'Sağlıkta sorunun temel nedeni, idarecilerdir'

TAKİP ET

Şanlıurfa'nın sağlık sorunları ile ilgili açıklamalarda bulunan Sağlık Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Abdulkadir Yabir, Şanlıurfa'daki sağlık sorunlarının birçoğunun idarecilerin yönetememesinden kaynaklandığını belirtti.

Şanlıurfa'da sürekli şikayet edilen ve her geçen gün büyüyen sağlık sorunu bir türlü çözüme kavuşturulmuyor. Kangrenleşen sorun haline gelen sağlık alanında her ne kadar hastane yapılsa da planlamanın yanlış bir şekilde yürütülmesi var olan sorunların daha da büyümesine neden oluyor.

Şanlıurfa'nın devam eden sağlık sorunları ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Sağlık Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Abdulkadir Yabir, artan sorunların nedeninin idari yapılar olduğunu vurguladı. Var olan sorunları idarecilerin plansız çalıştığına ve keyfi uygulamalarına bağlayan Yabir, hastaların da çalışan personellerin de hastaneye gitmek istemediklerinin altını çizdi.

'Şanlıurfa sağlıkta düzgün yönetilemiyor. Sebebi ise idareciler...'

Sorunun idari yapıdan kaynaklandığını söyleyen Sağlık Sen Şube Başkanı Abdulkadir Yabir, "Şanlıurfa'da hem vatandaşlar hem de sağlık çalışanları hastaneye gitmek istemiyor. O zaman burada bir sıkıntının olduğu gözlenebiliyor. Biz Sağlık Sen Şanlıurfa Şubesi olarak bu sıkıntının idari yapıdan kaynaklandığını düşünüyoruz.Çünkü Şanlıurfa, sağlık alanında şu anda düzgün yönetilemeyen bir şehir konumunda. Vekâleten yürütülen başhekimlikler, yine aynı şekilde bir yılı aşkındır atanamayan başkanlıklar neticesinde hastanelerde hem hastalar sağlıklı bir şekilde hizmet alamıyor hem de sağlık çalışanları huzursuz bir ortamda bulunuyorlar. Bunun yanında bir de idarede çalışanların keyfi uygulamaları var. Bugün Şanlıurfa'da bulunan sağlık çalışanlarının yüzde 70'e yakını dışarıdan gelen misafirlerimiz. Her ne kadar bunlar devlet memuru olsa da biz Şanlıurfalıların misafiridir aynı zamanda." diye konuştu.

'İdarecilerin keyfi uygulamaları, çalışanları rahatsız ediyor'

Hastanelerde idari boşluğun olduğuna dikkat çeken Abdulkadir Yabir, "Bazen idarenin keyfi uygulamaları adam kayırmaları ister istemez bulunduğu hastanede çalışan ya da o birimde çalışan bütün çalışanları rahatsız edebiliyor. Bu keyfi uygulamaların arkasındaki neden ise idari bir boşluğun olmasıdır. İdarede boşluk olduğu zaman hastanelerde başıboşluk ortaya çıkar. Hem vatandaş için hem de sağlık çalışanı için bu durum böyledir. Bunun en bariz örneği Viranşehir'de yaşanıyor. Yine aynı şekilde Eyyübiye'de bulunan Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde de bu durum yaşanıyor. Bazı hastanelerde gece saat 12'de mesainin bittiğini görüyoruz. İlçe hastanelerinin bazıları kente 5 – 6 kilometre mesafede bulunuyor. Ancak gece saat 12'ye kadar çalışan personeller servis olmadığı için eve gitmeleri bir hayli zorlaşıyor. Bu durum asla kabul edilemez. Mağdur olan bu çalışanların büyük kısmı da bayanlardan oluşuyor." şeklinde konuştu.



'Bu şekilde hekimleri burada tutamayız'

Sağlık Sen Başkanı Yabir, "Şanlıurfa'nın sağlık açısından devletimiz üzerine düşeni yapmış. Hastanelerde yataklarda doluluk oranı yüzde 80 civarında. bu demek oluyor ki yatak sayımız yeterli. Fakat buna rağmen halen dışarıya hasta sevk ediyoruz. Bize lazım olan alanlarda sıkıntı yaşıyoruz. Örneğin yan dal doktorlarını tutmakta zorlanıyoruz. Son aldığımız bilgilere göre 3 Nefroloğumuz var. Bir doktorumuz daha gidiyor ve bu hekimimiz ile konuştuğumuz zaman gitme nedenini idari sorunlardan kaynaklandığını söylüyor. Şanlıurfa’nın insani yapısı zaten belli. Onda hiçbir sıkıntı yok. Fakat neden idari sorunlarla karşılaşsın ve neden ilimizi terk etsin bu hekimler? Çünkü her bir hekim, ilimiz açısından ayrı bir öneme sahip ve bizler gitmeleri değil, kalmaları yönünde çaba sarf ediyoruz. Eğer idare olarak Batıda çalışan hekimlere oranla ilimizde çalışan hekimlerimize iki katı kadar çalışmaları konusunda baskı yapılırsa, bunun kaldırılabilir bir tarafı asla olamaz. Bu şekilde bu hekimleri burada tutamayız. Şöyle bir baktığımız zaman sağlık çalışanlarının ellerinde üniversiteye hazırlık kitapçığı görürüz. Bir bölüm kazanayım da öğrenim durumundan dolayı tayin isteyeyim düşüncesi hemen hemen hepsinde mevcut. Ya da sağlık kuruluşlarında bulunan hekimlerin birçoğu uzmanlık alanını kazanarak gitmek istiyor. Geri kalanlar ise bu zor şartlarda çalışmak yerine bir an önce Şanlıurfa’dan kaçmanın yollarını arıyorlar." dedi.

'Hiç kimse olayın bu tarafını düşünmüyor'

"Şanlıurfa olarak bölümünde uzman olan sağlık çalışanlarını elimizde tutamıyoruz. Bu durum Şanlıurfa’nın yaşanmaz bir kent olması anlamına gelmiyor." diyen Yabir, "Şanlıurfa bütün güzellikleri barındıran bir şehirdir. Bugün insanlık tarihinin sıfır noktası olarak adlandırdığımız ve Göbeklitepe’si ile tarihi kültürel yapısıyla mükemmel bir şehirdir. Fakat spesifik olarak bazı arkadaşların davranışları ki ben olaya şöyle bakıyorum bu arkadaşların yüzde 80’i dışarıdan gelen arkadaşlar. Bu insanlar Şanlıurfa'da mutlu oldukları zaman Şanlıurfa’nın birer gönüllü turizm temsilcisi haline geliyorlar.  Fakat bu insanları biz küstürüp gönderirsek gittikleri yerlerde Şanlıurfa’yı nasıl anlatacaklarını düşünmek bile istemiyoruz. Hiç kimse olayın bu tarafını düşünmüyor. Ziyaret ettiğim tüm idarecilerden hastanelere ziyarete gittikleri zaman o hastane görevlilerini yanına almadan servisleri dolaşmalarını öneriyorum. Bir hemşireyle 5 dakika sohbet edildiğinde nasıl sıkıntılar ortaya çıkacak bir görün." ifadelerini kullandı.

'Sağlık Sen'in hiçbir idareciyle herhangi bir sorunu yoktur'

"Bizim Sağlık Sen olarak herhangi bir idareci ile kesinlikle hiçbir sorunumuz yok." ifadesini kullanan Yabir, "Bizim tek bir derdimiz var, biz diyoruz ki bizim memleketimiz Şanlıurfa’dır. Şanlıurfa'da yaşayan vatandaşlarımız kaliteli sağlık hizmeti alsın ve sendika olarak da bizim üyemiz olsun veya olmasın sağlık çalışanlarının daha iyi bir ortamda mutlu bir şekilde alışmalarını temin etmektir. Her iki tarafın mutlu olabilecekleri bir sistemi kurmak çok da zor olmasa gerek. Bunun için biz herkesle görüşüyoruz. Bütün paydaşlarla görüşüyoruz ve belirlediğimiz sorunun çözüm noktası da yerelde çözülecek mesele olduğunu söylüyoruz. Bugün Sağlık Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunulacak meseleler olsaydı çok zor olabilirdi. Ancak bu bizim anlattığımız sorunların yüzde 90’ını biz yerelde çözebiliriz." sözlerine yer verdi.  

'Çocuk ve doğum servislerini Eyyübiye'ye mahkum ettik'

Sağlık Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Abdulkadir Yabir, çocuk ve doğum servislerinde eksikliklerin olduğunu vurgulayarak, "Şimdi biz 3 milyon nüfusu olan bir kentte yaşıyoruz. GAP’ın başkenti ve Güneydoğunun merkez üssüyüz ama en çok ihtiyaç duyduğumuz alan neresidir diye yediden yetmişe herkese sorsanız herkes Şanlıurfa'da çocuk ve kadın doğum servislerinin eksikliklerini sıralar. Çünkü Şanlıurfa'da bir yılda doğan çocuk sayısı Yunanistan'da bir yılda dünyaya gelen çocuk sayısından daha fazla. Fakat biz bu servisleri Eyyübiye'de yapılan hastaneye mahkûm ettik. Şu anda gece yarısı mesaiden sonra çocuk doktorunun olduğu iki hastanemiz var. Birisi Eyyübiye'de bulunan Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bir diğeri ise Üniversite Hastanesi. Düşünün insanlar çocuklarını bu hastanelerden birisine götürmek istediğinde birisi 40 kilometre uzaklıkta, bir diğeri ise 30 kilometre uzaklıkta. Şehrin yüzde 80’i bu mesafede oturuyor. Bazı vatandaşlar da çocuğumuzu götürdüğümüzde bu kez de dönüşümüz nasıl olacak diye kara kara düşünüyor. Gece vakitlerinde toplu taşıma da yok. İmkanlara bakacak olursak hepimizin durumu malum. Oysaki biz bu Eyyübiye’nin yükünü dağıtabilirdik. Örneğin eski OSM olarak bilinen şimdiki Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek binası çocuk acil servisi yapıldığında Eyyübiye’nin yükü hafiflemiş olur. Oraya giden vatandaşımız da güzel şartlarda hizmet alır ve orada çalışan sağlık çalışanları da güzel bir ortamda çalışma imkanına sahip olur. Ama Şanlıurfa’nın sadece çocuk uzmanının bulunduğu bölümünü oraya yerleştirirseniz hem Şanlıurfa’nın tamamına orada bakma imkanına sahip olursunuz, hem de ilçelerden sevk edilen çocuk hastaların tamamına orada bakma imkanı olur." şeklinde ifade etti.  



'Yeni doğan servisinde büyük oranda sıkıntı var'

"Eğer yeni doğan üniteleri nüfusa paralel olarak geliştirilmezse her gün başka şehirlere yeni doğan çocuklar sevk edilir." diyen Yabir, "Bazen oluyor ki anne burada sezaryen ile ameliyat olmuş ve burada yatıyor, bebeğe yeni doğan ünitesinde Kayseri'de yer bulunmuş ve çocuk Kayseri'de yatıyor. Bunun en büyük nedeni ise bunu planlayamadığımızdır. Yani planlamayı buna göre yapmıyoruz. Şimdi Haliliye'de bulunan ek binanın büyük bir kısmı kullanılmıyor. Oysaki o hastanede bulunan her bir birim diğer hastanelere oranla daha modernize edilmiş ve hizmet etmeyi bekleyen birimlerdir. Mükemmel şartlara sahip olan bu hastaneyi biz ne yazık ki bir semt polikliniği gibi kullanıyoruz. Bu yalpalamayı önlemek için Bakanlığa ihtiyaç yok. Zaten Bakanlık her şeyi yapmış. Bakanlık zaten 200 yataklı bir hastaneyi tahsis etmiş. 950 yataklı bir hastane yapmış. Hastane yapımında Türkiye’de ilk 10’da. 500 yatak kapasiteli Mehmet Akif İnan Hastanesi var. Balıklıgöl Devlet Hastanesi, Üniversite hastanemiz var ve bunların planlamasını Bakanlık zaten yapmış. Bakanlık bunları tahsis ederken geri kalan planlamayı ise Sağlık İl Müdürlüğünden bekliyor. Kaç tane yeni doğan ünitesine ihtiyaç varsa Sağlık İl Müdürlüğü alacak. Bunun çözümü ise bu konuları kendisine görev bilecek, tek derdi Şanlıurfa sağlığına hizmet olacak görev insanlarının buraya atanmasıdır. Bu memleketi, bu ülkenin vatandaşına hizmeti kendisine görev olarak bilecek idarecilere ihtiyacımız var. Bir an önce bu idari boşluktan kaynaklanan sorunlar giderilmeli ona göre Şanlıurfa’nın hastanelere gelen ve sevk edilecek hastaları kendi hastanesinde gibi düşünecek ve evet bu hasta ben de olabilirdim düşüncesi ile hareket edebilecek ve tabiri yerinde ise geceleri uykusu kaçabilecek idarecilere ihtiyacımız var." sözlerine vurgu yaptı.

'Bunlar uygulanırsa bu sorunların yüzde 90'ı çözüme kavuşur'

Yabir, "Bu idarecilerin kim olduğu önemli değil, bunu sağlarsak eğer bu saydıklarımızda başarılı olursak şu anda Şanlıurfa'da sağlıkta konuştuğumuz konuların yüzde 90’ı çözüme kavuşmuş olur. Hiç kimse keyfi uygulamalarla sağlık çalışanlarına tehdit uygulayamaz, kimse idari boşluktan kaynaklanan durumlardan faydalanıp arkadaşlarına yakınlarına rant sağlayıp diğer sağlık çalışanlarını ezme teşebbüsünde bulunamaz." ifadelerine yer verdi.

Haber: Mehmet Halhalli/Urfa Değişim