradan da Avrupa'ya o halılar naklediliyordu” dedi.

Çarşılarda esnafın asırlardır süren gelenek kapsamında haftanın 2 günü "hayırlı ve bereketli kazanç" için dua ettiğini aktaran Başkan Yıldız “Ahilik geleneğine göreatlarıyla buraya gelen sipahiler burada sabahlayıp sabah namazını da Hz İbrahim Peygamber Camisi’nde namaz kılınır ondan sonra Çarşı şıhı çağırdığında aynı anda dualar yapılır belki o duaları bir saatten fazla sürerdi Osmanlı'dan sonra Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bu dua işleminin özünü kaldırdılar. Biz çarşı esnafı olarak elimizden geldiğince yaşatmaya çalışsak da maalesef eskisi gibi devam ediyor diyemeyeceğim” şeklinde konuştu.

“SENEDE 100 ÇİFT HALI SATARDIK ŞU AN 10 HALI GETİRİYORUZ ONLAR DA ELİMİZDE KALIYOR”

Mesleklerinin bitme noktasında olduğunu söyleyen Başkan Yıldız sözlerine şu şekilde devam etti: "Halılarımızın tamamı el emeği göz nuru olarak işleniyor. Maalesef üretimde olmadığı için insanlar fabrikasyon ürünlerine yöneliyor. Senede 100 çift halı getirip satardık şu an 10 halı getiriyoruz halılarda bir sene boyunca elimizde kalıyor. Yani aslında bu mesleğimiz tamamen ortadan kalkmış durumdaydı son dönemlerde köy odalarında kurulan şark odaları için bizim halılarımız tercih ediliyor yoksa bu mesleğin bitik noktada olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

“BU YAPILAR İÇİN BÜYÜKLERİMİZE NE KADAR TEŞEKKÜR EDERSEK AZDIR”

 Başkan Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an içerisinde bulunduğumuz çarşıda fabrikasyon ürünler yasaktı, sadece el emeği göz nuru ürünler satılırdı. Bu çarşı eskiden sipahi askerlerinin yeriydi bu dükkânların her biri at yeriydi burada atlar besleniyordu. Gümrük hanında ise askerler konaklarlardı. Orayı otel olarak kullanıyorlardı. Konaklama bittikten sonra atlarını buradan alıp bu kez seferlere çıkıyorlardı. Ecdatlarımızın yapmış olduğu eski tabiriyle söyleyeyim bu hanlar şu anda ise iş yeri olarak kullanılıyor. Onların ruhlarına ne kadar Fatihalar okusak bana göre az kalır. Burada sabah saat 10 oldu mu dualar yapılır dualar bittikten sonra köyden eşya getiren esnaflar burada ikinci el halı kilim ne varsa buraya getirip ihale usulü ile satarlar. Öğle namazı okunduğu zaman handa bulunan Delal çağırır esselatu camia der esnaf dükkânını bırakır Delal da elindeki eşyayı bırakır ve namaz kılmaya gider. Şu anda o gelenekler az da olsa devam ediyor” dedi.

“KİLİMLERİMİZ DAHA ÇOK DEKORATİF AMAÇLI OLARAK KULLANILIR”

Kilim ürünlerinin sadece belirli yerlerde kullanıldığını belirten Başkan Yıldız, “Eskiden hacca gidenler hacdan gelirken her bir hacı duvara asılan bu halılardan bir iki tane getirirdi, onlarda Kâbe resmi olurdu fakat şu an o Kâbe resimli halılar tek tük evlerde, kafelerde, otellerde, konuk evlerinde artık o halılar kullanılıyor, Onun haricinde bizim halılarımızı üzerine oturulmak amaçlı değil daha çok dekoratif amaçlı olarak alınıyor” sözlerine yer verdi.

Şanlıurfa Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Urfa Valisi Behram Paşa Kapalı Çarşı haber