Öğrencilerin Sosyal sorumluluk projesi hayata Geçirdi

TAKİP ET

Keyifli okul atölyem Projesi Birecik Temsilcileri Fevzipaşa İlkokul Öğretmenleri öğrencilerle hazırladıkları Sosyal Sorumluluk Projesini Hayata Geçirdi.

"Keyifli Okul Atölyem Projesi" Birecik Temsilcileri Fevzipaşa İlkokul Öğretmenleri Tuğba Kılıç ile Sabiha Günaydın ve Emin Saygın İlkokulu Öğretmeni Fevzi Samsa öncülüğünde, Kaymakamlığımız ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle pandemi ile mücadeleye katkı sağlamak amacıyla öğrenciler kamera karşısına geçerek işaret diliyle Maske, Fiziki Mesafe ve Temizlik kuralları kamu spotunda rol aldılar.

Sosyal sorumluluk projesi kapsamında hazırlanan kamu spotu, Birecik Devlet Hastanesindeki bilgilendirme ekranlarında yayınlanacak, hazırlanan broşürler şehrin her köşesindeki billboardlara asılarak pandemi ile mücadelenin olmazsa olmazı maske, fiziki mesafe ve temizlik konularında toplumda farkındalık oluşturulacak.

Projeyi hazırlayan öğretmen ve öğrencilerle Kaymakamlık toplantı salonunda bir araya gelen Kaymakamımız Kadir Duman, video çalışmasını izleyip pandemi sürecine yaptıkları katkıdan dolayı öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ederek bundan sonraki çalışmalarında başarılar diledi. Herkesi Maske, Fiziki Mesafe ve Temizlik kurallarına uymaya davet etti.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi , Doçent Dr. İsmail Akaltun, çocukların yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından psikolojik olarak etkilenmemeleri için ebeveynlere haberleri izlerken abartılı duygusal tepkilerden kaçınmaları uyarısında bulundu.

Akaltun, yaptığı açıklamada, yaşam düzeninde ani değişiklik, belirsizlik, daha önce tecrübe edilmemiş sorunlarla karşılaşmak, kendisinin ya da yakınlarının yaşamını tehdit edici hastalıklara maruz kalınması veya yakınlarının yaşamını kaybetmesinin çocukların ruh sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi.

Koronavirüs pandemisinin bu stres etkenlerinin hepsiyle yakın ilişkili olduğuna işaret eden Akaltun, anne babaların pandeminin çocuklarının ruh sağlığı üzerine etkilerini en aza indirebilmesi için bazı konulara dikkat etmesi gerektiğini bildirdi.

Çocuklara doğru kaynaklardan ulaşılmış olmak kaydıyla konuyla ilgili bilgilerin açık ve samimi şekilde verilerek, yalan söylenmemesi gerektiğini anlatan Akaltun, "Yaşa uygun bilgi verildikten sonra çocuğun soru sorması halinde sorular yanıtsız bırakılmamalı, doğru bilgi verilmeye devam edilmeli ama gereksiz ayrıntılardan kaçınılmalı. Çocuğun aynı konularla ilgili soruları dile getirebilecekleri bilinmeli, sabırlı olunmalı. Öte yandan, çocuğun tekrarlayıcı şekilde aynı soruları sorması belirli ruhsal bozukluklarla da ilişkili olabileceği için gerekli görüldüğünde uzman yardımı almaktan kaçınılmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Çocuklar kendilerini güvende hissetmeli
Akaltun, çocukların kaygılarını kontrol edebilmeleri için kendilerini güvende hissetmeleri gerektiğini ifade etti.

Yetişkinlerin birbirlerine güven duyduklarını, aralarında olumlu bir iletişim bulunduğunu gözlemlemesinin çocuğun en büyük yardımcısı olacağına dikkati çeken Akaltun, şunları söyledi:

"Koronavirüs pandemisine bağlı zorunlu izolasyonlar dışında, aile içi iletişimin devamlılığının ve kalitesinin korunması gerekmekte. Çocuğun olumsuz duygularını kontrol ederken güven duyduğu yetişkinleri örnek aldığı göz önünde bulundurularak, ebeveynlerin olumlu bir yüz ifadesi takınmaya çalışması ve pandemiyle ilgili haberleri izlerken abartılı duygusal tepkilerden kaçınması yararlı olur."

Pandeminin ne kadar süreceği ve sonuçlarının nereye varacağı konularına fazla odaklanmanın yoğun düzeyde kaygı duyulmasına neden olabildiğini aktaran Akaltun, çocukla yaşanılan günün planının yapılması ve enerjinin o günü nasıl daha verimli geçirilebileceği konusuna yönlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

Akaltun, "Gereksiz odaklanmadan kaçınmak için çocukların gün boyu pandemi haberlerini izlemeye maruz kalmasını engellemek gerekir." dedi.

"Kuralların kaldırılması çocuğun duygusal olgunlaşmasını engelleyebilir"
Çocukların ruh sağlığının korunabilmesi için sorumluluk duygusuna sahip olmalarının da önemli olduğuna değinen Akaltun, çok yüksek bir beklenti oluşturmamak kaydıyla çocukların ders, kitap okuma ve varsa ödev yapmayla ilgili devamlılıklarının sağlanması önerisinde bulundu.

Çocukların mutlu edilmesi düşüncesiyle, yaşıyla uyumlu kuralların kaldırılmasının duygusal olgunlaşmasını engelleyerek daha fazla zarar vereceği uyarısını yapan Akaltun, şunları kaydetti:

"Bilgisayar ya da cep telefonu başında uzun süre zaman geçirmek, çocuk ruh sağlığı açısından en önemli risk faktörlerinden birisidir ve birçok duygusal ve davranışsal bozukluğun ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Pandemi süresince evde kalmak çocukların yapacak etkinlik bulmakta zorluk yaşamalarına neden olabilse de bunun çözümü kesinlikle uzun süre bilgisayar ya da cep telefonuyla zaman geçirmek gibi çocuklara zarar veren durumlara izin verilmesi olmamalı. Aileler evde zaman geçirirken çocukların her zamankinden daha fazla oyun oynaması gibi uygun çözümler bulunmaya çalışılmalı ve ekran başında kaldıkları süre en aza çekilmeli."