Güvenli gıdada büyük tehlike kapıda!

TAKİP ET

Urfa Değişim TV ekranlarında her hafta yayınlanan Kader Topal ile Enine Boyuna programının bu haftaki konuğu Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu oldu. Programda çarpıcı açıklamalarda bulunan Çullu önümüzdeki süreçlerde insanların güvenli gıdalara erişemeyeceğinin altını çizerek uyarılarda bulundu.

Özellikle çiftçilere verdiği bilgilerle ve Türkiye’nin gelişimine sağladığı katkılar nedeniyle vatandaşların gönlünü fetheden Prof. Dr. Mehmet Çullu çiftçilerin bu sene daha verimli ürün almaları için ipuçları paylaştı. 

Şanlıurfa’da 1. Ürünün hasadını alan çiftçiler ikinci ürünün hazırlık çalışmalarına başladılar. Birinci ürünün hasadından artta kalan anızların yakılmasının çiftçileri ekecek olacakları ikinci ürünün maliyeti konusunda zorlayacağını belirten Çullu çiftçilerin kesinlikle anız yakmaması gerektiğini söyledi. 


Türkiye’nin hububat ambarı olarak nitelendirilen Şanlıurfa’da çiftçiler girdi maliyetlerine her ne kadar isyan etse de verilen desteklemeler yeterli olmuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin buğday ve arpa alım fiyatlarının buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak belirledi. Programa katılan Prof. Dr. Mehmet Çullu belirlenen fiyatın az olduğunu kaydetti. 
“TOPRAK VE SUYUN DENGESİ İLE OYNAMAMAMIZ GEREKİYOR”
Toprak ve suyun dengesi ile oynanılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Çullu “Şu anda üzerinde bulunduğumuz bu coğrafya bu iklim hiçbir yerde yok. Biz her ne kadar havaların sıcaklığından şikâyet etsek de hayır biz bu topraklarda bu havanın altında topraklarımıza ektiğimiz ürünleri iyi sular ve iyi gülersek Van'ın Erzurum'un 3 katı kadar buğday alırız. Tabii arkasından ikinci ürün mısır devreye giriyor. Buranın çok ciddi bir potansiyeli var o nedenle biz bu bölgenin toprak ve suyunu kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Kıymetini bilmediğimiz bu toprakları, suyun kıymetini ileriki zamanlarda farkına varacağız” dedi. 


“BİZİ İLERİKİ SÜREÇLERDE TEHLİKELER BEKLİYOR”
İleriki zamanlarda bizleri tehlikelerin beklediğinin altını çizen Çullu sözlerine şu şekilde devam etti “Telefon olmadan olabilir, bir kıyafet olmadan olabilir fakat buğday olmadan, ekmek olmadan, su olmadan asla yaşanılmaz. İleriki süreçlerde artık sadece karın doyurmak yetmeyecek. İnsanlar artık güvenli gıdayı arayacak sağlıklarına bir nebze de olsa güvenli gelebilecek besinleri arayacak. İşte sırf bu yüzden bu toprakların kıymetini bilmemiz lazım bizim topraklarımız suyumuz henüz kirlenmiş değil, istiyoruz ki artık bunu avantaja dönüştürelim. Yetkililer olarak üniversite olarak üstümüze düşen görevi yaparak çiftçileri bilinçlendirmemiz lazım, iyi tarım topraklarına sahip olmamıza rağmen ne yazık ki toprakta ve ektiğimiz ürünlerde iyi bir izlenim yapamıyoruz. Her şeyi hoyratça kullanıyoruz hoyratça kullanmamızdaki amaç ise ektiğimiz üründen daha fazla hasat almak, fakat bunun yanlış olduğunu tüm çiftçilerimize elimizden geldiğince yaymamız gerekiyor. Toprağın suyun tehlikesiyle her geçen gün biraz daha oynuyoruz. Bu yüzden ileriki süreçlerde bizi tehlikeler bekliyor” şeklinde konuştu. 


“ÇİFTÇİLER NASIL EKİN YAPMALI”
Çiftçilere uyarılarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Çullu gübre ve suyun nasıl kullanılması gerektiği konusunda bu uyarılarda bulundu “Gübre nasıl yönetilmeli, sulama nasıl yapılmalı bunlar çok önemli ve bilimsel metotlarla yapılmalı bu konularda işte biraz eksiğimiz var. Bu konuda Tarım Orman Bakanlığı biraz daha reorganize olmaları gerekiyor. Daha önce köylere bin tane tarım uzmanları atadılar, bunlar orada tarımla uğraşan çiftçileri bilgilendirme amaçlıydı fakat 1 sene sonra torpil yaptılar onların hepsi merkeze dönerek masaüstünde evrak doldurma işlemine verildiler. Ziraat mühendisleri de bu durumdan çok rahatsız, onları başkaları değil Ziraat Mühendislerinin doldurması gerekiyor. Şu anda yeraltı sularımız tükeniyor. Çiftçilerimiz 1. ürünlerinin hasatlarını aldılar ve 2 ürünün hazırlıkları yapılıyor. Şanlıurfa'da en çok rahatsız olduğumuz konulardan biri anız yangınlarıdır eskiden Şanlıurfa'nın hepsini kapkara dumanlar kaplardı şu anda o oran her ne kadar azalsa da hala anızlarını yakan çiftçilerimiz var. Oysaki bizler anız yapmayı kesinlikle ama kesinlikle ne öneriyoruz ne de tavsiye ediyoruz. Anız toprağı besliyor, anız daha az gübre yiyor yani bir nevi çiftçinin ihtiyacına karşılıyor çiftçi için çok yararlı fakat çiftlerimiz ne yazık ki ikinci ürünü hızlı hızlı ekebilmek için ve o aletlerin ağzına sıkışmaması için anıları yakıyor. İkinci ürünü ekecek çiftçilerimiz özellikle bu hususlara çok dikkat etmeliler taban gübrelemesini yapmaları gerekiyor.  35 kilogramlık DAP gübresinden başka gübre kullanmasınlar. Biz onun azotunu ve fosforunu hesaplıyoruz, daha sonra ise 1. su ile birlikte 30 kilogramlık ÜRE 2. su ile birlikte 35 kilogramlık ÜRE gübresini verecek ve böylelikle daha güzel verim alabilecek. DAP gübresi belki çiftçilerimize fiyatı yüksek gelecektir fakat içerisindeki azot ve fosfor miktarı da daha yüksektir. Yabancı ülkeler yeraltı suyunu kullanmaz buğdayı ithal eder der ki ben buğdayı ithal ederim ama yer altındaki suyum kalsın çünkü herhangi bir doğal afette veya herhangi bir olayda biz yeraltı suyunu buğday üretmek için değil, kendi ihtiyaçlarımızı gidermek için, içmek için kullanacağız diye düşünüyorlar. Türkiye'de yeraltı suları ile ilgili yasalar var ama kimse bu yasalara uymuyor. Konya'da kocaman çukurlar oluşuyor Türkiye'de su yüzeyi 200 metreden bulunurken şu anda 600 metrelere indi yarın bir gün belki Siverek'te yeraltı suları ile mısır sulaması yapamayacaklar. Ben çok iyi hatırlıyorum Suruç ovasında 20-30 metrede yüzey suyu çıkarmışlar zamanında, Bir makalem de yazdım Suruç'ta 600 metreye kadar bile suyu aramaya gitmişler. Biliyorsunuz su olmadığı için çiftçiler eskiden hepsi Suruç'tan göç etmişti. Bizim için su ve toprak gerçekten çok önemli, gelecekteki en büyük baş belamız nüfus artışı olacaktır. Bu nüfus artışına ürün yetiştirebilmek için topraklarımızı doğayı zorluyoruz. Toprağın dengesiyle oynuyoruz suyun dengesiyle oynuyoruz her tarafı ekip biçiyoruz” şeklinde konuştu.  


“BİZLER HİÇBİR DOĞAL AFETTE HAZIR DEĞİLİZ”
Şanlıurfa’nın herhangi bir doğal afet için hazırlıklı olmadığını açıklayan Çullu “ Bundan birkaç sene sonra alacağınız ürünlerde acaba bu güvenli gıda mı değil mi? diye düşüneceğiz. Fıstık en son bir konferans verdiğimde 70 lira iken, şu anda 300 liranın üstüne çıktı o da sadece Şanlıurfa'da başka illere baktığımızda bu fiyat 400-500 arasında değişiyor. Belki şu anda yarım litre suyu 3-4 liraya alıyoruz ama önümüzdeki yıllarda o suyu güvenli halde bulamayacağız. Çünkü biz suyumuzu toprağımızı kirletiyoruz. Şu an Şanlıurfalılar olarak Atatürk barajı'nın suyunu içiyoruz aslında bir mevzuat var mevzuatta diyor ki “Atatürk barajı havzasında 300 metrede kesinlikle hiçbir çalışma yapamazsınız ilk 1000 metreye ev veya tarım herhangi bir ilaçlama yapamazsınız” peki bunları kim takıyor, kim izliyor, kim takip ediyor. Bu sene şiddetli yağışlarda zaten gördük yüzeydeki tüm gübreler ve ilaçlamalar suyun içerisine girdi. Oradan gelip hafif bir arıtma ile tekrardan musluklarımızdan akıyor.  Selde bunun en büyük örneğini gördük Atatürk barajından gelen suyun kirlenmesi ile birlikte temiz su bulamadık ve hazır sulara hücum ettik. O zaman biraz da olsa suyumuzun kıymetini anladık işte bu yüzden sürekli Şanlıurfa'da ikinci bir planın olması gerekiyor. Bizler ne depreme ne sele ne de bu tür afetlere hazır değiliz. Özellikle Şanlıurfa’daki depremde de selde de gördük ki bir ev yıkılırken yanındaki ev yıkılmadı, dere kenarında yapılan evlerin çoğunun yıkıldığını bunları hepsini gördük demek ki evleri dere kenarlarına yapmamamız gerekiyor doğa ile oynamamız gerekiyor Biz eğer doğayla oynarsak işte buna benzer felaketlerle de sürekli karşı karşıya kalacağız. Bilim bize neyi yapmamızı öngörüyorsa onu yapacağız” sözlerine yer verdi.

 
“GÜBRE VE BUĞDAY İÇİN BELİRLENEN FİYAT YETERSİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Toprak Mahsulleri Ofisi'nin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirlediklerini söyledi. Bunu üzerine konuşan Çullu “Cumhurbaşkanlığı tarafından buğday ve arpada belirlenen fiyat bana göre çok yetersiz, bugün akaryakıtın fiyatı 20 liraysa yarın bu fiyat 2 katına çıkıyor. Ggübre zaten hiç yerinde durmuyor gübrenin kilosu bugün 20 lira tabii bu ilerideki süreçlerde daha çok artacak, diğer ıvır zıvır giderler yani bunların hepsi çiftçiye girdi maliyeti olarak geçiyor. 50 kiloluk gübre çuvalı 700 liranın üzerinde çıkmış durumda o da 2 3 dekarlık bir alana sadece gidiyor. Tabii cumhurbaşkanımız ve bakanlarımız onun ayrı ayrı hesabını kitabını yapmıştır ama ben bu fiyatı az buluyorum ve fiyatın onun üzerinde olması gerektiği kanaatindeyim.

Urfa Değişim TV Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Mehmet Çullu Mehmet Ali Çullu