'Özlük haklarının hiçbiri yerine getirilmedi'

TAKİP ET

Şanlıurfa Tabip Odası Genel Sekreteri Aile Hekimi Doktor Bulut Ezer, 'Sağlık çalışanların en büyük talebi sadece alkışlanmak değildi, güvenli iş ortamların sağlanması ve söz verilen özlük halklarının iyileştirilmesi talebimizdi fakat maalesef bunların hiç biri gerçekleşmedi.' dedi.

Pandemi sürecinin en ağır yükünü omuzlayan sağlık çalışanları söz verilen vaatlerin yerine getirilmesi için “Karanlığa karşı; önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza ve halkımızın sağlık hakkına sahip çıkıyoruz” sloganıyla, güvenli iş ortamların sağlanması, söz verilen özlük halklarının iyileştirilmesi talebiyle mücadelelerini sürdürdüklerini belirttiler. Tabiplerin ve sağlık çalışanların talepleri arasında sadece kendi hakları değil, vatandaşında nitelikli sağlık hizmeti sağlanması ve nitelikli bir tıp eğitiminde verilmesi talepleri arasında yer alıyor. Sağlık çalışanları bu taleplerini ve seslerini Sağlık Bakanlığına duyurmaya çalışıyor.

 “VERİLEN SÖZLER YERİNE GETİRİLMEDİĞİ GİBİ RANDEVU SAATLERİ’DE 5 DAKİKAYA İNDİRİLDİ”
Pandemi süreci hastanelerde ve aile sağlık merkezlerinde karşılandı. Bu süreçte en büyük zorluğu çekenler sağlık çalışanları oldu. Hem iş güçlerinin arttığı hem de tehlikelerin olduğu, hem de güvenli çalışma ortamların olmadığı alanlarda görevlerini sürdürmeye çalışan grubu diyerek sözlerine başlayan Şanlıurfa Tabip odası genel sekreteri ve Aile Hekimi Doktor Bulut Ezer, konuşmasına şu sözlerle devam etti. “Sağlık çalışanların en büyük talebi sadece alkışlanmak değildi. Güvenli ortamların sağlanması ve söz verilen özlük halklarının iyileştirilmesi talebiydi; maalesef bunların hiç biri gerçekleşmedi. Bu süreçte hayatını kaybeden çok fazla sağlık çalışanı, arkadaşımız oldu ve hala da ölümler devem ediyor. Verilen sözlerin hiç biri yerine getirilmediği gibi üstüne üstlük daha fazla hasta bakmak açısından da randevu saatleri 5 dakikaya indirilerek niteliksiz hasta bakma üzerine bir sistem oluşturulmaya çalışılıyor. Çünkü bir hasta ya yeteri kadar süre ayrılmadan hastalık hakkında inceleme yapılamaz ve halkımız açısından da tedaviye yeteri kadar ulaşılmamaktadır. Bu durum hem sağlık çalışanları açısından yük oluşturuluyor, hem de halkımızın nitelikli sağlık hizmeti almamasına neden oluyor.” dedi.


“SAĞLIK ÇALIŞANLARI OLARAK ENFLASYON KARŞISINDA GEÇİNEMİYORUZ”
Ezer, “Sıkıntılar sadece bunlarla sınırlı değil, sağlık çalışanları var olan enflasyon karşısında ciddi derece eziliyorlar. Memurlara yapılan zamlar, enflasyon çok çok altında gerçekleşiyor ve temel ücretler çok fazla düşük. Bu durumda enflasyonla beraber artık çok sıkıntı yaşamaya başladık ve artık geçinemiyoruz diyoruz. Biz ek ücret değil temel ücret talep ediyoruz. Çünkü emekliliğe yansımayan ücretler performans sistemi dediğimiz ve hekimleri daha fazla hasta bakmaya mecbur bırakan bu sistem, maalesef ciddi derecede problem ve sürdürülebilir değil. Sağlık çalışanları performans değil temel ücret talep ediyorlar. Sağlık çalışanları emekliliğe yansıyacak temel ücret talep ediyorlar.

“EMEK BİZİM SÖZ BİZİM”
Bizler aile hekimleri birliği olarak karanlığa karşı ünlüğümüzün beyazlığına özlük haklarımıza sahip çıkıyoruz başlıklı, emek bizim söz bizim başlığıyla Ankara’da buluştuk hekimlerimizle ve 3 Kasım itibariyle 27 Kasım sonlandırılan beyaz yürüyoruz sloganıyla biz de Şanlıurfa Tabip Odası olarak katılım sağladık.  Özlük haklarımız için, nitelikli sağlık için, nitelikli tıp eğitimi için, bu mitinge katılım sağladık. Tam 390 gündür sağlık Bakanlığına bir randevu talep ediliyor, maalesef bu konuda sağlık Bakanlığı hala sesiz ve bizler bu sesimizi Ankara’da dile getirmeye çalıştık; ciddi bir katılım ve çok kapsamlı bir çalışma oldu; bütün illerden tabip odalarından, merkez konseyin de aralarında bulunduğu beyaz yürüyüşümüzü Ankara’da sonlandırdık ve bu çalışmamalarımızla umarım sağlık Bakanlığı sesimizi duymuştur.” İfadelerini kullandı.

“GECEKONDU TIP FAKÜLTELERİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Ezer, “Sağlık çalışanlarının altında bulunduğu baskı son bulmalı! Sağlık çalışanları artık ölmemeli, şiddet görmemeli. Şöyle de bir durum var hizmetin kötüleşmesinin nedeni sağlık çalışanları olarak halk tarafından görülüyor, fakat hizmetin kötüleşmemesinin nedeni sağlık çalışanları değil, var olan sağlık sisteminin yürütülemez hale gelmesinden kaynaklıdır. Bu yönlü yasaların sağlıkta şiddet yasasının acilen çıkarılması gerekiyor. Asistan hekimlerimizin maalesef uzun süre çalışma nedeniyle ölüyor.;Bunun yakın örneği Rumeysa Şen doktor arkadaşımızı kaybettik. 36 saatlik bir nöbet süresi nedeniyle uykusuz kalması kaynaklı olarak geçekleşen bir kazaydı bu; aile hekimlerimiz ceza yönetmeliği nedeniyle artık iş güvenceleri ellerinden alınmış durumda, var olan cezalar artırılmış, sözleşmelerin fesi kolaylaştırılmış, sürdürülemez ek işler ortaya konulmuş durumdadırlar. Bunlara birde tıp eğitimi maalesef her ilde açılmış durumda yeteri kadar eğitim durumu olmamasına rağmen gecekondu tıp fakülteleri ile karşı karşıyayız. Nitelikli tıp eğitimi de taleplerimiz arasında bu yönlü devam eden bir mücadelemiz var. Haklarımızı alana kadarda, bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
E.Berfin Maçça Urfa / Değişim