İşçilerin bekleyişi sürüyor

TAKİP ET

Şanlıurfa'da çalıştıkları tekstil fabrikasında Kod-18 ile işten çıkarılan 300 işçinin fabrika önündeki bekleyişi sürüyor. DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, 'Fabrika açılana ve bütün üyelerimiz tekrar işe alınıncaya kadar mücadele etmeye ve fabrika önünde nöbete devam edeceğiz' dedi.

Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir tekstil fabrikasında, işten çıkarılan yaklaşık 300 işçi, fabrika önünde başlattıkları eylemi Rabia Meydanı’nda devam ettiler. Ellerindeki megafonla bir süre hak talebinde bulunan işçiler daha sonra fabrika önünde oturma eylemi yaptı. Jandarma ekiplerinin fabrika çevresinde güvenlik önlemi aldığı eylem devam ediyor.

"Kod-18" ile işten çıkarıldığını belirten işçiler, sabah saatlerinde işe gitmek için uyandıklarında, "Sayın işçi 4-A kapsamındaki sigortalılığınız "Kod 18" (işin sona ermesi) nedeniyle, 03.10.2021 tarihli işten ayrılış bildiriminiz işveren tarafından yapılmıştır. Sağlıklı ve güvenli günler dileriz" mesajı aldıklarını belirttiler.

İşlerine geri dönmek için bir grup işçi ise kent merkezindeki Topçu Meydanında toplanarak basın açıklamasında bulundu. “Sendikal örgütlenme suç değil” diyerek açıklama yapan işçilere, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri ve bazı siyasi parti temsilcileri de destek verdi.
Sendikalı oldukları için kapatılan Uğur Tekstil’deki işçileri toplanarak işçiler Haklarını işlerini geri kazanmak için basın açıklaması düzenlediler. Basın açıklamasına işten çıkarılan uğur tekstil çalışanları CHP İl ve İlçe Başkanları, HDP İl Başkanı ile parti teşkilatı ve (DİSK) Tekstil Bölge Temsilcileri katıldı.


“EVİMİ GEÇİNDİREN BİR KIZ EVLADIYIM, KARDEŞİNİ OKUTAN BİR ABLAYIM”
“Sendika haktır engellenemez” yazılı pankart açılan eylemde konuşan tekstil mağduru işçilerden Zehra Çeçan, “Biz haksızlığa boyun eğmediğimiz, dik durduğumuz için bizi bugün kapı önüne attılar. Bize yapılan büyük bir haksızlıktır. Kardeşlerime ve aileme nasıl bakacağım diye düşünüyorum. Kardeşimi okutuyorum şimdi nasıl babacığım. Bizler haksızlığa boyun eğmediğimiz için bizleri kapının önüne attılar fakat buna rağmen bizler haksızlığa karşı boyun eğmeyeceğiz. Bizler sadece ekmeğimizin peşindeydik. Yaklaşık 2,5 yıldır orada çalışıyordum bir Pazar günü bana gelen mesajla işten çıkarıldığımı söylediler bana. Ben evimi geçindiren bir kız evladım, kardeşini okutan bir ablayım ve evde çalışan tek kişi benim evimin geçimini aldığım asgari tutarla geçindiriyorum. İşten ayrıldığımı hala aileme söyleyemedim.” diye konuştu.

“BİZ SADECE ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK”
Uğur tekstil çalışanı işten çıkarılan arkadaşları adına konuşan Mehmet “Bizler işimizi kaybetmemek için önceki gün Uğur tekstil önünde basın açıklaması yapmaya çalıştık fakat sanki biz terör örgütü mensubuyuz gibi bir muameleyle karşı karşıya kaldık. Bizler yasa dışı bir iş yapmadık biz sadece anayasal hakkımızı kullanarak (DİSK)  sendikasına üye olduk. İşsiz kaldık, lakin hiç bir yetkiliden destek göremedik bizler sendikaya üye olmakla işimizi kaybetmişsek bu devletimizin bir ayıbıdır ve Milletlimizin bir ayıbıdır!

“DİSK SENDİKASINA ÜYE OLDUK TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMADIK”
Öyle bir düzen içindeyiz ki parası olan kazanıyor bizler bu düzene karşıyız. Kış vaktinde 300 kişiyi işten çıkardılar işçiler ve işçilerin aileleri belki bin beş yüz kişi mağdur durumda fakat bu kimsenin umurunda değil. Uğur tekstil önünde basın açıklaması yapmaya çalıştık fakat sanki biz dağdan gelen bir terörist muamelesi gördük sanki oraya bombalayacağız gibi bir durumla karşı karşıya kaldık. Bizler terörist değiliz bizler ekmeğimizin davasındayız herkes bunu böyle bilsin. Bizler suç işlemedik ve bizler (DİSK) sendikasına üye olduk biz terör örgütüne üye olmadık. En yasal hakkımızı kullandık. Ve bu dik duruşumuzun herkese örnek olmasını istiyoruz. Bu duruşumuz sadece Uğur tekstile değil tüm haksızlığa karşı olan düzene karşı olan duruşumuzdur.” dedi.

“ŞANLIURFA’DA BİR SINIF KAVGASI VAR”
DİSK Tekstil Bölge Temsilcileri Mehmet Öztürkmen: Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde olduğu gibi Şanlıurfa da bir sınıf kavgası var. Buradaki kavganın bir tarafında ağalık düzenin bir parçası olan köylünün, işçinin düzenin hor görülmemenin kölelik düzeninin devam etmesini isteyen patronlar var bir taraftan da bu düzene baş kaldıran Urfalı işçi kadın erkek işçileri var. Adaletten işçiden yana olan tüm Urfalıları bu işleri yalnız bırakmamaları çağrısında bulunuyoruz.

“İŞÇİLER BASKI TEHDİT TUTANAK TERÖRÜ ALTINDA ÇALIŞIYORLAR”
Gediğimiz noktada işçiler asgari yâda asgari ücret altında çalışıyorlar. İşçilerin iş güvencesi yok, hiç bir sosyal hakları yok ve yasal haklarını kullanamıyorlar. Sürekli baskı tehdit tutanak terörü altında çalışıyorlar. Daha önce de fabrika çalışırken de işçiler birçok baskı altında kalıyorlardı. İşçiler sendikalı oldukları için fabrikalarda adete sorgu odası kurularak tek tek odalara çağırılarak tehdit edildiler. İstifaya zorlandılar ve hatta ailelerine kadar tehdit altında kaldılar. Yine bu fabrikada kadın işçilere karşı taciz gibi çirkin yönelimler oldu, bu sebepten dolayı fabrikadan atılan yöneticiler oldu. Uğur tekstil çalışanları bu köleliğe ve bu düzene isyan ettikleri için insan onuruna yakışır bir şekilde çalışmak için anayasal haklarını kullandıkları için fabrika kapatılarak 300 işçi kardeşimiz kapı önüne koyuldu.

“İŞÇİLERİN SENDİKALI OLMALARI ENGELLENİYOR”
Türlü şekillerde işçilerin sendikalı olmaları engelleniyor ama bizler işçimizin yanında olacağız ve Uğur tekstil sadece işçilere tazminatını ödeyerek bu işin içinden sıyrılamaz. İşçi kardeşlerimizin işlerini geri vermesi için elimizden gelen her türlü mücadeleyi vereceğimizi buradan duyurmak istiyoruz. Yarın bir gurup işçimiz fabrika ününde nöbet tutacak. Gerekirse fabrikanın sahibinin evinin ününde duracağız ve arkadaşlarımızın işlerini kazanmaları için her türlü mücadeleden geri kalmayacağımızı söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.

E.Berfin Maçça / Urfa Değişim