'Kültür bizde, turist komşularda'

TAKİP ET

Şanlıurfa'nın kültürünü tanıtmak için kolları sıvayan Mehmet Fethi Göktepe, Şanlıurfa'nın çok zengin bir kültüre sahip olduğunu ancak yeterince tanıtılamamasından dolayı turistlerin çoğunun komşu illere gittiğini belirtti.

Şanlıurfa'nın göbeğinde bulunan, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı olan Mençek Hanı'nda bulunan Şanlıurfa Kültür Evi, kültür ile ilgili birçok soruya cevap oluyor. Şanlıurfa'nın tarihine ait birçok eser ve kitabın yer aldığı kültür evi birçok yerli ve yabancı turisti de misafir ediyor. Öğrencilerin de uğrak mekanı olan kültür evinde unutulan Urfalı sanatçıların posterleri, kasetleri ve türkü sesi ziyaretçilerini karşılıyor.

Kültür evinin kapısından girenlerin ilk gözüne çarpan Şanlıurfa'nın kültürünü yansıtan işlemeli kilimler ve içeriden gelen türkü sesleri oluyor. Şanlıurfa'nın kültürüne dair merak edilen her soruya Mehmet Fethi Göktepe gerek sözleriyle gerekse sergiledikleri eserleriyle cevap oluyor. 2013 yılında memurluktan emekli olan Mehmet Fethi Göktepe, Şanlıurfa'nın kültürü ile yakından ilgilendiği için en iyi şekilde hizmet vermek amacıyla Mençek Hanı'nda Şanlıurfa Kültür Evini kuruyor. Hem Şanlıurfalıları hem de gelen turistleri misafir ederek kültür ile ilgili merak edilenleri cevaplıyor.

Şanlıurfa'nın kültürünün yeterince tanıtılmadığını ve bununla ilgili çalışmaların yapılmadığını belirten Mehmet Fethi Göktepe, bunun sebebinin ise kültürün değerini anlamayan kişilerin bazı makamlarda oturması olduğunu belirtti. İşte Göktepe'nin kültür ile ilgili gazetemize verdiği röportajın tamamı...

Şanlıurfa'nın göbeğinde, en işlek olan bölgede bir kültür evi kurdunuz. Böyle bir kültür evi kurma düşüncesi nereden geldi?

Ben 2013 yılında memurluktan emekli olunca Şanlıurfa'ya nasıl fayda sağlayacağım konusunda düşündüm. Kıraathaneye, parklara gidip oturmaktansa, gençlere, çocuklara, öğrencilere nasıl bir katkı sağlayacağım konusunda arayışlarda bulundum. Daha sonra Şanlıurfa'nın kültürüne ilgim olduğundan bir kültür evi kurma ile memlekete az da olsa katkı sağlayacağımı düşündüm. Çünkü Şanlıurfa'nın kültürünü tanıtmada oldukça eksiklikler olduğunu fark ettim. Bu nedenle burada kurduğum kültür evinde Şanlıurfa kültüründe ne varsa buraya topladım. Kendi çizdiğimi resimleri bu duvarlara astım. Buraya gelen misafirlere Şanlıurfa'nın tarihini, yaşantısını, kültürünü, komşulukla ilişkilerini elimden geldiğince anlatıyorum.

Yapmış olduğunuz kültür evine ilgi ne durumda?

Buraya olan ilgi oldukça yoğundur. Harran Üniversitesi ve diğer okullardan birçok öğrenci burayı ziyaret ediyor. Buraya gelen öğrencilere memleketimizin kültürünü tanıtmamın yanı sıra derslerine de elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. Ayrıca Şanlıurfa'ya gelen yerli ve yabancı turistler de burayı görmeden gitmiyor. Birçok turist grubu buraya geliyor.

Şanlıurfa'ya gelen turistlere genel olarak kültürümüz yeterince anlatılıyor mu?

Şanlıurfa'da maalesef turistlerin merak ettiği sorulara cevap verecek rehberlerimiz bulunmuyor. Olanlar da sadece kulaktan dolma bilgileri anlatmakla yetiniyorlar. Bu nedenle gelen birçok turist grubuna ben rehberlik ederek, birçok turistik alanı gezdirmeye yardımcı oluyorum. Gerek tarihi yapıları, eski evleri, eski caddeler ve dar sokakları görmelerini sağlıyorum.



Şanlıurfa'nın nasıl bir kültürü var?

Şanlıurfa'nın yemek, folklor konusunda çok güzel kültürü var. Burada çıkarılan Göbeklitepe, 12 bin yıllık tarihi geçmişi göstermesi ile Dünya tarihine cevap verdi. Göbeklitepe'nin bulunması gibi belki tarihi daha geri götürecek eserler bulunacak. Bu da Şanlıurfa'yı daha iyi yerlere taşıyacak. Bu durumda daha fazla turist grubu gelecek. Örneğin 7 peygamberimizin makamı da Şanlıurfa'da bulunuyor. Gerek Kültür Müdürlüğü gerek Müzeler Müdürlüğü gerekse diğer kuruluşlar bu konuda gereken çabayı göstermiyor. Az çok çalışma yapmış olsalar da bu istenilen ve gereken düzeyde değil.

Komşu illerimiz turist çekmede Şanlıurfa'dan daha ileri olduğu bilgisi doğru mu?

Güneydoğu bölgesini gezmek isteyen turistlerin çoğu Gaziantep, Mardin'e gidiyor. Komşu illerimizden hangisinde Şanlıurfa'da olduğu kadar han var! Burası hanlar bölgesi. Hanlarımızın birçoğu bakımsız bir şekilde duruyor. Türkiye'nin ikinci büyük hanı Barışçı Hanı restore edildi ama hiçbir şekilde bu değerlendirilemiyor.

Bu Han nasıl değerlendirilebilir?

Restore edilen bu han ressamlara, arşiv kütüphanesi yapanlara, sanatçılara, çizimcilere verilerek değerlendirilebilir. Şanlıurfa'nın kültürünü yansıtan çalışmaların bu handa sergilenmesi buraya değer katar. Bunun sonucunda Şanlıurfa'yı ziyaret etmeye gelenler de bu hanları görme fırsatı bulur. Ama Şanlıurfa'nın kültürü gerektiği kadar yansıtılamıyor. Bu durum da kültürden anlamayan birçok kişinin kültürü temsil eden makamlarda olmasından kaynaklanıyor. Gerçekten bu işin üstesinden gelecek olanların bu makamlarda olmaması büyük bir eksikliktir. Biz her köşesinde kültürü yansıtan, daha gelişmiş bir Şanlıurfa istiyoruz. Gerek seçilecek olan belediye başkanları gerekse diğer kurumlardaki yetkililer buna sessiz kalmamalı, Şanlıurfa'nın hak ettiği değeri vermelidir. Kültürün, tarihin başkenti Şanlıurfa'dır ama komşu illerimiz turist çekmede bizden daha iyi bir konumda. Şanlıurfa Belediyeleri, Valilik, STK'lar, Kültür Müdürlükleri toplanmalı bu konuda daha iyi bir Şanlıurfa için çalışmalı.



Bahsettiğiniz tanıtımın ekonomimize katkısı nasıl olur?

Ulu Camii'de Hazreti İsa'nın mendilinin bulunduğu kuyu var. Avar Kralına şifa bulması için gönderilen mendil, bu kuyuya düşmüş. Diğer peygamberlerimizi daha saymıyorum. Sadece Ulu Camii'de bulunan o kuyu dünyada bilinse buraya akın ederler. Bu mendili vücuduna süren şifa buluyordu. O kuyudaki su içilse de şifa bulunur. Bu nedenle o kuyuyu maalesef birçok kişi bilmiyor. Kültür için memleketimizi ziyaret eden turistler buradaki esnafın, otellerin, ve birçok iş kolunun kazanmasını sağlayacak. Şanlıurfa'nın ekonomisine büyük katkısı olacak. Bu konuda en basitinden Ulu Camii'nin dünyaya tanıtılması lazım. Bu konuda da öncelikle Urfalılar Urfa'yı tanıyacak.  

Kültür evini ziyaret edenler, burada Şanlıurfa'nın kültür eserlerini eksiksiz bir şekilde görebiliyor mu?

Burayı ziyaret eden kişiler o kadar güzel şeyler söylediler ki, bununla ilgili bir anı defteri oluşturdum. Dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerim var. Özellikle yerli turistler yaptığımız bu hizmetten büyük memnuniyetlik duyuyorlar. Ben Şanlıurfa'da 30 çocuk oyunlarını tespit ettim. Bu oyunlarda kullanılan aletler de kültür evinde yer alıyor. Burada Şanlıurfa'dan bahseden 200'e yakın kitap bulunuyor. Ben bu kitapları kendi imkanlarımla bulurken, birçok kez gelen misafirlere bu kitapları hediye ettim. ŞURKAV tarafından bir dergi çıkarılıyor ama bu dergi her yere ulaşmıyor. Yeterince dağıtılmıyor. Bu olmazsa dergi çıkarmanın da bir anlamı kalmıyor. Hepimiz bunun için çalışmalıyız. Örneğin bazı durumlarda başka illerden bizi arayarak sıra gecelerinde giyilmek için kostüm istiyorlar. Bu kıyafetlerin üretimi Şanlıurfa'da yapılmalı. Önce çalışmalı, üretmeli sonra satmalıyız.



Son 2 yılda Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Şanlıurfa'nın kültürünü tanıtma etkinlikleri ne kadar etkili oldu?

Reklamın kötüsü olmaz. Tabiki güzel etkinlikler yapıldı, bunun da katkısı yoktur diyemeyiz. Ancak yapılan etkinlikler daha geniş bir alana yayılabilirdi. Örneğin kazılar sonucu çıkan mozaikler, dünyanın dikkatini çekecek eserlerdir. Ancak bu mozaiklerin yarısı halen yok. Diğerlerinin de bulunması için çalışmalar yapılmalı. Haleplibahçe'de, Karaköprü'de düzenlenen kültür gecelerini takdir ettim. Yani bu tanıtımlar yüzeysel de olsa elbette bir katkı sağladı. Ama bu yetmez, daha geniş alana yaymamız lazım.



Röportaj: Murat Doğan