'Kadınlar kendi özgüvenlerini kazanmalı'

TAKİP ET

Şanlıurfa'nın tanınan yüzü ünlü sanatçı Serap Can, 'Kadınlar, içine hapsedildikleri kalıplardan kurtulmaları için mücadele etmeleri gerekiyor. Kadınlar, hizmet eden robot değil, insanlığın devamını sağlayan annedir.' dedi.

Urfa Değişim gazetesinin bu haftaki röportaj konuğu Şanlıurfalı ses sanatçısı Serap Can oldu. Şanlıurfa’da kadın olmanın zorluklarına değinen Serap Can, kadınların içinde oldukları kalıplardan dışarı çıkması gerektiğini ve hayallerinin peşinden koşmaları için mücadele etmeleri gerektiğini söyledi. Kendi hayallerinin peşinden koşmak için mücadele ettiğini ifade eden Sanatçı Can, hayatında karşılaştığı zorluklara değindi.

Şu anda tanınan bir sanatçısınız. Sanatçılık yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?

Ben okul okuduğum dönemlerde iyi bir doktor ya da bir öğretmen olabileceğimi düşünüyordum. Daha bu sanatçı kısmımı keşfetmeden önce onun için çabalıyordum. Ama malum işte kadınız belli bir sınıftan sonra okuyamadık. Çünkü özellikle kırsal kesimlerde belli bir sınıfa kadar okutuluyordu. Ben lise ikinci sınıftan sonra okuyamadım. Ben sanatçı olabilmeyi ancak boşanabildikten sonra başarabildim. Boşandıktan sonra ailemle yaklaşık iki yıl kadar görüşmedim. Bu süre zarfında sanatçı oldum. Zaten ailem beni bulduğumda zaten bu işi icra ediyordum. Artık önüne geçemediler.

İlk yıllarda doktor ya da öğretmen olmak istediğinizi söylediniz. Ne oldu da vazgeçtiniz?

Aslında şu anda bile olsa yine doktor olmak isterdim. Ama maalesef okutulmadım. Fakat sanatçılığı da çok seviyorum. Sanatçı olduktan sonra kendimi burada bulduğumu fark ettim. Sanatçı olduğumda zaten artık raylar da oturmuştu. İkinci bir konu ise çocuğum vardı. Her şeye yetişme imkanım yoktu. Şimdi de yarım bırakmak istemiyorum. Başarılı olduğum bu alanda ilerlemek istiyorum.



Şanlıurfa’da ve bölgemizde kadınların sanatçı kimliğini kazanması oldukça zor görünüyor. Bu konuda sanatçılık kimliğine sahip olduğunuz süre içinde nasıl mücadele ettiniz?

Şanlıurfa’da ve Doğunun belli bölgelerinde bir kadının sanatçı olmak istediğini söylemesi bile ciddi tepkiler alırken benim bu işi yapmam çok ağır süreçler geçirmeme sebep oldu. Ama ben biraz savaşçı bir insan olduğum için savaştım. Bu savaş elbette kolay olmadı. Ben de birçok kadının çektiği o ağır süreci çektim. Hatta ben bu süreci çok daha ağır geçirdim. Sanatçı olmak isteyişim bu süreci daha ağır geçirmeme ve bedeller ödememe sebep oldu.

Hayallerinizin peşinden gitme adına ciddi anlamda mücadele ettiniz. Peki bu konuda size destek veren oldu mu?

Destek aldım dersem yalan olur. Tam aksine insanlar bir şeyler başarmak istediğinde önüne engebeler, tümsekler çıkar. Ben de maalesef o şanssız insanlardan birisiydim. Fazlasıyla engellerle karşılaştım.  Hatta bir zaman geldi, ‘Tamam artık pes, bu işi yapmayacağım’ dedim. Ama o anda biraz düşündüm. ‘Pes etmek bana göre değil’ dedim mücadele ettim ve başardım. Zaten belli bir süre sonra o engeller aşılıyor.

Bölgemizde kadınların kendi istediği yere gelmesi çok zor. Bu konuda mücadele eden bir kadın olarak nasıl bir tavsiyede bulunursunuz?

İnsanın önce kendisini keşfetmesi gerekiyor. Ben neler yapabilirim neler başarabilirim. Kadınlar önce kendini keşfetmelidir. Kendini keşfettikten sonra ‘ben en iyi ne yapabilirim?’ demeliler. Kendilerine buna göre bir hedef koymalı ve bu hedefe doğru gitmeliler. Ben çocukken ve daha genç yaşlarımdayken kendimi ifade edemezdim. Acaba nerede susturulurum, acaba konuşmamda hata yapar mıyım? Gibi korkularla kendi fikirlerimi açıklayamazdım. Ama ben pes etmedim. Kırılma noktası vardır. Bu noktada ya pes edersin ya da artık o çizgiyi kırmış olur ve başarıya yani hedefine ulaşmış olursunuz. Tam bitti dedikleri anda bile hedefleri üzerine gitmeliler.

Bu konuda anne ve babalara da bir tavsiyeniz var mı?

Anne ve baba evladını etüt etmelidir. O çocukta belli bir alanda yatkınlık var mı yok mu önce bunu keşfetmelidirler. Çocuklar keşfedilmemiş mücevher gibidir. O mücevherler muhakkak işlenmelidir. Benim öyle bir şansım olmadı. Aksine hep zorluk yaşadım. Aileler çocuklarını başarıya yönelmeleri ve ulaşmaları noktasında desteklemeli ve başkalarına yem etmemelidir.  Çocuklarını harcamasınlar. Hedefleri konusunda destekleyin ve kendi istedikleri meslek üzerinde başarılı olması konusunda çalışsınlar.

Bahsettiğiniz şekilde ailenizden destek alsaydınız şu anki hayatınızdan farklı bir hayat yaşar mıydınız?

Çok farklı olurdu. Örneğin ben çok şeyle savaşmamış olurdum. Belki de içimde bastırdığım engeller vardı. Belki bunlar daha kolay aşılacaktı. Sanatçı dendiği zaman dışarıdan çok kolay görülüyor. Biz bu mesleğin içerisinde nelerle karşılaşıyor. Bunları tek tek aşmak için çabalıyorsun. Ama arkanda bir ailen olsa daha kolay bir şekilde atlatırsınız. Dışarıdan gelecek olan zararlı kimse göze alamazdı. Çünkü ailesi arkasında olan bir kişiye kimse kolay kolay zarar vermeyi göze alamaz.

Bir sanatçı olarak Şanlıurfa’yı gözlemlediğinizde burada yeterli düzeyde sanatsal ve kültürel çalışmalar alanında yeterli mi?

Şanlıurfa’da o kadar mücevher var ki, dışarıda Urfa dediğiniz zaman herkes gıpta ile bahsediyor. Öncelikle Urfa Peygamberler şehridir. Urfa’da gerçekten doğan her çocuk sanatçı olarak doğuyor ve yeryüzünde olmayacak kadar müthiş sesler var. Rabbim Urfa’yı ses konusunda kayırmış. Dışarıda Urfalı olmayan insanlarımız da bizimle aynı fikirde. Bu anlamda ciddi sesler var ama bastırılan bazı duygular var ve bundan dolayı bu sesler medyaya yansımıyor. Halbuki duyulsa yer yerinden oynayacak. Ancak yetkili birimlerin bu konuda daha çok çalışması gerekiyor. Değerlerimizin harcanmaması gerekiyor.