Mecliste kadına şiddet tartışması
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında görüşülen aile içi çatışmanın nedenlerinin araştırılması önerisi, Meclis üyelerini bu konu fikir ayrılığına düşürdü. Aile içi şiddetin son bulması için bazı Meclis üyeleri İstanbul Sözleşmesi'ni savunurken bazı üyeler ise buna karşı çıktı.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Aralık ayı Meclis toplantısının beşinci oturumunda aile içi çatışmaların araştırılması konusu Meclisi ikiye böldü. Bir grup Meclis üyesi şiddetin bitmesinin İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasıyla biteceğini savunurken, bazı üyeler ise bu sözleşmenin boşanmaları daha da artırmasına neden olacağını belirtti.
Kılıç: İyi halden yararlanma uygulaması kaldırılmalı
Nahide Kılıç, “Medeni kanunda evlilikler nasıl ki medeni bir şekilde yapılıyorsa evliliklerin bitişi de medeni bir şekilde yapılabilmelidir. Maalesef Türkiye’de boşanma davaları had safhadadır ve mahkemelerin yüzde 50’si boşanma davalarıyla meşguldür. Boşanmaların genel sebeplerine baktığımızda geçimsizlik, mizaç uyumsuzluğu, tartışma, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar ve evlilik yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmaktır. Özel nedenler ise zina, hayata kast ve terk etmedir. Bu konu hepimizi derinden üzmektedir. Ülkemizde yaşanan kadına yönelik şiddetin boyutu ortadadır. Kadına taciz, tecavüz ve şiddet uygulayan zanlıların takım elbise giyerek hakimin karşısına çıkması durumunda iyi halden yararlanma uygulamasının derhal kaldırılması gerekir. Kadın toplumun en önemli varlığıdır. Şanlıurfa’da gerçekten bu tür sorunlar had safhadadır. Yapılan araştırmalara göre Şanlıurfa, Türkiye’de en fazla evlilik yapılan ildir. Gaziantep ise en fazla boşanmaların görüldüğü ildir. Boşanmaların en önemli sebebi ise erken yaşta yapılan evliliktir. Çocuk yaşta anne olmak tabiî ki geçimsizliği, şiddeti, eğitim seviyesinin düşüklüğünü beraberinde getirecektir. Bu tür sorunlara önlem alınmak için de İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının gerekliliğini vurguluyorum.” dedi.
Güven: Ak Parti sayesinde kadınlara birçok imkan verildi
Demet Saatçi Güven, “Kadın ile ilgili bir mesele var ama Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sayesinde Ak Parti hükümetleriyle birlikte kadına hem sosyal anlamda, hem ekonomik anlamda, hem yerel yönetimler, siyasi anlamda birçok imkan verilmiştir. Eksiğimiz muhakkak vardır. Ama bugün Meclis koltuklarında oturan kadınlarımız, ayakları üzerinde durmayı başaran kadınlarımız ya da devletimizi temsil eden kadınlarımız çok şükür ki fazla. Bunlar daha fazla olacak. Kadınlar toplumun yarısı ama diğer yarısını yetiştiren, geliştiren, eğiten insanlarız. Bugün TBMM’de yüzde 17 kadın milletvekiline sahibiz. Bundan sonra da çok daha iyi olacağına inanıyoruz.” diye konuştu.
Uzun: Kadına yönelik şiddete herkes hayır demeli
Ruken Baran Uzun, “Kadına uygulanan şiddete herkes hayır demeli. Hayır diyen herkes İstanbul Sözleşmesi çatısı altında toplanmalı. İktidar kim olursa olsun dışarıda şort giyen bir kadının güvenliğini sağlamakla mükelleftir. Ailesinden ya da eşinden şiddet gören kadını korumak zorundadır. Kadınların çoğu savcılığa suç duyurusunda bulunmasına rağmen önlem alınmaması sonucu ölümle sonuçlanmıştır. Son yıllarda şiddet nedeniyle ölümler artmış durumda.” şeklinde konuştu.
Ruken Baran Uzun’a cevap veren Demet Saatçi Güven, “Biz başı açık olan kadını hiçbir zaman garipsemedik ama siz sadece açık giyinen kadınların saldırıya uğradığını belirtiyorsunuz. Biz hiçbir şekilde ayrım yapmadık, sizden de bu desteği beklerdik. Ama inancımızdan dolayı bize hiçbir söz söylenmediğini savunuyorsunuz.” dedi.
Uzun: Biz başörtülü kadınlarımızı da savunduk
Ruken Baran Uzun, “Başörtülü kadınlar üniversiteye giremediği dönemlere onların yanında olmadığız söyleniyor. Ancak biz o zaman da mağdur olan bu kadınların yanında yer alıyorduk. Biz açık giyinen kadınlarız diye kapalı giyinen kadınların tarafında olmama gibi bir düşüncede olmadık. Bizim istediğimiz kadın rahat bir şekilde kahkaha da atabilsin, şortunu da giyebilsin. Zaten artık kurumlarda çalışan kadınlar da başörtüsü takmakta serbestler. Bunu bildiğimiz için bu konuya değinmedim.” ifadelerini kullandı.
Bayuk: Toplumumuzun güçlü olması aile yapımızın kurumsallığındandır
Faruk Bayuk, “Bugün Türk toplumu bu kadar güçlüyse aile yapısındaki olan kurumsallık sayesindedir. Birçok ülkeye baktığımız zaman aile yapılarının bizimki kadar güzel olmadığını görüyoruz. Tabiki şiddete maruz kalan kadınlarımız oluyor. Ama kadınların toplumumuzdaki yeri her zaman ayrıdır. Boşanmalar, şiddet sadece bizim ülkemizde değil, tüm dünyada yaşanıyor. Bunları tasvip etmek kesinlikle mümkün değil. Hepimiz bunlara karşıyız. Bütün kadınlara eşit şekilde davranmamız gerekir.” sözlerine yer verdi.
Murat Doğan / Urfa Değişim