Matbaacılar ayakta kalmak için direniyor

TAKİP ET

Geçmişten günümüze kadar gelen matbaacılık birçok sektörde olduğu gibi, teknolojinin hızla gelişmesi karşısında direnen sektör, pandeminin etkisiyle ayakta kalmaya çalışıyor.

Eğitim, sanat, kültür ve modern hayatın gelişmesinde önemli rol oynayan matbaa sektör teknolojinin gelişmesi ve pandeminin döneminin başlamasıyla sektör çalışanları zor günler yaşıyor. İlk matbaa Milattan sonra 593’te Çin’de kuruldu ve ilk basılı gazete ise 700 yılında Pekin’de basıldı. Avrupa’da matbaacılık faaliyetleri 15.yüzyılda yaygınlaştı. Osmanlı Döneminde ise 16 Aralık 1727’de matbaa kuruldu. O günden bugüne kültür, sanat, eğitim ve modern hayatın gelişiminde matbaa öncülük etmiştir.

31 yıldır matbaacılık sektöründe faaliyet gösteren Mahmut Kakız ve Yaşar Kakız 31 yıl öncesine gittiklerinde o günden bugüne çok şeyin değiştiğini ve eski makineler yerine teknolojik makinelerin ortaya çıkmasıyla iş yükünün azalmasına rağmen eskisi kadar çalışamadıklarını söyledi.

“31 YILDIR BU İŞİ YAPIYORUM”
Pandemi süresince sadece günlük olarak çıkan gazeteyi bastıklarını kaydeden Mahmut Kakız, “31 yıldır bu işi yapıyorum çocukluğumda başladım bu işe. Eski zamanlarda şartlar çok zordu, demir harflerle bu işi yapıyorduk. Bu işe ilk başladığımızda daha zordu her şey farklıydı. Şimdi ise dijitale geçti ve şimdi her şey daha kolay daha güzel. Çocukluktan beri bu mesleği edindim o zamanlarda baya zorluklar vardı ama şimdi çok şükür burada ben 31 yıldır bu işi yapıyorum. Matbaamızda artık yeni makinelerle iş yapıyoruz. Şu anda her şey dijital olarak yapılıyor. Alman teknolojisi ile yapılan makinelerimiz ömürlüktür. Bilgisayardan aldığımız aydıngeri ölçüsünü yapıp kalıba koyduktan sonra artık basım işine kalıyor.” dedi.

“PANDEMİDEN GERÇEKTEN ETKİLENDİK”
Bugüne kadar ilçelerden ve dışarıdan sipariş üzerine iş yapıyorduk. Pandemi ile birlikte işlerimizde duraksama meydana geldiğini söyleyen Kakız, “Diyarbakır’dan, Adıyaman’dan, Malatya’dan ve çevre illerden gelen işleri yaptık. Pandemiden gerçekten etkilendik durumuz pek de iyi değil. Çok şükür devletimiz bizlere şuana kadar yardım etmekte ve maaşlarımızın yarısını bugüne kadar ödedi.
Matbaamızda gazete ve dergi basmaktayız, plastik poşetlerin kalkmasıyla karton çanta yapmaya başladık. Pandemiden önce İstanbul’a kadar kına kartonlarını yapıyorduk. Pandemiden dolayı düğünlerin bir süre yapılmamsıyla o işlerimize ara verdik. Tekrardan düğünler yapılmaya başladı fakat vatandaş çok fazla etkinlik ve kına gecesi yapmıyor.”

“ESKİDEN KURŞUN HARFLERLE BASIN YAPARDIK”
Eskiden işlerinin yoğun olduğuna dikkat çeken Kakız, “Teknoloji şimdi ki gibi gelişmemişti o zamanlarda kurşun harf dediğimiz harflerle yazıyorduk. Bu işlemler saatlerimizi alıyordu ama şu anda bir düğmeye basınca 2000 tane iş çıkıyor. O sebepten ötürü iş azaldı. İşin azalmasının nedeni ise teknolojinin ilerlemesi bilgisayarların çıkmasıyla insanlar artık fazla kâğıt basmıyorlar. İş yapanlar genelde mağaza ve marketler, buralara broşür tarzında çalışmalar yapıyoruz. Eskiden her şey daha da keyifliydi. Meşguliyet daha çoktu ve daha çok emek harcıyordun ama şu anda fazla bir emek sarf etmiyorsun neden çünkü teknoloji çıktı dünya değişti. Şimdi her şey daha kolay ama eskiden her şey daha zevkliydi. Eskiden harfleri numaratörleri tek tek elimizle yazardık. Şimdi ise çocuklar klavye ile yapıyorlar bende burada aydınger üzerinde ölçüyorum çekimini yapıyorum ve bitiyor” ifadelerini kullandı.

“MATBAA İŞİ DURMA NOKTASINA GELDİ”
Yaklaşık 30-31 yıldır erkek kardeşimle bu işi yapmaktayız diyen Yaşar kakız ise, “Pandemi bütün sektörleri etkilediği gibi bizleri de baya etkiledi. Yani neredeyse matbaa işi durma noktasına geldi. Düğünlerin bir süre ara verilmesiyle şu anda yapılan düğünlerinde minimum kişi sayısıyla yapılmakta bu da çoğu vatandaş sadece aile içi düğün yaptıkları için davetiyeler basılmıyor, kart basımı yok şu anda sadece gazete basımını yapıyoruz. Gazete, fatura, dergi, kitap, kağıt poşet ve kına paketlerinin basımıyla uğraşıyoruz. Eskiden daha güzeldi, hem iş çoktu hem de daha zevkliydi daha güzeldi şimdi ise her şey dijitalleşti bilgisayara döndü. Çocuklar işi yarım saate bilgisayar üzerinde hazırlıyor geliyor makineye düğmeye basıyorsun iş bitiyor” dedi.

Abdulkadir Çelikcan / Urfa Değişim