Depremde hasar gören Narıncı Camii ortada kaldı!
Kahramanmaraş merkezli depremlerde 1967 yılında yapılan Narıncı Camisi hasar gördüğü gerekçesiyle kapatıldı. Depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen onarım çalışmaları yapılmadı. Bugüne kadar cami için atılan adımlarda ne Diyanet İşleri Başkanlığı ne de Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürlüğü onarım çalışmalarının kendilerine ait olmadığını ileri sürdü.
Şanlıurfa Eyyübiye Müftülüğüne bağlı olan ve 1967 yılında yapılan Narıncı Camisi deprem nedeniyle hasar gördüğü gerekçesiyle kapatıldı. İbadetlerini yapmaya gelen vatandaşlar caminin avlusunda namaz kılıp ibadet ediyor. Yaşanan depremden dolayı hasar gören caminin onarımının yapılmaması birçok esnafı mağdur ediyor.
Esnaflar iş yerlerinden uzak olan camilere gidip ibadetlerini yerine getiriyor. Bazı esnaflar ise Narıncı Camisinin avlusuna serilen halının üzerinde namaz kılıyor. Yaşanan mağduriyetin giderilmesi için gerekli mercilere başvuran esnaflar caminin Diyanet İşleri tarafından mı yoksa Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından mı yapılması gerektiğini bir türlü kestiremiyor.
Diyanet İşleri Başkanlığına müracaat eden esnaflar, Vakıflar Bölge Müdürlüğüne yönlendiriliyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğüne giden esnaflar tekrardan Diyanet’e yönlendiriliyor. İki arada bir derede kalan esnaflar ne yapacakları konusunda şaşırmış durumda.
Türkiye Terziler Federasyonunda Denetleme Kurulu eski Başkanı Numan Tuğbay, yaşanan mağduriyetin giderilmesi için gazetemizin mikrofonlarına konuştu.
Başkan Numan Tuğbay, depremin üzerinde aylar geçmesine rağmen Narıncı Camisinin onarılmaması ve onarılması için gerekli adımların atılmamasından dert yakındı.
“İKİ ARADA BİR DEREDE KALDIK”
Narıncı Camisinin Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden dolayı ufak hasarlar gördüğünü söyleyen Türkiye Terziler Federasyonunda Denetleme Kurulu eski Başkanı Numan Tuğbay, ibadetlerini caminin avlusunda yerine getirdiklerini kimsenin caminin onarılması için çaba göstermediğini Diyanet İşlerine bağlı olduğu halde Diyanet İşlerinin kendilerini Vakıflar Bölge Müdürlüğüne yönlendirdiğini oradan tekrar Diyanetin kapısına gönderildiklerini bundan dolayı iki arada bir derede gidip geldiklerini aktardı.
Başkan Tuğbay “Narıncı Camisi depremde hasar gördü. Benim iş yerimde hasar gördü fakat ben kendi imkanlarımla onu yaptım. Şimdi bu camiye gidip ibadet yapıyoruz. Caminin iç tarafları biraz çatlamış. Oradaki birçok insan Vakıflar Bölge Müdürlüğüne müracaatlarda bulundu. Oranın tadilatı yapılsın diye birçok vatandaşlarımız şikâyetlerini dile getirdi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü diğer tarafa topu atıyor. Yani caminin tadilatı ortada gidip geliyor. Yok efendim buranın Zürriyet Vakfı var onlar yapsın oranın kirasını onlar alıyor. Diğer tarafta diyor bunun tapusu Diyanet’e ait onlar yapsın.
Dolayısıyla ortada perişan olan esnaflarımız oluyor. Bizler gidip orada namaz kılamıyoruz, ibadetlerimizi yerine getiremiyoruz caminin kapısı kapalı kapı önünde namaz kılıyoruz. Yapmıyorlarsa ben gidim kendi imkânlarımla yapmaya çalışayım” dedi.
“KİMSE YAPMIYORSA BİZ YAPARIZ”
Diyanet İşleri ile Vakıflar Bölge Müdürlüğü arasında gidip geldiği yoldan yorulduğunu, onlar yapmadığı taktirde esnaf olarak Narıncı Camisini yapmanın takipçisi olduklarını belirten Başkan Tuğbay, “Yani her Cuma elektrik parasını cemaat toplamıyor mu? Kendi arasında onunda parasını toplarız, kendi aramızda camimizi onarırız. Caminin bir ihtiyacı olduğu zaman Vakıflar Bölge Müdürlüğüne mi müracaat ediliyor hayır. Şu anda aylar geçti neredeyse 1 yıl olacak hala birileri gelip burayla ilgilenmiyor” diyerek tepki gösterdi.
DİYANET’E DEVREDİLDİ!
Ahmet Billurcu tarafından Narıncı Camisinin yerinin vakfedildiğini ifade eden Başkan Tuğbay, Diyanet İşlerinin Hocasının hocalık yaptığı caminin onarılmaması ve topu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne atmasına anlam veremediğini bu mağduriyetin en kısa sürede giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Başkan Tuğbay, “Şimdi geçmişe baktığımız zaman soyadı Billurcu olan birisi orayı vakıf etti.
Dolayısıyla da Diyanet’e devretti. Bütün camiler Diyanet’e bağlı. Diyanet’in gelip yapması lazım. Şimdi oradaki hoca Diyanet’in adamı değil mi yani onların gelip ilgilenmesi lazım.
Yani düşünün ayakkabıların önünde namaz kılıyoruz. Cuma günleri cami arıyoruz, yani bizlerde yakınlardaki camilere alışmışız gitmeye şimdi nerede ibadetimizi yerine getireceğiz?
Oradaki görevli hoca gerekli yerlere söyledi. Esnaflarımız gerekli yerlere müracaat etti; fakat herhangi bir çözüm bulamadık. Şimdi Diyanet diyor Zürriyet Vakfı yapsın onlar da diyor ben tapuyu onlara vermişim onlar yapsın Diyanet yapsın. Şanlıurfa İl Müftülüğü’nün bu işe el atması lazım. Gerçekten esnaf olarak bu durumdan çok rahatsızız” diyerek tepki gösterdi.