Kasnağa deri giydiren son usta
Şanlıurfa'nın dar sokaklarında küçücük bir iş yerinde defçilik ve kürkçülük mesleğini yapan son def ustası Mehmet Karaca mesleğinin yok olmaması için yetkililerden destek bekliyor.
KADER TOPAL Tarihin en eski el sanatlarından ve mesleklerinden biri olan kürkçülük ile defçilik, günümüzde yok olmaya yüz tutan meslekler arasındaki yerini alırken Şanlıurfalı son def ustası küçük iş yerinde ter döküyor.
Yaptığı deflerle deriye ses veren son def ustası mesleğinin yok olmaması için yetkililere çağrıda bulundu. Defalarca sorunumuzu dile getirmemize rağmen yetkililerin sorunumuza kulak tıkadığını söyleyen Karaca “Biz bu işi bırakırsak her şey makinalaşmaya dönecek” diyerek sitem etti.
Şanlıurfalı son def ustası Mehmet Karaca yaptığı defçilik mesleğine çocuk yaşta babasının yanında çalışarak başladığını söyledi.
“DEFÇİLİK İŞİ ÇOK ZAHMETLİ BİR İŞTİR”
Yaptığı işin zorluklarına değinen Karaca: “Defçilik işi çok zahmetli bir iştir. Sabahın erken saatlerinde gelip akşama kadar devam ediyoruz. Yeri geldiğinde üstümüz başımız kokuyor ve insanlar bu durumdan rahatsız oluyor. Öncelikle kasaplara gidip deri seçiyoruz tabi deri dedim ama her deriden de def olmuyor öncelikle bunu diyeyim. Deri ne kadar inceyse o kadar güzel ses çıkar. Aldığımız deri bin çeşit zahmetten geçtikten sonra def olma aşamasına geliyor. Aldığımız deride bıçak izi dediğimiz deliklerin olmaması gerekiyor. Daha çok koyun ve keçi derilerini kullanıyoruz. Yaptığımız iş bu kadar zahmetli olmasına rağmen yine de severek yapıyorum.” dedi.
“BU UĞRAŞLAR 3-4 GÜNÜMÜZÜ ALIYOR”
Def yapım aşamasını teker teker anlatan Karaca yaptığı işin zahmetlerini anlatarak: “Ham aldığımız derinin öncelikle tüm etini alırız et kalmayacak şekilde tamamlarız. Et alındıktan sonra deride tüy kalmaması için ilaçlanır ve deri yumuşadıkça içerisinde kalan et parçaları daha iyi temizlenir. Ondan sonra deri gübreli suya bandırılır ve gübreli suda bir gün boyunca bekletilir. Gübreleme işlemi tamamlanan deri daha sonra kuruması için damlarda güneşle buluşturulur. Bu uğraşlar toplam üç dört günümüzü alıyor. Bu işlemi tamamladıktan sonra deri ıslatılarak defe çekiliyor. Bir def yapımı için bu kadar maliyet gidiyor demek yanlış olur çünkü bazen yeri geliyor kasnakta arıza oluyor, yeri geldi derimiz yırtılıyor bu yüzden bir defin bize maliyeti bu kadar demek yanlış olacaktır. Derinin fiyatları da değişiyor. Deri fiyatı değiştikçe bu def fiyatlarına da yansıyor.” diyerek yaptığı işin zahmetlerini anlattı.
Mesleklerinin yok olma noktasına geldiğinden dolayı duyduğu mutsuzluğu dile getiren usta Karaca yetkililerin sorunlarını dinlemediğini kaydetti.
“BİZ KEPENK KAPATIRSAK HER ŞEY NAYLON İŞİ OLUR”
Yok olma aşamasına gelen mesleklerinden ötürü yetkililere seslenen Karaca: “Şu anda yaptığımız altın mesleklerden biri yok olup giderken buna ne belediyelerin nede herhangi bir kurumun desteği olmuyor. Defalarca kez dile getirmemize rağmen bize kulak tıkadılar. Biz para yardımı istemiyoruz ya da kendimize pay çıkarmıyoruz biz diyoruz ki atalarımızın mesleklerinden biri olan bu el sanatları yok olmasın. Bu deflerle zikir yapılıyor. Dini olan çoğu törenimizde bunlar kullanılıyor eğer biz bu işi bırakırsak her şey naylona döner ve fabrika işi olur.” diyerek sitem etti.
“HERKESE DEF ÇALMAYI ÖNERİYORUM”
Def fiyatlarının 100 liradan başlayarak 250 liraya kadar çıktığını aktaran Karaca “Herkesin def çalması gerektiğine de vurgu yaptı.
Kader Topal / Urfa Değişim