İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yeni iddia!

Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğünde çekişmeler ve gruplaşmalar olduğu iddiaları giderek büyüyor. Daha önce okul idarecisi Ali Tutluoğlu hakkında açılan soruşturmaların bir benzeri İsmail Nazif Bayraktar Mesleki Teknik Anadolu Lisesi yöneticisi M.K., hakkında açıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşanan soruşturma silsileleri neler oluyor sorusunu akıllara getirdi.

Geçtiğimiz günlerde haberini yaptığımız Şanlıurfa Sosyal Bilimler Lisesi idarecisi Ali Tutluoğlu hakkında açılan soruşturmaların bir benzeri bu sefer İsmail Nazif Bayraktar Mesleki Teknik Anadolu Lisesi yöneticisi M. K. hakkında açıldığı öğrenildi. Kutluay hakkında bugüne kadar toplamda 6 soruşturma açıldığı öğrenildi. K., bu soruşturmalardan 5’inden aklanırken son açılan soruşturma ile görevinden alındı.

İddiaya göre; İl Teftiş Kurulu Başkanı V.K eşi olan Z.K, M.K.’nin görev yaptığı okula tayin etmek için yoğun baskı yaptığı ve çeşitli suçlamalar ile M.K.’yi görevden uzaklaştırmaya çalıştı. K.’nin iddiasına göre; Bayramlaşmada Z.K’nin M.K.’nin abisi A.S.K’ya “ben Ak Partili müdürleri görevden aldıracağım” dediği ifade edildi.

24 yılık öğretmenlik hayatında uyarı cezası dahi almadığını söyleyen M.K. bir anda yıpratma ve karalama kampanyalarının başlatılmasına anlam veremediğini söyledi.

İsmail Nazif Bayraktar Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nde alınıp Kısas Çok Programlı Mesleki Teknik Anadolu Lisesine gönderilen M.K. soruşturma süreci boyunca mobinge maruz kaldığını ve bakmakla yükümlü olduğu kardeşini yaşanan süreçten dolayı sağlık sorunu yaşadığını da ileri sürdü.

28 Şubat olayların mağdurlarından olduğunu söyleyen M.K., artık adaletin yerine getirilmesini talep etti.

SÖZLÜ ŞİDDET İDDİASI

08.02.2022 tarihinde okul öğrencisi M.Ç’ye sözlü şiddet uyguladığı gerekçesiyle açılan soruşturma serüveni daha sonra peş peşe gelen açılan soruşturmalar ile devam etti. Açılan ilk soruşturmada bahsi geçen konunun Türk İdare Hukukunda ve Türk Ceza Hukukunda bulunmadığını söyleyen K., kendisinin komploya kurban gittiğini ileri sürdü.

K., okulda olmadığı bir zamanda hakkında dilekçe yazıldığını Okul Müdürü Başyardımcısı S.B tarafından kasıtlı ve art niyetle işleme sokulduğunu hakkındaki şiddet olayının tanığının o gün ki yurt nöbetçi öğretmenler olduğunu belirtti.

Açıklamalarına devam eden K., Yaşanan olaydan sonra Müdür Yardımcısı T.Y, N.K, A.Y ve S.B tarafından pansiyondan sorumlu Müdür Yardımcısı M.Ç’ e aleyhimde zorla tutanak hazırlanmak için baskı uygulandığını ifade etti.

M.K., hakkındaki soruşturmayla ilgili kendisini şu sözler ile savundu:

“Sözel baskı uygulamak” gibi Türk İdare Hukukunda ve Türk Ceza Hukukunda bulunmayan bir suç icat edilmek suretiyle ceza verilmiştir. Ceza verilirken benim ifademde belirttiğim hususlar, tanıklar dikkate alınmaksızın; yanlı, taraflı ve öznel değerlendirme yapılarak Türk İdare Hukukunda ve Türk Ceza Hukukunda bulunmayan bir suç icat edilmek suretiyle ceza verilmiştir” yorumunu yaptı.

İKİ ÖĞRETMEN KAVGASININ FATURASI M.K.’YE KESİLDİ İDDASI

M.K., hakkında açılan ikinci soruşturmada ise iki öğretmenin arasında yaşanan tartışmanın üstünün örtbas edilmesi gerekçe olarak gösterildi.

İddiaya göre; öğretmen Y.E, S.T., arasında başlayan sözlü tartışma daha sonra okul idarecisi M.K., hakkında soruşturmaya yol açtı.

Y.E ve S.T’nin yaşadığı olay için S.T’nin M.K., dilekçe verdiği K.’da Karaköprü İlçe Milli Eğitim Müdürü H.M.Y” iddia üzerinde çok zaman geçti ne yapmam gerekiyor” sorusuna  Karaköprü İlçe Milli Eğitim Müdürü H.M.Y’nin “Devlet Memurları Kanununun 127. maddesi gereğince olayın zaman aşımına uğradığından ilgiliye işlem yapılamayacağını bildirmemi” yanıtını vermesinin ardından bu sefer S.T  okul idarecisi M.K’ye  “Seni ilçe milli eğitim müdürüne arattırayım mı? , Senle görüşeceğiz” gibi tehditler savurduğu ileri sürüldü.

 Bu olaydan da sorumlu tutulan M.K., Türk Ceza Kanununun 125. maddesinde tanımlanan “Hakaret”  fiili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunda “Hakarat” fiilinin soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suç olarak tanımlanmıştır. S.T Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmeliğinin 9. maddesi uyarınca itirazda da bulunmamıştır. Tarafımdan gereği yapılmamışsa bir üst disiplin amirine başvuruda da bulunmamıştır. Eğitim Müfettişlerince düzenlenen 14.06.2022 gün tarihli ve 663.07/24 sayılı soruşturma raporunda söz konusu iddia konusuyla ilgili olarak şahsıma yapılan ceza teklifleri tamamen öznel ve hukuksuz bir yaklaşımdır” şeklinde savunmasını sundu.

ANAHTAR KAVGASINDA M.K. SORUMLU MU TUTULDU?

Hedef tahtasına koyulduğunu ve üst üste soruşturmalara maruz bırakıldığını ileri süren M.K., bu sefer iki öğretmen arasındaki atölye anahtar tartışmasında yasal işlem başlatmadığım gerekçesiyle soruşturma açıldı.

İddiaya göre; okul öğretmenlerinden Ö.G’nin Alan Şefi Y.E tarafından bölüm şefi odasına girilmesinin engellendiği ve atölye anahtarının Ö.G’ye verilmediği için M.K’nin Y.E, hakkında yasal işlem başlatmadığı için soruşturma açıldı.

Bu iddiayla ilgili yazılı savunmasını yapan M.K., “Kurum içindeki bütün odaların ve atölyelerin anahtarları ilgili kişilerde ve yedekleri memur odasında mevcuttur, bölüm öğretmenleri arasında ne konuşulduğu hakkında bir bilgim yoktur, kaldı ki şef odası, atölyeler ve benzeri yerler bölüm şefi sorumluluğundadır, mevzu ile ilgili herhangi bir bilgim ve ilgim yoktur. Ö.G’in atölyeleri, bölüm odasını özenli ve temiz kullanmadığı hakkında tarafıma şikâyetler geldi, bu mevzularda ilgili öğretmenlerle konuşarak sorunu çözümledik. Eğitim Müfettişlerince düzenlenen 14.06.2022 gün tarihli ve 663.07/24 sayılı soruşturma raporunda söz konusu iddia konusuyla ilgili olarak Öğretmen Ö.G ile Alan Şefi Y. E arasında yaşanan bir olaydan ötürü şahsıma ceza teklifleri tamamen öznel ve hukuksuz bir yaklaşımdır” dedi.

HABERİ OLMADIĞI İZİNDEN SORUŞTURMA İDDASI

İddiaya göre; 2021-2022 eğitim öğretim yılında müdür yardımcıları A.Y ve N.K sorumluluğunda  bulunan DYK kursu ve açık lise dersleri için cumartesi pazar olmak üzere iki gün de kuruma gitmeleri gerekirken 1 gün gittiği ve bunun faturasının da M.K.’ye kesildi.

Böyle bir duruma izin vermediğini belirten okul idarecisi M.K., “Kesinlikle böyle bir duruma izin vermedim, okula hafta sonu denetlemeye gittiğimde böyle bir durumun olduğunu gördüm, Müdür yardımcılarını odama çağırıp nedenini sorduğumda müdür Başyardımcısı S.B tarafından 7 gün okula gelmenin iş kanununa aykırı olduğu bahanesiyle izin verildiğini öğrendim, Müdür yardımcılarının göreve gelmediğine şahit olan DYK öğretmeni M.E ile tutanak tuttum, ama M.E düzenlediğim tutanağı imzalamaktan imtina etmiştir.

2021-2022 yılı boyunca söz konusu devamsızlık devam etmiş ise izinli, raporlu veya görevli olduğum zaman dilimlerinde A.Y ve N. K’ın devamsızlık yapıp yapmadığı, yapmışlarsa ilgili kişiler hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği eğitim müfettişlerince sorgulanmamıştır. İnceleme ve soruşturma çalışmasında eğitim müfettişlerinin amacı şahsıma ceza vererek müdürlük görevini üzerimden almak olunca her türlü ilgili ilgisiz maddeden işlem yapılarak tarafıma ceza verilmiştir.” İfadelerini kullandı.

“İYİLİK YAPTIĞIM İÇİN SORUŞTURMA AÇILDI”

Hakkında açılan İş-Kur güvenlik personeli L.A’ya özel işlerini yaptırma soruşturmasında isnat edilen suçun doğru olmadığını tam tersine L.A’nın okul müdür yarımcısı N.K’nın yakın akrabası olduğu N.K ve T.Y’nın özel işlerini yaptığını belirten M.K., güvenlik görevlisi L.A’nın kızını ve oğlunu hastaneye götürmesi için özel aracını verdiğini söyledi.

M.K., hakkındaki iddialara ilişkin şunları söyledi: Okulumuz Özel Güvenlik Görevlisi L.A’yi kesinlikle iddia edildiği üzere şahsi işlerimde kullanmadım, aksine Özel Güvenlik Görevlisi L.A  beni değil okul Müdür yardımcıları olan teyzesi oğlu N.K ve Özel Güvenlik Görevlisi L.A’ nun köylüsü olan

T.Y arabalarını tamir için sanayiye, kirlendiği için yıkamaya götürdüğüne şahit oldum.

Bu durumun tanığı Özel Güvenlik Görevlisi L.A’dır. Özel Güvenlik Görevlisi L.A’ya kendi kızının ve oğlunun tedavisi için aracımı verdiğim olmuştur, bildiğim kadarıyla kızı kulağından ameliyat olmuştu, bu ameliyat olayı Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi kayıtlarında mevcuttur. A.Y’ninde okulumuz öğrencilerine aracını yıkattığına çokça şahit oldum” yorumunu yaptı.

Hakkında açılan soruşturmaların taraflı bir şekilde yürütüldüğünü söyleyen M.K., “Eğitim Müfettişlerince düzenlenen 14.06.2022 gün tarihli ve 663.07/24 sayılı soruşturma raporunda söz konusu iddia konusuyla ilgili olarak şahsıma ceza verilmesi haksız ve taraflı bir işlemdir.

Konu hakkında tevsi tahkikat kararı alınması halinde soruşturmayı yapan eğitim müfettişleri hakkında yer, zaman ve kanıt göstermek suretiyle asıl memur suçu olan fiilleri ilgili soruşturma görevlilerine vereceğim.” İfadesini kullandı.

ÖĞRENCİYİ OLAYLARA DAHİL ETME SORUŞTURMASI

Hakkında açılan soruşturmalardan bir diğeri ise M.K., iddiaya göre; 9 öğrenciye dilekçe yazdığı ve olaylara dahil ettiğinden öğrencilerin psikolojisini olumsuz yönde etkilemesinden ötürü soruşturmaya tabi tutuldu.

Yanlı ve taraflı şekilde soruşturmaların yapıldığını söz konusu soruşturmaların şahsını karalama ve yıpratma algısı olduğunu belirten M.K., “Asla böyle bir durum yaşanmamıştır, böyle bir olayın yaşanmadığına dair öğrencinin tarafıma verdiği dilekçe soruşturma esnasında müfettişe sunulmuştur,  söz konusu olay, okul öğretmeni H.Ç ve Müdür Yardımcısı A.Y tarafından provoke edilmiş, tarafımca idareciler aleyhinde tutanak tutuldu diye lanse edilmiştir, akabinde de Müdür Yardımcısı A.Y makamıma girerek sözlü şiddette bulunmuştur. Bu duruma şahit olan okul öğretmenimiz A.B ile tuttuğum tutanak soruşturma dosyasında mevcuttur.

Bir insanın psikolojisinin bozuk olup olmaması psikiyatristlerden oluşan bir heyet tarafından belirlenebilecek bir durumdur. Eğitim Müfettişlerinin iddia konusunu sübuta erdirmesi hakkaniyetten yoksun ve dayanaksızdır, taraflıdır. Eğitim Müfettişlerince düzenlenen 14.06.2022 gün tarihli ve 663.07/24 sayılı soruşturma raporunda söz konusu iddia konusuyla ilgili olarak ceza teklif edilmesi tamamen usulsüzdür” dedi.

Mehmet Kırvar/Urfa Değişim