Esen ailesi Gazeteciler Gününe buruk girdi!

TAKİP ET

Gaziantep'in Nizip ilçesinde meydana gelen kazayı görüntülemek isteyen İhlas Haber Ajansı muhabiri Urfalı Muhammed Abdulkadir Esen'in ailesi gazeteciler gününde gözyaşlarına boğuldu.

20 Ağustos tarihinde Gaziantep'ten Şanlıurfa istikametinde olan ve bir otobüsün kazaya karışmasıyla birlikte içerisinde Urfalı gazetecinin de bulunduğu 16 kişi yaşamını yitirmişti. Gazeteciler gününde Urfa Değişim mikrofonlarına konuşan Urfalı gazetecinin ailesi "Şanlıurfa'da basına verilmeyen değerden dolayı evladımız Gaziantep'e gidip çalışmak zorunda kaldı" dedi.

Gaziantep’te İhlas Haber Ajansı’nda ilk önce kaşeli olarak çalışmaya başlayan Esen, Şanlıurfa’da da kısa süreli meslek hayatını devam ettirdiği öğrenildi. Ardından tekrardan Gaziantep’e dönen Esen bu kez Gaziantep İhlas Ajansı’nda kadrolu olarak çalışmaya başladı.

20 Ağustos günü Gaziantep’te meydana gelen katliam gibi kazada evladını kaybeden acılı aile bu duruma alışamadıklarını ve bugün münasebetiyle kabuk tutan yaralarının tekrardan açıldığını kaydetti.

Oğlunun vefatından sonra adına birçok hayır yaptığını söyleyen aile oğulları için daha çok hayır yapacaklarının altını çizdi.

“OĞLUMUN GAZETECİLER GÜNÜNÜ KUTLAYAMADIM”

Gazeteciler gününde oğlunun gazeteciler gününü kutlayamadığını dile getiren acılı anne Esen: “Bugün gazeteciler günü ve Muhammedimin günü fakat Muhammedime oğlum gazeteciler günün kutlu olsun diyemedim.” şeklinde konuştu.

“OĞLUMUN ÖLÜM HABERİNİ ALDIĞINDA ŞANLIURFA'DA KİMSE KALMAMIŞ ZANNETTİM”

Oğlunun vefat haberini çevredeki komşu ve akrabalarından duyduğunu söyleyen anne “Oğlumun vefat haberini başkalarından duydum. Bu haberi ilk duyduğumda hiçbir şekilde inanmadım oğlum ölmüş olamaz dedim. Oğlumun ölüm haberini aldığında sanki Şanlıurfa'da hiç kimse kalmamış zannettim. Dünyam başıma yıkıldı.” dedi.

“OĞLUM ŞANLIURFA’DA BASINA DEĞER VERİLMEDİĞİ İÇİN ANTEP’E GİTTİ”

Daha sonra sözlerine şu şekilde devam eden Esen. “Oğlum çok atılgandı insanlara yardım etmeyi çok severdi. Mesleğini severek yapıyordu. Şanlıurfa'da çalıştığı zaman aynı evin içinde olmamıza rağmen ben oğlumun yüzüne hasret kalıyordum. Gece yarılarına kadar haber yazıyordu. Fakat bir gün Şanlıurfa’da bir haber yapmıştı tam hatırlayamıyorum o haber yüzünden eşimi, kayınımı falan aramışlardı, Muhammed bu haberi silsin diye baya baskı yaptılar. Oğlum da baktı burası olmuyor gidip Antep’te çalışmayı tercih etti. Gaziantep’te en azından basına değer veriliyor.” ifadelerine yer verdi.

“ORADA SADECE BENİM DEĞİL, KAÇ AİLENİN CİĞERİ YANDI”

Oğlunun kaza haberini alır almaz olay yerine koştuğunu söyleyen baba Cemal Esen: "Oğlumun haberini ilk aldığımda inanamadım, sağı solu aradım ve kesin bilgi olduğunu teyit ettim. Bölge müdürü ile falan irtibata geçtik haberin doğru olduğunu anladığım an direk Nizip ilçesine gittim ve olayı bizzat yerinde gördüm. Fakat elimden bir şey gelmedi. Orada sadece benim ciğerim yanmadı kaç ailenin ciğeri yandı.” diyerek gözyaşlarına hâkim olamadı.

“URFA'DA GAZETECİLİK BİRAZ DAHA ÖZELE KAÇIYOR”

Şanlıurfa’da basına değer verilmediğini tekrardan vurgulayan baba Esen: “Gaziantep'teki basın ile Urfa'daki basın çok farklı olduğu için oğlum Gaziantep'te basın hayatına devam etmek istedi. Orada daha çok saygı ve değer verildiğini söylüyordu. Urfa'da gazetecilik biraz daha özele kaçıyor fakat Gaziantep'te böyle bir durum söz konusu değil, orası oğluma daha cazip geldi diyebilirim.  Oğlum vefat ettikten sonra çoğu yerden telefon aldım. Demek ki oğlum çevresi tarafından baya seviliyordu. Onun arkasından tek bir kişi bile olumsuz bir şey söylemedi işte bu bana yetiyor. Oğlum sürekli vatandaşların yardımına koşan biriydi.  Allah seven kullarını yanına alıyormuş demek ki Muhammedimiz sevilen kuluymuş biz kendimizi böyle avutuyoruz.” dedi.

“OĞLUMUN CANSIZ BEDENİNİ SADECE MORGDA GÖREBİLDİM”

Sözlerine şu şekilde devam eden Esen: “Kaza haberini almadan bir gün önce oğlumun yanına gidecektik öyle sözleşmiştik. Kızıma abini ara da Urfa’dan gelirken sana bir şey lazım mı diye sormasını istedim kızım telefonu çaldı telefon çalıyordu fakat açan yoktu. Ben Antep'e gidemedim ama oğlumun cansız bedenini sadece morgda görebildim. Onun cansız bedenini gördüğümde inanamadım kendime gelemedim.” şeklinde konuştu.

Kader Topal / Urfa Değişim

Gaziantep Muhammed Abdulkadir Esen