HRÜ'den tarihi buluş
Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Berkız Turp, tarihteki ilk kısırlık hastalığının tanısı ve tedavisini 4000 yıl önce Asurlular tarafından yazılan bir çivi yazısı olan kil tablette olduğunu çıkardı.
Harran Üniversitesinde kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalında Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Ahmet Berkız, Turp ve Mustafa Demir, tarihteki ilk kısırlık hastalığının tanısı ve tedavisini M.Ö 4000 yıl önce Asurlular tarafından yazılan kil tablette olduğunu çıkardılar.
Kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalında Turp, yaklaşık 5 yıllık bir araştırmanın ardından tarihteki ilk kısırlık hastalığının tanısı ve tedavisini İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde Kayseri Kültepe şehrinde M.Ö. 4000 yıl önce Asurlular tarafından yazılan bir çivi yazısı olan kil tablette evlilik sözleşmesi ve çocugu olmayan kadınlara yönelik çeşitli maddeler yer alıyor.
Yardımcı Doç. Ahmet Turp'un yaklaşık 15 gün önce tıbbın prestijli dergilerinden Gynecologic Endocrinoloji Dergisi’nde kısırlık ve tüp bebek tedavisi makalesi yayımladı.
‘KİL TABLETLERLE ÇÖZÜM BULUNMUŞ’
Yrd.Doç. Turp, “Burada ana temel, kil tabletteki kısırlık tanısının konması, kısırlık tanının konup da eğer bir kısırlık hastalığı varsa bu yönden tedavi edilmesidir. Yani bizim bu yönden şaşırdığımız nokta, kil tabletler ile o dönemdeki insanlar çözüm üretmiş, bu hastalığa aileyi bir çözümle çocuklu olarak devam ettirmişler. Aile yapısında çocuk çok önemli tabi. Kısırlık hastalığının tedavisini 2 yıl koymuşlar. Yani şu anda günümüzde 1 yıl tedavi yapılıyor. Ama bazı yaş gruplarında biz 5 yıl tedavi koyuyoruz. Kısırlık tanısını yani evlenmiş bir çiftte düzenli ilişki görülmesine rağmen çocuk olmuyorsa kısırlık vardır. Tanısını M.Ö. 2 bin yılında, yani bundan 4 bin yıl önce konulmuş.” diye konuştu.
‘DÜNYA LİTERATÜRÜNE KAZANDIRMIŞ OLDUK’
“Eğer bir çift, evlendikten 2 yıla kadar çocuk sahibi olmazsa diye bir ibare üzerine kısırlık tanısını bu kil tabletler üzerine yazmışlar.” diyen Turp, “Bu kil tabletler Asur çivi yazısı ile yazılmış. Yani tarihteki ilk yazılı kaynaktır. Bu kil tabletler, dünyanın büyük müzelerine parça parça kaçırılmış. Biz de kalanlardan çevirisi olanlar biz bu hastalığın yani kısırlık hastalığının tanısını koyup dünya literatürüne kazandırmış olduk.” ifadelerini kullandı.
‘BU TABLETLER İLE ÇOCUĞU OLMAYAN AİLE ÇOCUK SAHİBİ OLABİLİYOR’
Ahmet Turp, “O dönemde sosyolojik olarak çocuk doğuracak köle kadınlar vardı. Bunlar bir şekilde köle statüsünde oldukları için evin kadını izin vermiyorsa eğer, erkek bu köleyi getiremiyor. Bir anaerkil toplumun olduğunu bize gösteriyor. Burada evin erkeğine izin veriliyor. Kadın köle getiriliyor ve çocuk olduktan sonra bu kadın azad ediliyor, evde tutulmuyor. Yani aslında burada kuma kavramı var. Ama evde çok eşlilik yerine tek eşliliği kabul ettiriyor. Ve bu şekilde aile çocuk sahibi olabiliyor. Bu makale çok şeyin öncüsü olacak. Biz bu hastalığı günümüzün hastalığı olarak biliyoruz. Aslında bunda 4 bin yıl önce de var olduğunu dünya tarihinde belirtmiş olduk. Bu da değişik bir kavram oldu. Bu kil tabletler o dönemde bir çözüm bulmuş.” şeklinde ifade etti.
Kadir Çelikcan özel haber