Hekim dede Türbesi umut kapısı oldu

TAKİP ET

  Hekimdede Mahallesinde bulunan Hekim Dede Türbesinin ne zaman yapıldığı bilinmiyor. İslam âlimi olduğu düşünülen Hekim Dede'nin yaşayışı hakkında bilgi bulunmuyor. Türbeye giden kadınlar genellikle burada şifa bulmaya gidiyor. Ancak İslamiyet'te türbelere birtakım eşya ve çaputlar bırakarak medet ummanın yanlığı olduğu biliniyor.  

Cuma günleri sık sık ziyaret edilen Hekim Dede Türbesinin ne zaman ve nasıl yapıldığı ile ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor. Hekim Dede Camisinde Üç kitabebulunuyor. Harim(Ana ibadet mekânı) kapısı üzerindeki kitabesinde caminin, Ahmed oğlu Bayram Bey tarafından 1634 (hicri 1043) yılında tamir edildiği belirtilmiştir. Caminin güney batı tarafında bir de çeşme kitabesi bulunuyor. Yazısı okunamayan kitabe üzerinde 1708 (hicri 1120) tarihi mevcut. Caminin iç kapı üstündeki tahrip olan kitabesinde ise caminin ikinci veya üçüncü tamirinin Mustafa Paşa tarafından 1776 (hicri 1190) yılında yaptırıldığı anlaşılıyor.

 

Geçmişte doktorlara hekim ismi verilmekteydi. Dede unvanı ise bilmiş, ermiş ve din ilminde belli bir seviyeye, yaşa, gelenlere deniliyordu. Hekim Dede, tıp bilgisi ve dini bir ilimle hastalara şifa verdiği rivayet ediliyor.

 

Hekim Dede Türbesi şifa kaynağı olarak inanılıyor

Hekim Dede Türbesine her Cuma ve Perşembe akşamları ziyaretçilerin ziyaret, ettiği türbede kimisi şifa ararken kimisi de dilek ve murat bulmak için geliyor. Şifa bulmak için türbeye gelen 73 yaşındaki Ayşe Öğrenir, türbede şifa görenlere şahit oldum diyerek şu şekilde konuştu “İnsanlar buraya 3 Cuma üst üste geliyor. Bu türbenin şifa verdiğine tanıklık ettim. Birçok hasta türbede aynı gecede şifa bulduklarını gördüm.  Aynı zamanda muradı olanlar muratlarına kavuşmak için çocuğu olmayan çocuğu olması için gelenler oluyor. Türbenin üzerine atılan kıyafetler ise çok ağır, yatalak olan hastaların fazla acı çekmeden Allah tarafından kendisine hayırlı bir kapı açılması inancıyla atılıyor” dedi.

 

“Dinimiz sadece Allah’tan yardım dilemeyi emreder”

İslamiyet’in batıl inanç ve hurafeleri reddettiğini belirten İl Müftüsü Mehmet Taştan, “Yüce dinimiz İslam, tüm insanlığa imanın hakikatlerini, dünya ve ahiret huzurunun yollarını gösterir. Sadece Allah’a kulluk etmeyi, O’na güvenmeyi, O’nun rahmetine sığınmayı ve yalnız O’ndan yardım dilemeyi emreder. Bunun yanında bütün batıl inanç ve hurafeleri reddeder. İnsanların bilgisizlik ve çaresizliklerini fırsat bilerek, duygu ve değerlerini istismar etmeyi büyük bir günah sayar. Ne var ki insanoğlu zaman zaman dinimizin bu ilkelerini göz ardı etmiş, falcı, büyücü, kâhin, sihirbaz, medyum ve türbelere birtakım eşya ve çaputlar bırakarak medet umar hâle gelmiştir.” dedi.

 

“İslamiyet’in özüne aykırıdır”

Ağaçlara bez bağlama, türbelerden medet ummak gibi durumların İslamiyet’in özüne aykırı olduğu söyleyen Müftü Taştan sözlerini şöyle tamamladı, “Gelecekten haber verme, kısmet açma, şans getirme, şifa dağıtma, çocuk sahibi olma, hane saadetine kavuşma iddiasında bulunmak ve bunlardan yardım ummak İslam’ın özüne aykırıdır. Zira,gaybın bilgisi yalnızca Allah’a aittir. Her şeye gücü yeten yegâne kudret sahibi O’dur. Yediğimiz her lokma, içtiğimiz her yudum suyu bizlere lütfeden O’dur. Dertlerin dermanı, hastalıkların şifası, sıkıntıların çaresi O’ndadır. Bizleri her an koruyup gözeten, yürekten yakarışlarımıza ve samimi dualarımıza icabet eden yalnızca Cenâb-ı Hak’tır.Rabbimize iman ve tevekkül etmişken, umudunu fala bağlayıp geleceğini ona göre planlamak, büyü ve kehanetten medet ummak asla doğru değildir. Kötülüklerden koruduğuna inanarak bir boncuğu kutsal saymak, ağaca ya da türbelere bağlanan çaputta, havuza ya da türbe etrafına atılan parada, velilerin medfun bulunduğu kabristanlara giysi ve özel eşyalarımızı bırakarak kısmet aramak yüce dinimizin yasakladığı davranışlardır.”