Deprem ve selde araçları zarar görenler bu habere dikkat!
Deprem ve sel felaketinde zarar gören araç sahiplerinin yaşanan durumu en aza indirebilmeleri açısından uyarılarda bulunan Avukat Hakan Ataş yaşanan olaylarda kimi vatandaşlar aracın fiyatının tramer girmemesi için zararı cebinden karşıladığını söyledi.
6 Şubat’ta meydana gelen ve 10 etkileyen depremin yanı sıra Şanlıurfa ve Adıyaman’da meydana gelen sel ile birlikte çok sayıda araç kullanılamaz hale gelmişti. Vatandaşların tek merak ettiği ise yaşanan olaylarda araçlarının zararı kimler tarafından karşılanacağı oldu.
Şanlıurfa Hukuk Barosuna kayıtlı Avukat Hakan Ataş bu süre zarfında araç zararlarının kimler tarafından karşılanacağı, nasıl bir yol izleneceği, sigorta ve kaskonun önemine değinerek vatandaşları bu konuda uyardı.
Yaklaşık 2 yıldan beridir sigorta ve kaskoya dayalı davalara baktığını aktaran Avukat Ataş toplumun ihtiyaçlarına göre davalara yöneldiklerine vurgu yaptı.
“TOPLUMUN İHTİYAÇLARINA GÖRE DAVALARA YÖNELİYORUZ”
Yaşanan felaket ve kazalarda kasko ve sigortanın ne kadar önemli olduğuna değinirken öte yandan alanlarını ise toplumun ihtiyaçlarına göre belirlediğini aktaran Ataş “Bizler kendi alanlarımızı halkın ihtiyaçlarına göre belirliyoruz. Bugün boşanmalara bir yoğunluk varsa boşanma davalarına çok ağırlık veriyoruz halkın ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Şu anda hepimizin bildiği üzere sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu selde hem can kaybımız oldu hem de mal kayıplarımız oldu. Özellikle bu sel felaketi hususunda birçoğu aracımız hasar gördü. Bunun karşılığında tabii ki bir hizmet kusuru var. Bizler bunu idareden talep ediyoruz. Eğer önlemleri almış olsa daha az zarar olur. Bu süreç ise birçoğu aracın kasko sigorta poliçeleri vardır. Vatandaşlarımızdan gelen çoğu soru sigorta bizim zararımızı karşılayacak mı? Sigorta şu şekilde zararı karşılıyor eğer kaskonuz varsa kendi kasko yaptırdığınız sigorta şirketine başvurup zararınızı tazmin edebiliyorsunuz. Nitekim bu tarz durumlarda Devlet sigortası dediğimiz sigortanız varsa bu tarz durumlarda sigorta size ödeme yapmak zorunda ve ödemeleri de yapmadığı zaman dava yoluyla takip edip icraya koyduğunuz zaman alabiliyorsunuz.” dedi.
PEKİ, NEDİR BU KASKO VE SİGORTA:
Sigorta, aracın bir kazaya karışması durumunda maddi hasar, sağlık giderleri, sakatlanma ve ölüm olmak üzere, poliçe limitlerine ve kusur oranlarına göre sigorta şirketi tarafından karşılanır.
Zorunlu Trafik Sigortası Neleri Karşılar?
• Trafik kazası sonucunda karşı tarafa verilen zararın masrafları
• Elektrik direği, lamba gibi kamuya ait mallara kasti olmayarak verilen zararlar
• Ev, dükkan ve buna benzer üçüncü kişilere ait mallara verilen hasarlar
• Kaza sırasında vefat edenlerin defin ve bu kişilerin bakmakla yükümlü olduğu kişiler varsa onların masrafları
• Trafik kazasında yaralanan kişilerin kısmi ya da süresiz çalışamaz duruma gelmesi halinde o kişilerin ekonomik gelirinin azalması ya da kesilmesi ve baktığı kişilerin destekten yoksun kalması durumlarında meydana gelen masraflar
• Kaza sonucunda suçlu değilseniz ve buna rağmen karşı taraf sizin haksız olduğunuzu iddia edip size dava açıyorsa avukatlık ücretleri için savunma masrafları
Kara taşıtları sigortası ya da kısaca kasko; Bir aracın kaza geçirmesi, yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu oluşabilecek zararları güvence altına alan bir sigorta sözleşmesi. Trafik sigortasından farklı olarak, poliçe sahibinin kendi aracının hasarını da kısmen veya tamamen karşılar.
• Kasko sigortası, aracının bir kaza sırasında ya da park halindeyken hasar görmesi durumunda tamir masraflarını kısmen veya tamamen karşılar. Bu sayede çoğunlukla yüksek maliyetli olan hasar masraflarını kendi cebinizden ödemek zorunda kalmazsınız.
• Kasko sigortasında yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) teminatı ile kaza sonucu karşı tarafa verilen zararları da kasko sigortan ile ödeyebilirsin. Trafik sigortası karşı tarafa verilen hasarları karşılasa da belirli limitlerle sınırlıdır. Günümüzde de kaza sonucu hasar masraflarının çok yüksek çıktığını düşünürsek trafik sigortası karşı tarafın zararını karşılamada yetersiz kalabilir. İMM teminatı yüksek olan bir kasko tercih edip İMM teklifi alırken trafikteki kaza risklerine karşı bütçeni koruma altına almış olursunuz. Limit sınırı olmayan İMM teminatlı kasko sigortaları da oldukça avantajlıdır. Kaza sonucu karşı tarafın aracında hasar masrafı ne kadar yüksek olursa olsun limitsiz İMM teminatı olan kasko sigortan varsa kendi bütçenden hiçbir ödeme yapmazsınız.
• Kasko sigortası yaptırdığın zaman aracını arıza ve hasar durumlarında sigorta şirketinin anlaşmalı servislerine götürebilirsin. Tamir ve onarım için servis aramakla uğraşmak yerine kasko sigortalarının geniş anlaşmalı servis ağından yararlanarak hızlıca işlemlerini halledebilirsiniz. Bazı kasko ürünlerinde anlaşmalı servisler serbest seçimli olabilir, bu seçeneği tercih edersen dilediğin serviste kasko poliçeni kullanabilirsiniz. Anlaşmalı servislerde hasar beyanında bulunmanız gerekiyor.
“ARACINIZIN DEĞERİ DÜŞER DİYE ZARARI KENDİNİZ KARŞILAMAYIN”
Aracı hasar gören vatandaşların kendi araçlarının değeri düşmesin diye kendi imkânlarıyla araçlarını tamir ettirdiklerini fakat bu dudumun tehlikeli olduğunu hatta bütün masrafların boşa gittiğinin altını çizen Ataş sözlerini şu şekilde sürdürdü “Çoğu kişi de şöyle düşünüyor “Ben kaza yaptım onun sonucunda ne olacak benim zararım nedir, onu sigortadan talep etmemiz mümkün mü? diyorlar. Böyle bir şey var sigortadan talep etmek mümkün değil tabii ki bu yanlış anlaşılmasın sigorta derken kendi sigortamız ama karşı tarafın sigortasından talep etmek mümkündür. Bizim tek taraflı dediğimiz kazalarda sigorta devreye girmiyor, kasko devreye giriyor. En az iki kişinin karıştığı kazalarda ise sigorta devreye giriyor hangi tarafın kusuru varsa o tarafın sigortası ödemeleri yapıyor. Örnek verecek olursam diyelim ki iki araç çarpıştı A aracı ve B aracı, A aracı kusurlu ise bu A aracının sigortası B aracının da zararını temin etmekle mükelleftir. Nitekim bu zarar tazmin etmekte de limitler vardır. Limitler dâhilinde tazmin edilecektir. Eğer sizin aracınız 500 bin lira değerinde ise ve siz bu aracı onardınız 100.000 liralık onarım yapıldı onun haricinde aracınız tramer girdi aracınızın artı satışta fiyatı düştü bir de aracın değeri dediğimiz durumdur. Bunun düşmesi sonucunda şöyle bir hakkı vardır değer kaybı talep edebilirler. Değer kaybı dediğimiz durum ise aracın fiyatı ne kadar düşmüşse o kadar ücret alınabilir.” şeklinde konuştu.
“YENİ HESAPLAMALAR DA BORÇLAR KANUNUNA İSTİNADEN YAPILACAK”
Daha sonra sözlerine şu şeklide devam eden Ataş “ Eskiden bu kayıp için hesaplama cetveli vardı nitekim güncel anayasanın iptal kararı neticesinde artık o hesaplama cetveli değişmiş oluyor. Piyasa değeri baz alınıp hesaplama yapılıyor. Anayasanın iptal kararı şu şekildeydi; Anayasa mahkemesi dedi ki karayolları trafik kanunun 90. maddesinin 1.fıkrası 2. cüpnesi iptal oldu. Bu da şu demek oluyor yani cetvel değişecek yeni hesaplama sistemi baz alınacak. Yeni hesaplamalar da borçlar kanununa istinaden yapılacak. Borçlar kanununda ise gerçek zarar baz alınacak. Bu tarz durumlarda ise bizim yapmamız gereken piyasa fiyatını araştırıp kazadan önce ve kazadan sonraki halini belirleyip ona göre hesaplama yapılır. Diyelim ki kazada zarar gören aracın değeri riziko dediğimiz yani rizikonun gerçekleşmesi durumunda önceki hali ile kıyaslanır arasındaki fark değer kaybı olur. Bu farkı kusurlu taraf ödemek zorundadır. Seçim kusuru olmayan bunu sigortasından değil direkt kendisinden talep edebilir.” sözlerine yer verdi.
“SİGORTA VE KASKONUZ YOKSA DEVLETİN AÇMIŞ OLDUĞU GÜVENCE HESABINA BAŞVUARABİLİRSİNİZ”
Eğer aracın kasko ve sigortası yoksa Devlet karayollarının güvenliğini sağlamak için açtığı güvence hesabına başvurup zararımızı talep edebileceğimizi söyleyen Ataş “Bir aracın kaskosu veya sigortası yok ise şu şekil kasko yoksa kendi kendine teminata almamış oluyor, sigorta yok ise hem kendine hem karşı tarafı teminatı almamış olur. Teminatı almamıştan kastım kaza durumunda karşılaması için sigorta şirketi nezdinde teminata yani güvenceye alması oluyor. Ya da güvence hesabı devreye giriyor bizler tüm sigorta primlerinde güvence hesabı payı var. O güvence hesabı payı da olması durumunda karşı taraf kusurlu ve sigortası yok ise bizler de bu başvuruyu güvenceli sağlama yaparız. Karşı tarafın sigortası söz konusu olmadığı için sigorta şirketi de yoktur bu durumda muhatabımız olması gerekiyor. Devletle karayollarının güvenliğini sağlamakla mükellef olduğu için orada bir hesap açılmış durumda o güvence hesabına başvurup zararımızı talep edebiliriz.” diyerek uyarılarda bulundu.
“DEPREM VE SELDE HURDAYA DÖNEN ARAÇLARI SİGORTA ŞİRKETİ ALARAK SİZLERE ÖDEME YAPAR”
Uyarılarını şu şekilde sürdüren Avukat Ataş “Buradan topluma şunu söylemek istiyorum. Kaza durumunda çoğu kişi aracı ben kendi cebimden yaptırayım aracıma tramer girmesin fiyatı düşüyor şeklinde bir düşünceye kapılmasın. Telafisi şu şekilde oluyor düşünün siz hiç sigortaya başvurmadınız kaza anında zararınızı kendiniz karşıladınız bu durumda her şey sizin cebinizden gidiyor. Aracınızı kendiniz tamir ettirseniz dahi araç expertize girdiğinde bütün kusurları ortaya çıkıyor. Yaptırmış olduğunuz durumda hem tamir ücreti hem varsa parça farkını hem değer kaybına bunların hepsine almış oluyor ve aracını eski fiyatına sattığı için daha karlı çıkıyor. Vatandaşlar da diyor ki eğer sigortaya başvurursam primim yükseliyor böyle bir düşünce de tamamen yanlış senin değil karşı tarafın primini yükseltir. Kusurlu değilseniz sigortaya başvurun, zararınızı alın ve aracı kullanmadığınız sürece o süredeki kira bedellerini de alabiliyorsunuz. Kaza olmamış gibi hayatınızda devam etmenizi sağlattırıyor sigortalar. Deprem felaketinde zarar gören araçlar ise kaskosu olanlar araç hurdaya dönmüş ise sigorta şirketi bu aracı alıyor kasko poliçesine göre size bunun karşılığında ödeme yapıyor. Sigorta ve kasko şirketlerine başvurulması gerekiyor zararın daha aza indirgenmesi için biz bunları tavsiye ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
KADER TOPAL/ URFA DEĞİŞİM