İHH Urfa Temsilciliğinden eleştirilere cevap

TAKİP ET

İHH Urfa Temsilcisi Behçet Atila, son zamanlarda İHH İnsani Yardım Vakfına yönelik yapılan eleştirilere yönelik açıklama yaptı. Atila,"Son zamanlarda gerek sosyal medya ve gerek özel mesajlarda bazı kişi ve çevrelerin muhacirlere yardım dağıtımlarımızdan duydukları rahatsızlık ve verdikleri tepkiye binaen kamuoyunu aydınlatmak amacı ile açıklama yapma ihtiyacı duyduk."dedi.

İHH İnsani Yardım Vakfı Temsilciliği ve Şanlıurfa İHH İYD olarak yardım çalışmalarında yerli ailelere de yardım yaptıklarını söyledi. Atila,"Yerli ailelerimize de yardım yapıyoruz. Çok merak edenler olursa Şanlıurfa Esentepe Mah. 299.sokaktaki Vakıf Temsilciliğimize veya Şanlıurfa İHH Derneğimize gelerek yardım yaptığımız yerli ailelerimizin bazı bilgilerini özelde paylaşabiliriz. An itibariyle Ş.Urfa’da 689 Urfalı yerli yetim ve 348 Suriyeli yetime sponsorluk sistemi ile düzenli nakdi yardım yapmaktayız. Yani son bir yılda yerli yetim ailelerimize 826.800 tl (eski para ile sekizyüzyirmialtımilyarsekizyüztl) yardım yaptık. Lakin paraları teslim etme şeklimiz ayrıdır. Yerli yetim ailelerimize bankalarda hesap açtırdığımız için onları genelde bir araya toplayıp program yapmıyoruz. Onlar, gönderdiğimiz nakdi yardımı istediği zaman gidip bankalardaki hesaplardan alabiliyor/alıyorlar. Lakin Suriyeli aileler hesap açamadıkları için mecburen bir araya toplayıp bir program çerçevesinde elden teslim ediyoruz. Bu bahsettiğimiz sponsorluk sistemi ile nakdi yardımlar. Bir de ayni yardımlar var. Onları da kısmen aşağıda yani bir sonraki madde de sebepleri ile belirtiyoruz."dedi.

 

 'RAMAZAN DA YARDIMLARIMIZ SÜRDÜ'

 

"Suriyelilere daha çok yardım yaptığımız doğrudur, Yerli fakir ve yetim ailelere üvey evlat muamelesi yaptığımız bilgisi ise yanlıştır." diyen Atila, şöyle konuştu:"6.5 yıl önce yanı başımızdaki ülkede bir savaş başladı ve oradaki müslümanlar kimi eşini, kimi çocuğunu, kimi aile fertlerinin çoğunu bu savaşta kaybetti ve can havli ile kendini komşu Müslüman ülkeye(Türkiye’ye) attı. Çünkü inancımızda Hicret diye bir durum/hal vardır. Mesela batı veya diğer medeniyetlerde/inançlarda muhacir-ensar diye bir kavram yoktur. Aylan bebek ya da Ümran bebeklerden dolayı bizim batıya sitem etme hakkımız yoktur diye düşünüyorum. Çünkü onların lugatlarında/ ferhenglerinde/ sözlüklerinde ensar veya muhacir diye sözcükleri yoktur. Bizler de sizlerin destekleri/yardımları ile bu muhacir kardeşlerimize yardımcı olmaya çalıştık, ama yük ağırdı, yardımlarımız kâfi gelmedi. Bunu duyan İslam coğrafyalarındaki diğer kardeşlerimiz Suriyeli ve Iraklı muhacirlere yardımcı olmamız için yardımımıza koştular. Yardım kalemlerimiz ve miktarları elhamdülillah çoktur. Biz de yüzlerce örneği var ama sadece bir iki tanesini sizinle paylaşalım ki daha fazla zamanınınızı almayalım. Anlayan/anlamak isteyen için birkaç misal kafi olsa gerek. Mesela Pakistanlı müslümanlar Urfa’daki Suriyeli muhacirlere günde 50.000 adet ekmek dağıtmamıza hatta Ramazan ayında bunu 75.000 adede çıkarmamızı ve Çok fakir 20 aile reisine çalışıp nafakalarını çıkarmak için20 adet simit/tatlı seyyar aracı vermemize sponsor oldular. Güney Afrikalı müslümanlar ise bazı muhacirlere ev kiralamamıza ve 3.250 (üçbinikiyüzelli) Suriyeli yetime giysi yardımı yapmamıza sponsor oldular. İngiltere’deki ve diğer bazı Avrupa ülkelerindeki müslümanlar ise 400 Suriyeli yetimine giysi yardımı için sponsor oldular. Bu sponsorlarımızın şartı şu idi; “bu yardımları muhacirlere yapacaksınız.” Bize gelen serbest bağışların bir kısmı ve yerli yetim şartı ile gelen bağışlarla ise ancak 1.500 yerli yetimimize giysi alabildik. Yani toplam Suriyeli 3.650 yetimi giydirirken yerli 1.500 yetimi ancak giydirdik. Bize gelen şartlı bağışların şartlarına uymak dini bir yükümlülüktür, emanete sadaktır, bağışçıya saygıdır. En önemlisi hak/kukuk meselesidir. Bu özellik İHH’yı İHH yapan sebeplerden biri budur. Mesela Filistinli yetimler için gelen bir bağışı Şırnak’taki yetime göndermez. Ya da Hakkâri’deki yetim için yapılan bir bağışı Somali’deki yetime göndermez. Veya Su kuyusu için gelen bağış Katarakt ameliyatı için kullanılamaz.

 

MUHTAÇLARA DAHA ÇOK YARDIM YAPTIĞIMIZ DOĞRUDUR

 

Bu Suriyeliler geldiklerinden beri işçilik amelelik vs ücretleri çok düştü. 60 tl lik işçilik ücretimiz şimdilerde 30-40 tl olmuş. Yani günde 20-30 tl kaybımız var. Kovun bunları gitsin, neden kovmuyorsunuz? Onlar muhacirdirler. Vatanlarını, evlerini, çoluk çocuğunu kaybettiler, çok büyük travmalar yaşadılar. Onlar çocuklarını ve evlerini kaybederken din kardeşi olan bizlerin 20-30 tl kaybetmesi normal değil mi? Medineli müslümanlar(ensar) mallarının yarısını muhacirlerle(Mekkeli Müslümanlarla) paylaşmamış mıydı? Ha, diyeceksiniz ki bu muhacir(Suriyeli) o muhacir(Mekkeli) mi? O halde biz de soralım biz(Urfalılar) o ensar(Medineli) mıyız?  Yok 20-30 tl kaybetmemiz normal değil diyenler mesela şöyle bir yol izleyebilirler; Dua edebilir, Suriye’de savaş bitsin, bu insanlar memleketlerine dönsün ve Urfa’da da savaş çıksın çoluk çocuklarımızla ölelim kalanlarımız da Suriye’ye, Halep’e muhacir oluşun, çocuklarına orada bakabilmek için orada çok ucuza çalışsın onların amelelik ücretlerini düşürsünler(öcünü alsınlar). (Allah muhafaza) Yerli medreselerimize de yardımcı oluyoruz ama Suriyeli medreseler daha çok ihtiyaç sahibi olduklarından ve bağışların şartı göz önüne alındığında Suriyeli medreselere daha çok yardım yaptığımız doğrudur. Ama ikisine de önem veriyoruz. Mesela geçen hafta Hem Suriyeli Hem Yerli âlimlerimiz için özel iftar programı yaptık. Gayet de memnun oldular elhamdülillah.

'BİZLERE DE ENSARLIĞIN HAKKINI VERENLERDEN EYLESİN'

Başta tüm islam âleminin, tüm halkımız, Mazlumaların, Bağışçılarımızın, Personellerimizin, Gönüllülerimizin hasseten de tüm yetim ailelerimizin(Türkiyeli-Urfalı-Suriyeli-Iraklı-Filistinli vs), Suriyelilere yardım yapmamızdan rahatsız olan tüm kardeşlerimizin, , 10 lirasını Suriyeli çocuğa bağışlayan yetimimizin, parmağı kopan Suriyeli çocuğun, Eyyübiye’de oturan bombadan iki gözünü kaybeden Suriyeli Bilal’in, Bilal’in aynı patlamada kolunu kaybeden küçük kardeşi Ali’nin, Bamyasuyu’nda oturan 5 oğlunu şehit veren Ebu Quteybe’nin, Bağlarbaşı’nda oturan 8 çocuğu şehit olan ebu Yusuf’un, iki oğlu olup ikisini de şehit veren Ummu Muhammedin, iki kolu ve bir bacağını kaybeden ebu Hamza’nın, Urfa’daki 10.000 Suriyeli ve 5000 yerli yetimin, Urfa’daki 250 kayıp ailenin, 1.500 şehit ailesinin, Seyit Kutup’un kitabını okurken yakalanıp 16 yıl Esad zindanlarında kalan ve Urfa’ya muhacir olarak gelen ebu Dücane’nin ve Urfa’daki 600 bin muhacir ile onlara ensar olmaya çalışan Urfa halkının bayramını tebrik ederim. Allah Suriyeli/Iraklı kardeşlerimize muhacirliğin hakkını, bizlere de ensarlığın hakkını verenlerden eylesin."

HABER MERKEZİ