Devlet Bahçeli, Urfalı siyasetçiye açtığı davayı kaybetti

Saadet Partisi Şanlıurfa Belediyesi eski meclis üyesi Mehmet Cafer sosyal medya hesaplarında Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'ye hakaret ettiği gerekçesiyle, hakkında açılan davadan beraat etti.

MHP lideri Devlet Bahçeli, Saadet Partili Şanlıurfa Belediyesi eski meclis üyesi Mehmet Cafer’e karşı açtığı davayı kaybetti.

Devlet Bahçeli’nin, Mehmet Cafer’e açtığı hakaret davası Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinde karar çıktı. Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesi savcılığınca hazırlanan iddianamede, Cafer’in, Türk Ceza Kanunu’nun “hakaret” suçunun düzenlendiği 125/1, 125/3-a, 125/4 ile 43 ve 53. Maddelerince cezalandırılması istendi. Cezanın alt sınırı bir yıl olarak belirlendi.

İddianamede ayrıca, “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır” hükmünün de uygulanması talep edildi. Bu maddelerle istenen ceza oranı, 1 yıldan 2 yıl 4 aya varan hapis cezası talep edildi.

Cafer’in cezalandırılmasını isteyen Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısının mütalaasını değerlendiren hakim, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Şanlıurfa Belediyesi Saadet Partisi Eski Meclis Üyesi Mehmet Cafer’in sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımlar nedeniyle kendisine hareket ettiği gerekçesiyle şikayetçi olduğu davada karar çıktı.

Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık Mehmet Cafer hakkında beraat kararı çıktı.

Cafer savunmasında farklı farklı paylaşımlarının alındığını, paylaşımlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek “AİHM kararları çerçevesinde eleştiri hakkımı kullandım. Ben Saadet Partisi’nde aktif siyaset yapıyorum, hangi söylemlerin eleştiri, hangi söylemlerin hakaret içerebileceğini biliyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” diyerek beraatını istedi.

Savcının mütalaasını da değerlendiren mahkeme heyeti Cafer’in beraatine karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında şu ifadelere yer verildi:

“Mahkememizce tüm dosya üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde: TCK'nın 125. Maddesinde: bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişinin cezalandırılacağı düzenlenmiş, atılı suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi hali nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

İfade özgürlüğü; sadece onaylanan, zararsız, ilgisiz görüş ve bilgilerin açıklanması değil aynı zamanda inciten, rahatsızlık veren, suça kışkırtma dışında kışkırtan hatta şoke eden düşüncelerin açıklanmasını da ihtiva eder. Toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel şartlardan en önemlisi: ifade özgürlüğüdür. Çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik: 21. yüzyıl demokratik toplumlarının olmazsa olmazıdır. Sanığın kamu görevlisi olduğu düşünüldüğünde Anayasa Mahkemesi ve AİHM'nin istikrarlı içtihatlarına göre kamu görevlilerinin eleştiriye katlanma yükümlülüklerinin sınırları, normal vatandaşlara göre daha geniş olması gerektiği muhakkaktır. Sanığın paylaşımı da her ne kadar rahatsız edici ve incitici olarak değerlendirilebilirse de sarf etmiş olduğu sözlerin deleme (Şanlıurfa yerel ağzında topaç anlamına geldiği), meymenetsiz itici, çirkefleşen yaratık söylemlerinin kaba söz ve eleştiri niteliğinde olduğu, bu sözlerin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek boyutta olmadığı, milletvekili sıfatı taşıyan müştekinin sıradan insanlara göre bu sözlere katlanma yükümlülüğünün daha fazla olduğu, dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı mahkememizce değerlendirilerek sanığın beraatine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-)Sanık hakkında "Hakaret" suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmış ise de: yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığının anlaşılması karşısında sanığın müsnet suçtan CMK. "nun 223/2-a maddesi gereğince BERAATİNE, 2- Yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına…” ifadelerine yer verdi.