Kirve, Sosyal Medyadan Sesini Duyurmaya Çalışıyor
Uzun yıllar AK Parti'de siyaset yapan, sivil toplum kuruluşlarında görev alan Faruk Akbaş, partisine yönelik eleştirilerini dile getirmeye devam ediyor. Akbaş, 'Ben Ak partinin zamların sorumlusu biz değiliz söylemini asla kabul etmiyorum. Sorumluluğun tamamı bizdedir' dedi.
Düşüncelerini ve hissettiklerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ulaştırabilmek adına sosyal medyayı adeta inleten işletmeci Faruk Akbaş, yazdıklarıyla gündem olmaya devam ediyor.
Şanlıurfa’da Ak Parti için uzun yıllar siyaset yapan, 2017 yılında gerçekleşen referandumda hayırcılara kapılarının kapalı olduğu çıkışıyla hem dikkatleri hem de tepkileri üzerine çeken, elektriğe gelen zamlar sonrasında gelen faturanın yüksek olmasından dolayı basına verdiği röportajlarla ulusalda gündem olan Faruk Akbaş, yeniden konuşulmaya başlandı. Dönemin Şanlıurfa Ticaret Merkezi(ŞUTİM) Hal Pazarı Sebze Meyveciler Dernek Başkanı olan Faruk Akbaş, son dönemlerdeki paylaşımlarıyla partisine eleştirilerde bulunmayı sürdürüyor.
İğneden ipliğe her ürüne gelen zamlarla birlikte ekonomide ciddi sıkıntılar yaşanırken yaşanan ekonomik krizlerden dolayı, sitemini ve olması gerekeni paylaşımlarıyla dile getiren Akbaş, sosyal medya hesaplarından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sesini duyurmaya çalışıyor. Birçok kişiden daha fazla AK Partili olduğunu ve hizmet etmeye çalıştığını sözlerinde ifade eden Akbaş, son paylaşımıyla birlikte eleştirinin de dozunu artırdı.
“SORUMLULUĞUN TAMAMI BİZDEDİR”
'Ben Ak partinin zamların sorumlusu biz değiliz söylemini asla kabul etmiyorum. Sorumluluğun tamamı bizdedir. Hiç sağa sola dönmemize gerek yok, nasıl ki başarıyı sahiplendiysek, bahaneye sığınmadan başarısızlığı da kabul etmeli, sorunun kaynağına inerek, çözüm yollarını bulmalıyız.' paylaşımında bulunan Akbaş, bir süre sonra başka paylaşımlarda bulunarak yapılan yanlışları her yetkiliye anlatmalarına rağmen kimsenin gereğini yapmadığına yönelik ifadeler kullandı.
"SON ÇARE SOSYAL MEDYADAN SESLENDİK"
Akbaş, kısa bir süre sonra daha uzun bir açıklama yapma gereksinimi duydu ve şunları ifade etti; "Yıllar önce yapılan yanlışları görünce gördüğümüz her yetkiliye anlatmaya çalıştık, hepsi haklısınız dediler ama o kadar, kimse yukarıya kötü olmamak için sahadaki sıkıntıları aktarmadı. Biz ulaşmaya çalıştık, yeri geldi Başbakana, yeri geldi bakanlara, hatta Sayın Fahri Kasıga’ya. Bugün geldiğimiz noktayı önümüzdeki tehlikeyi yıllar önce anlattık, herkes hayretler içinde dinledi ama kimse gereğini yapmadı. Biz Sayın Erdoğan başkanımıza ulaşmaya çalıştık oda olmadı. Son çare Sosyal medyadan seslendik belki duyar diye yine duyan olmadı. Ne yaptılar biliyor musunuz Sayın Erdoğan Başkanım. Bizi hain ilan ettiler, yazılarımızı paylaşanları da uyardılar silsinler diye. Vallahi biz hain değiliz, biz herkesten fazla bu davaya sadığız ama içimize sızmış olan hainler, bizi ve en önemlisi sizi halktan kopardılar. Sayın Erdoğan Yemin ederim ki etrafında beş tane gerçek dostun kalmamış. Seni çepeçevre saran bu zevatların tek derdi şahsi hesaplarıdır. Ne siz nede millet onların umurlarında değildir. Bir Tayyip Erdoğan bir daha kolay gelmez ama seninkiler seni bitirmeye çalışıyorlar. Sayın Erdoğan bu ülkenin bugünde sana ihtiyacı var. Ama bu şekilde değil. Önce halka inmen gerçekleri görmen, etrafındaki bu zincirleri kırman lazım. Bilki kim sana her şeyi güzel göstermek istiyorsa o senin en büyük düşmanındır, ilk onu uzaklaştır. Haydi, yeniden, FİEMANİLLAH..."