Şanlıurfa Çocuk Hakları için tek yürek oldu
Çocuk İşçiliğiyle Mücadele programı kapsamında yaz döneminde eğitimlerine devam edemeyen mevsimlik tarım işçisi çocuklar için Şanlıurfa Arkeoloji Müzesinde sergi açılırken Urfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ise yaptığı açıklamada, 'Çocuk istismar ve ihmalleri noktasında yapılan tüm yasal düzenlemelere rağmen etkin sonuçlara ulaşamamaktadır. En önemli sebeplerinden biri ise bir çocuk koruma sisteminin olmamasıdır.' dedi.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen Türkiye’de Mevsimlik Fındık Tarımında En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesine Yönelik Kapsamlı Model Projesi kapsamında, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününde çocuk işçiliğiyle mücadelenin önemi ve çocukların eğitim haklarına dikkat çekildi.
“AİLELER TARLAYA GİDERKEN ÇOCUKLARI EĞİTİM ALABİLECEK”
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Sergi Salonunda açılan sergide, proje kapsamında 2022 hasat döneminde göç ettikleri illerde aileleri tarlaya giderken eğitim almaları sağlanan Şanlıurfalı mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocukları tarafından yapılan eserler sergilendi. Programa Şanlıurfa Vali yardımcısı Yeliz Yıldızhan, Şanlıurfa GAP idaresi başkanı Hasan Maral çok sayıda öğretmen ve öğrenci katıldı.
“ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİNDEN GERİ KALMAMASI GEREKİYOR”
Karadeniz Bölgesi’ndeki beş proje ili olan Ordu, Samsun, Giresun, Düzce ve Sakarya’da öğretmenler ve Pikolo Derneği saha personeli, 2022 yaz hasat döneminde Şanlıurfa’dan çıkıp proje illerinde konaklayan çocukların eğitimlerinin aksamaması ve Şanlıurfa’ya döndüklerinde yeni okul dönemine hazırlıklı gelmeleri için çalışmaların yürütüldüğü kaydedildi.
“AİLELERE ÇOCUK İŞÇİ ÇALIŞTIRMANIN ÇOCUKLAR İÇİN ZARARLI OLDUĞU ANLATILIYOR”
Bu kapsamda 971 aile, 76 tarım aracısı ve 205 bahçe sahibine ulaşarak çocuk işçiliğinin zararları hakkında bilgilendirme yapılarak çocukların tarlaya değil okula gitmelerinin vurgusu yapılarak Proje faaliyetleri, çocukların örgün eğitimle desteklenmesi ile fiziksel, sosyal ve duygusal sağlıklarına katkıda bulunacak sosyal ve kültürel faaliyetlerin yürütülmesi yoluyla uygulandığını, mevsimlik tarımda çalışan aileler için rehberlik hizmetleri yoluyla, çocukların tehlikeli ve sağlıksız koşullarda yaptıkları işlerin riskleri hakkında bilgilendirmelerin yapıldığı kaydedildi.
Çoğu örgüt, belediye, kaymakamlık, valilik, milli eğitim gibi alanların destekleriyle çok sayıda öğrencinin tarımsal işçi olmayıp eğitimlerine kazandırılmak istendiği vurgulandı.
“ŞANLIURFA ÇOK SAYIDA ÇOCUK İŞÇİ GÖÇÜ VERİYOR”
Bugün Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme imzalanmasının 33. Yılı geride kalırken ülkedeki çocuk hak ihlallerinin hayatın her alanında yoğun bir şekilde yaşanmaya devam ettiği kaydedildi. Özellikle çok sayıda çocuk işçi göçü veren illerin başında gelen Şanlıurfa’da çok sayıda öğrenci eğitim öğretim hayatından geri kalıyor.
“ÇOCUK HAKLARI İHLALLERİ SADECE TÜRKİYE’DE DEĞİL HER YERDE VAR”
Sokaklarda yaşayan, dilendirilen, çalıştırılan, şiddete maruz kalan, tecavüz, tacize maruz kalan, fuhuşa zorlanan, yoksullukla, sağlıksız çevrelerde yaşamak zorunda bırakılan vb. birçok hak ihlallerine maruz bırakılan çocuklar varlığını sadece Türkiye’de değil dünyanın tüm yerinde aynı durumda olduğunu söyleyen Çocuk Hakları Komisyonu başkanı Berfin Uğurlar: “Çocuk işçiliği olgusu da maalesef devam etmekte, 5-15 yaş arası milyonlarca çocuk acımasızca çalıştırılmaktadır. Cinsel istismar ise çocukların maruz bırakıldığı yetişkin şiddeti türlerinden yalnızca biridir. Çocuk istismar ve ihmalleri noktasında yapılan tüm yasal düzenlemelere rağmen etkin sonuçlara ulaşamamaktadır. En önemli sebeplerinden biri ise bir çocuk koruma sisteminin olmamasıdır.” dedi.
“ÇOCUK ADALET SİSTEMİ İYİLEŞTİRİLMELİDİR”
Daha sonra sözlerine şu şekilde devam eden başkan Uğurlar: “Çocuk Adalet Sisteminin iyileştirilmesi için çalışmalar yapılması yerine, çocukların sistem içinde örselenmesi sonucunu doğuracak işlemler yapılmaktadır. Uzun süren yargılamalar, çocuk adalet sistemi içerisindeki profesyonellerin iş yükünü artırdığı gibi yeterliliğini de sekteye uğratmaktadır. Çocuk dostu yargılama ilkelerine de aykırı işlemler nedeniyle adalet sistemi içerisine giren çocukların hak ihlaline uğramasına sebebiyet vermektedir. Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak hak temelli ve bütüncül bir çocuk koruma politikası oluşturulması gerektiğini belirtir; Her çocuk eşit, özgür, mutlu ve onurlu bir yaşamın hak sahibidir diyerek onlara güvenli bir yaşam, eğitime erişim, fırsat eşitliğine sahip olma, eşit bir muamele görebilme ve zulüm görmeden büyüme hakkının olduğunu savunmaya devam edeceğiz. Bu haklı mücadelemizin de her zaman devam edeceğini söyleyebilirim.” İfadelerini kullandı.
KADER TOPAL / URFA DEĞİŞİM