'Köyde pusu kurulmuş'
Ak Parti Şanlıurfa eski Milletvekili Zülfikar İzol'un avukatı Murat Kurnaz, Siverek'te 6 kişinin hayatını kaybettiği olayın tamamen kumpas olduğunu belirtti.
Geçtiğimiz hafta Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde meydana gelen silahlı kavgada 4 kişi yaşamını yitirmiş, 2 kişi de kavgadan kaçanlara ait otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Toplamda 6 kişinin hayatını kaybettiği ve 10 kişinin yaralandığı kavganın tartışmaları da sürüyor. Ak Parti Şanlıurfa eski Milletvekili Zülfikar İzol'un akrabalarının 4 kişiyi silahla vurmaları sonucu silahlı kavga siyasi boyuta taşınırken, eski Vekil İzol'un Avukatı Murat Kurnaz'dan açıklama geldi.
Olayın yaşandığı sırada İstanbul'da bulunan Zülfikar İzol'un olayın sorumlusu olarak senaryonun yazıldığını söyleyen Kurnaz, "15 Haziran 2019 tarihinde çok üzücü bir hadise meydana geldi. Siverek ilçemizde 4 kişinin vefat etmesi ve yaklaşık 5'i ağır olmak üzere 10 kişinin yaralanması ile sonuçlanan çok kötü bir hadise meydana gelmiştir. Tabi bu hadise bütün diğer hadiselerde olduğu gibi aslında gerçekler mi bize lazım yoksa umduğumuz dramatize edilmiş bir senaryo mu bize lazım bu konuda hepimizin dürüst bir tercih yapmamız lazım. Bu nedenle de İzol ailesinin ve Sayın Milletvekilimiz Zülfikar İzol’u temsilen avukatları olarak basına bir bilgilendirme brifingi vermeyi ve bir bilgi notu sunmayı doğru bulduk. Söz konusu olay ulusal basında bir arazi ihtilafından kaynaklı olarak ve aynı aşirete mensup iki ailenin çatışması olarak yansımıştır. Olayın takip edildiği ve yargıya yansıdığı bu süreç içerisinde de eski Refah Partisi, Fazilet Partisi ve yine AK Parti 2 dönem Şanlıurfa Milletvekili Sayın Zülfikar İzol ve kardeşleri ile alakalı maddi gerçekten de akılla izah edilemeyecek korkunç Spekülatif bilgiler korkunç yalanlar, sosyal medyada ve basına basın mensubu arkadaşlara yapılan röportajlarda ileri sürülmeye başlanmış. Bununla da yetinilmemiş konuya siyasi bir kılıf giydirilmek suretiyle mesele ile uzaktan yakından alakası olmayan ve olay tarihinde İstanbul'da seçim çalışmalarında olan Sayın Zülfikar İzol’un ismi tartışmalara dahil edilmeye çalışılmıştır. Keza yasadışı örgüte müzahir çevrelerin anlaşılmaz bir şekilde bu iftira kampanyalarına dahil olduklarını şahsen ben sadece şaşkınlıkla izledim. İnsanların acılarını sosyal bir ranta dönüştürmek isteyen dumanlı havada ucuz ve iğrenç menfaatler peşinde koşan çevrelerin yaptığı bu dezenformasyonun önüne geçmek kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan yanlış algı gidermek için birkaç konuda bilgilendirme yapmak zorunlu olmuştur." dedi.
'Olay arazi meselesi değildir'
Av. Murat Kurnaz, "Müteveffa Hakkı İzol ve kardeşleri Benim müvekkilimin akrabalarıdır. Aynı aşiretteler. Bu kişiler 2003 yılında babalarının ikinci eşinden olma çünkü babaları dul ve çocuklu bir hanımla ikinci bir evlilik yapıyor ve bu ikinci evliliğinden olma öz kardeşleri Eczacı Mehmet Ali İzol’u babaları henüz yaşarken, mirasa ortak olur düşüncesiyle öldürüyorlar. Burada sizlere küçük bir not iletmek istiyorum. Bu öldürme hadisesi müphem üstü kapalı ya da gizemli değil. Görgü tanığı ile görüştüm. 2003 yılındaki hadiseyi yaşayan adamla görüştüm. Müvekkillerimin de yani Cihan İzol, Cemal İzol onlarla yargıya yansımış hiçbir arazi ihtilafı da yok. Olay arazi ihtilafından ya da güçlünün zayıfı, zayıfın güçlüyü ezdiği bir ihtilaftan kaynaklı bir mesele değildir. Vefat eden aile bugün itibariyle bin 500-2 bin dönüme yakın arazi ekip biçmekte. Yani öyle bir hani sosyal ve maddi bir sıkıntı da yok. Buna mukabil yıllar önce müvekkilim Cihan İzol’a evlat acısı ile yanan ve Eczacı Mehmet Ali'nin babası olan Seyithan’a bir kısım tarlalarını satmayı teklif ediyor. Cihan İzol, tabi bunu çok sıcak karşılamıyor ve en sonunda bak sen almazsan götürür düşmanına satarım burnunun dibinde canın sıkılır deyince kerhen mecburen para ayarlayıp bedeli mukabili satın alıyor." diye konuştu.
'Müvekkillerim köye gelir gelmez çekim başlıyor'
Olayın bir kumpas olduğunu belirten Kurnaz, "Daha sonra tabi kaçak olan ve bugün müteveffa olan bir kısmı ve yine bir kısmı halen firarda olan kardeş katili olan kişiler sürekli ölüm tehditleri savurdular. 15 Haziran görüntülerini isterseniz bir de benim gözümle görün. Öncelikle değerli bir genç kızımız çeşitli basın organlarına açıklamalar yapıyor, diyor ki yatağımdan fırladım. Silah sesleri duydum. Hayır müvekkillerim daha köye gelmeden yani umumi olan köy yolunda araçlar görünürken çekim başlıyor. Çekim sırasında yol kenarında taş sopa ve ateşli silahlarla pusuya yatmış birkaç kişinin olduğunu 4 görüntüyü analiz eden uzmanlarımız ifade ediyor. Hemen peşinden arabalar daha durmadan taş ve metal sesleri geliyor. Yani arabalara atılan iri taşlardan çıkan sesler yaklaşık 200-300 metre ötesine kadar duyuluyor. Daha sonra araçtan insanlar iniyor. Hala bir süre silah sesleri yok ve bir süre sonra silahlar patlamaya başlıyor. Bir süre sonra da Keleş'i de getirin diye bir ses duyuluyor. Peşinden İbrahim isimli çocuğun elindeki kalaşnikofu bir görüntü karesinde bizzat ben yakaladım. Yani katliama gelen adamlar var. Karşısında kocaları bile başında olmayan Zavallı dul hanımlar var. Böyle bir korkunç, iğrenç senaryoyu esefle kınıyorum. Böyle bir şey olmaz. Eğer bu iğrenç senaryo bir işe yarayacaksa Bu dramatizasyon bir reklam aracı olarak kullanılacaksa bunu kullanmak isteyenlerin vicdanına ve Allah'a havale ederim. Ama yok eğer gerçekten kamuoyu gerçekleri öğrenecekse durum bir pusudan ibaret." şeklinde konuştu.
Kurnaz, "Özellikle benim Dr. Bülent ve Ferman İzol olarak gördüğüm iki iri yapılı şahıs koşuyorlar. Ellerinde hiçbir şey yok. Materyal silah yok. Bakın insanlar suç işlemeye gelirken, bir hazırlık yapmaz mı? Urfa Siverek bir yerde çok mu zor silah bulmak. Hayır ve en son ben olaya dahil olduğumda Devlet Hastanesinde gözaltına alınan müvekkillerim de tam 4 ve bir kısmı ile bugün hala 6-7 gün görüşme müsaade edilmedi. Olayı tahkik etmek, aydınlatmak ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek maksadı ile görüşme arzusunda bulundum. Fakat ilçedeki yargı mensuplarının aslında iyi niyetli ama tecrübesi oluşları yüzünden böyle sıkıntılar da yaşadık. Ama hiç kıymeti yok. Müvekkillerimin 3'ü ile yaptığım görüşmelerde vücutlarının korkunç mermi giriş çıkış delikleri ile dolu olduğunu gördüm. Bunlardan biri de kalaşnikof mermisi sırtında büyük bir odun tarafından yapılmış travma izlerini bizzat kendim resimledim. Vücutlarında Avuç avuç Saçma izleri Yakın mesafeden yapılmış atışlar vardı ve hepsi de ağır yaralıydı. Olayın ardından Serdar İzol’a ya da Hakkı İzol’a ait olduğu değerlendirilen 63 RD 865 plakalı beyaz bir araç bizatihi yine pusucuların ve yine kanun kaçaklarının yönetimindeki bu araç konuyla hiçbir ilgisi olmayan suçu günahı hiç olmayan komşu köydeki Karakoyunlu aşiretine mensup iki tane gencimizin hayatını yok etti. Olayda kullanılan aracın sanki müvekkilleriminmiş gibi iğrenç bir iftira kampanyası da başladı ama neyse ki maddi deliller aksini gösterdiği için bu iftira kampanyası da yine havada kaldı." ifadelerini kullandı.
'Olayla ilgisi olmayan aile bireylerini olaya dahil etmek ahlak yoksunluğudur'
"Olay yerinde olmayan konuyla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan aile bireylerinin spontane gelişmiş bir pusudan haberleri dahi olmayan ve haberleri olmasını da beklemediğim yani aile bireylerinin olayın içine çekilmeye çalışılması korkunç bir bühtan ve bir ahlak yoksunluğudur. Kaleşnikof ve pompalı tüfeklerle yol kenarında pusu kuran kardeş katili ve mal mülk için cana kıyabilecek kadar gözü dönmüş kişilerin saldırıya uğramış masum insanlar olarak gösterilmek çabasını yürütülen yalan ve iftira kampanyalarını üzüntü ve esefle kınıyoruz. Bu mesajı özellikle sizlere iletmemi istediler. Yine konuya dahil edilmeye çalışan bir kısım siyasi grupların da bu Kaleşnikoflara mermilere pompalı tüfeklere ve öldürün hepsini mermi getirin İbrahim, kalaşnikofu getir ve görüntülerdeki Kaleşnikof otomatik silahlarla mukabeleden pusuculara gözlerini ve kulaklarını kapatarak konuyu sahiplenmek yerine dürüstlük ve vicdanlı hareket etmelerini umuyorum. Hangi siyasi ranta ihtiyacınız olursa olsun, nasıl bir gündem oluşturmak istersek isteyelim, acıdan ve gözyaşından elde edilecek fayda emin olunuz o faydayı elde eden çalışanları bir gün mutlaka yok edecektir. İnsanoğlunun ve kamuoyunun bir gün gerçeklerle tanışma mecburiyeti kaçınılmazdır." sözlerine yer verdi.