Konya'da ki katliam kınandı

TAKİP ET

Konya'da yapılan katliamla ilgili Urfa emek ve demokrasi platform basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklama da Konya katliamı bir kes daha kınandı.

 Platformlar adına, İHD yönetim kurulu üyesi Av Müslüm Saraçoğlu konuşmasında şu sözlere dikkat çekti.“Dün Konya'nın Meram ilçesinde gerçekleşen saldırıda Karslı Dedeoğlu ailesinden aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 7 Kürt ırkçı saldırı sonucu katledilip evleri ateşe verilmiştir. Aile daha önceden 12 Mayıs’ta 60 kişilik ırkçı grup tarafından saldırıya uğramış saldırı sonrasında şikâyetçi olmuştur. Katledilen aile, kendilerine yönelik ırkçı saldırılar olduğunu, tehditler aldıklarını, ırkçı nefret söylemlerine sistematik bir şekilde maruz kaldıklarını tüm süreçte dile getirmiş buna rağmen aile, ne idari ne de yargısal olarak korunmamıştır.” Dedi.
“CEZASIZLIĞIN EN SOMUT ÖRNEĞİNİNİORTAYA KOYUYOR”
Saraçoğlu “12 Mayıs'ta yapılan ilk ırkçı saldırı sonrasında etkin bir soruşturma yürütülmeden tutuklanan 40 kişiden 39'u tahliye edilmiştir. Bu tahliyeler faillere ve azmettiricilere AKP ve MHP güdümündeki yargının ve egemen sisteminin Kürt’ün malını, canını hiçe saydığının somut delili olmuştur.  Özellikle tahliye sonrasında gerçekleşen ikinci ırkçı saldırıda da Kürtlere uygulanan ve süregelen sistematik cezasızlık örneğinin en somut halini ortaya koymaktadır.
Türkiye'de Kürt’lere yönelik yapılan tüm saldırılarda ve katliamlarda etkin bir soruşturmanın yapılmayarak, faillerinin ve azmettiricilerinin bulunmak istenmemesi, yargılamalarının zamanaşımına uğratılması söz konusudur. “ vurgusunda bulundu.
Saraçoğlu konuşmasına şu şekilde devam etti “Katliamların ve ırkçı saldırıların faillerini,  azmettiricilerini sosyal ve demokratik bir hukuk devletinde olması gerektiği gibi yargılamadığı, cezalandırılmadığı gibi AKP-MHP faşist bloğunun ötekileştirici söylemleri ile meşrulaştırılmakta ve desteklenmektedir. AKP-MHP bloğu iktidarlarının yaşadığı kaosu Kürt’lere, gayrimüslimlere, göçmenlere ve muhaliflere yönelterek bu saldırıların sistematik bir şekilde gerçekleşmesinin en büyük destekçileridir.
Nitekim Konya emniyet müdürü olan Engin Dinç; Trabzon İstihbarat Daire Başkanı olduğu dönemde Hrant Dink’in öldürüleceğini önceden bildiği, Rahip Sontoro cinayetinde görevde olduğu ve 10 Ekim Katliamı’na dair istihbaratı geç gönderdiği , iddia edilen bu kişinin :Meram’da Kürt ailenin katledilmesinden kısa süre önce getirilmiş olması tesadüf mü?” dedi.
Saraçoğlu “Son yaşananlar ile birlikte artık Türkiye demokratik birhukuk devleti olmaktan çıkıp mafya düzenin hüküm sürdüğü faşist bir devlete dönüşmüştür. Türkiye’deki genel ve ayrımcı adli pasifliğin, kasıtlı olmasa dahi, esas olarak ‘savunmasız bireyleri etkilediği, yaygın ırkçı nefret söylemleri ile şiddet eylemlerinden anlaşılmaktadır.
“KOLLUK GÜÇLERİNİN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ YETERSİZ”
Süregelen bir şekilde, Kürt kimliğine yönelik nefret söylemi ve yaygınlaşan şiddet eylemlerinin münferit ve adli olaylar olarak görülmemesi gerekir. Şiddet dili ve ayrımcı politikalar, Kürt kimliğine yönelik saldırılar, kolluk güçlerinin güvenlik önlemlerinde yetersiz kalması, etkin yargısal faaliyette bulunulmaması nedeniyle, aynı aileden 7 kişi katledilmiştir. Bu saldırılar ile Kürt’lere reva görülen Kürt’e saldırmanın katletmenin meşru olduğu gösterilmektedir.
Bir bütün olarak yargı da dahil devlet sistemi Sünni Türketnisitesi dışında bir etnik gruba yönelik nefret, ayrımcılık ve fiziki saldırılarda cezasızlık politikasını sürdürmesi ve iktidarların ırkçılık'tan beslenmesi sebebiyle saldırganlar daha da kolay yaralama öldürme hatta yakma eylemi gerçekleştirmektedir.”dedi
Ne Deniz Poyraz’ı katleden kişi, “akıl sağlığı yerinde olmayan biri” idi, ne mevsimlik Kürd işçilere saldırılar münferit,  ne de Konya’da bir evden 7 kişinin katledilmesi “cinnet, sapkın olarak açıklanabilir.”diyerek konuşmasını sürdürdü.“Bunda ısrar edenler ırkçı, faşist saldırıları örtmekte,  yapılan ve yapılacak olan katliamları da meşrulaştırmaktadır.Kürt halkı asla yanız değildir. Kürt halkı bu saldırılar karşısında susacak, boyun eğecek, korkacak değildir. Kürtler yaşam hakkını ve eşit yaşam imkânlarını koruyacak büyütecek güce sahiptirler.” dedi
AV. Saraçoğlu “Emek ve demokrasi platformu olarak, öncelikle katledilen aile fertlerine ilişkin Kürt halkına baş sağlığı dileklerimizi iletiyor, bu saldırılara zemin hazırlayan, toplumsal barışı zedeleyen ve çatışmayı körükleyen uygulamaları ve politikaları reddediyoruz! Irkçı saiklerle nefret suçu kapsamında işlenen suçların, kastı ve ihmali bulunan faillerin tespitiyle birlikte, etkin bir yargısal faaliyet yürütülerek cezalandırılmaları gerektiğini, davanın takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”ifadelerinde bulundu.
E.Berfin Maçça Urfa / Değişim