Şanlıurfa'da patlayan trafo Ramazan Ayı'nı zehir etti!

Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Devteyşti mahallesinde patlayan elektrik trafosu ciddi şekilde mal kaybına neden oldu.

Ramazan ayına girmesiyle mahallede patlayan trafonun mahalle sakinlerini mağdur etmesi birçok elektronik cihazın bozulmasına yol açtı. Yaşanan mağduriyeti kuruma bildirdiğini söyleyen vatandaşlar kendileriyle kimsenin ilgilenmediğini aktardı.

Mağduriyetlerini gazetemize aktaran Ramazan Baldamum “Bu trafo patlaması nedeniyle bakın cihazlarımız yandı. Biz dilekçe yazdık ama yine fayda etmedi. Bak yine doğru dürüst yapmadılar. Yine patlayacak biz bunu biliyoruz. Cihazlarımız patladı. Komşunun kombisi ve buzdolabı patlamış. Öbür komşumun televizyonu patlamış. Arıyoruz bize tamam diyorlar, gelin dilekçe verin diyorlar. Ama kendilerinin gelip kontrol etmesi gerekmiyor mu? Dün iftardan önce elektrik gitti, sabaha karşı geldi. Milleti mağdur ettiler. Kendilerinin gelip kontrol etmesi lazım. Bak cihazlar hepsi yanmış. Buzdolabı çalışmıyor. Defalardır bu mahalle bu sorunla karşılaşıyor. Sürekli elektrik sıkıntısı var. Sürekli arıyoruz bize tamam geliyoruz, gelecekler tarzında konuşuyorlar. Ama ne gelen var ne giden. Mesajların hepsi duruyor. Komşuların cihazları bozulanlar var. Bizim de televizyon ve kamera sistemimiz bozuldu. Buzdolabımız da çalışmıyor şu anda.” Dedi.

“BU  MAHALLEDE HER TÜRLÜ SORUN VAR”

Yaşadıkları Devteyşti Mahallesinde sürekli sorunların olduğunu vurgulayan Erdal Özger, elektrik kesintisinin yanı sıra altyapı sıkıntısının olmasından da ciddi şekilde mağduriyet yaşadıklarını belirtti.

Erdal Özger ”Şimdi mahallede ki bu sorunu sürekli dile getiriyoruz ama yetkililer bir türlü bize ulaşmıyorlar. Bizim bu elektrik orunumuz sürekli var. Trafomuz sürekli patlıyor. Bizim de fırınlı ocağımız yandı. Yandığı için çıkardık. Bu sıkıntıları biz hep yaşıyoruz. O kadar şikayet etmemize rağmen şu sokak aydınlatmalarını bile açmıyorlar. Yani bu mahalle elektrik sorunu sürekli var. Altyapı sorunu zaten var. Sözde yapacaklardı ama bir türlü yapmadılar. Sürekli bunu dile getiriyoruz ama bir türlü cevap alamadık. Daha doğrusu telefonlarımızı bile açmıyorlar. Bu sorunumuzla alakalı mağduriyetimizin giderilmesi için nereye gideceğimizi, nereye başvuracağımızı biz de bilmiyoruz artık. Muhtar desen, muhatara da ulaşamıyoruz artık. Belediye başkanı, desen ona zaten hiç ulaşamıyoruz. Beyaz Masa’yı aradığımızda gelip tamam abi diyorlar ama hiç kimse ilgilenmiyor. Ben bundan iki gün önce aradım ve trafoda sıkıntı olduğunu söyledim. Hatta sokak lambalarının yanmadığını da söyledim. Bana kaydını aldık dediler ama kimse ilgilenmedi. Gelip de bakmadılar. Trafonun sonucunu da gördünüz. Patladı. Mahalle de bir çok kişinin cihazları patladı. Televizyonu, buzdolabı yanan… ki zaten bizim de fırınımız yandı. İnşallah sizin aracılığınızla bu mağduriyetimiz giderilir. Bu zaten son 4 aydır tekrarlanan bir sorun. Trafonun da 3. patlaması zaten.” Şeklinde konuştu.

“PATLAYAN TRAFODAN  DOLAYI GELİNİM DÜŞÜK YAPTI”

Trafonun patlamasından dolayı gelininin düşük yaptığını ileri süren Züleyha Altın ”Benim gelinim önceden burada oturuyordu. Bu trafo patlayınca gelinim korkudan düşük yaptı. Biz bunu kaldırmaları için dilekçe verdik. Biz tapu getirmemizi söylediler. 15 bin verdik, tapuyu götürdük. Sonra bize dediler ki masraf bize ait değildir. Trafonun teli patladı, balkona düştü. Bizim çocuklarımız Adıyamandaydı. Evleri yıkıldı. Biz onları buraya getirdik. Bir de baktım ki onlar da korkudan kaçmışlar. Yahu günah değil mi? Şu trafoyu çektiniz mi? Kim bu trafoyu kapısının önüne koyar? Biz kaç kere söylediğimiz halde kaldırmıyorlar, bizi hesaba almıyorlar. Muhtara gittik, kaymakama gittik, dilekçe verdik. ne yapsak da bir karşılık bulamadık. Kimse bizi dinlemiyor. Ne yapalım? Nereye gidelim? Bizim Ankara’da dayımız yok. Kimsemiz yok. Sahibimiz Allah’tır. Bu trafo burada olur mu yahu? Buraya işçi geldi. İşçiye bunu buradan kaldırmaları gerektiğini söylediğimde bana, “sana elektrik vermem bak” dedi. Böyle olur mu yahu? Ölümle çarpışıyoruz burada. Günah bize, yazıktır. Gelinimin modemi patladı. Kombiyi de açamıyoruz. Komşumun da kombisi gitmiş, yazık. Bugün bir kombi 20 bin altı değil. Bunu yayınlayın. Nerede yayınlarsanız yayınlayın. Benim kimseden korkum yok. Ama böyle yapmasınlar. Ölenlerin mesuliyeti bize ait değil diyorlar. Bu trafo patladı, ben dedim belki evin içine tır girdi. Burada kimse sesini çıkarmıyor. Herkes seyirci kalıyor. Yani biz öldükten sonra mı gelecekler? Benim, çocuklarım bırakmıyorlar konuşayım. Diyorlar ki ayıptır. Bak inan ki elime bir şişe benzin alırım ve kendimi yakarım. Ben çocuklarım için ölürüm. Ölürüm de öldürürüm de. Babam olsa babamı tanımam. Benim evimdir, kendi malımdır. Benden vergi alıyorlar madem niye bu trafoyu kaldırmıyorlar. Ben haksızsam bana haksızsın deyin. Ben haksız değilim. Benim içim yanıyor ama beni bırakmıyorlar. Bir şişe benzin alıp kendimi yakacaktım ama eşim dedi ki bırak bu sel de, bu fırtına da bir şey olmaz. Ama bir daha bu trafo burada patlarsa kendimi yakacağım. Bütün Urfa’ görsün bunu. Ölüyoruz evladım burada. Benim gelinim düşük yaptı, kaçtı gitti İzmir’e. Yazıktır yahu. O zaman dedim ki kendimi yakayım ama bırakmadılar. Ben niye evimle rezil oluyorum? Ben Allah’tan geleni kabul ederim ama kuldan geleni kabul etmem. Bunu iyi bilsinler. Tüm yetkililere sesleniyorum. Valisine, kaymakamına, belediye başkanına, muhtarına… hepsine sesleniyorum. Bu trafoyu buradan kaldırsınlar. Kaldırmazlarsa felaket olacak. Biz öleceğiz haberleri olsun. Biz bu dilekçelerimizin karşılığını ne zaman alacağız? Parmağımızı verip kolumuzu kaptırıyoruz. Buradan vali geçiyor, açılış yapıyor. Buradan kaymakam geçiyor, açılış yapıyor. Siz bu trafoyu görmüyor musunuz? Görüyor. Peki niye demiyor ki bu ne hal diye? Bugüne bugün Şanlıurfa büyükşehirdir. Bugüne bugün 9-10 tane milletvekili vermişiz. Urfalılar uyansın. O kadar milletvekili verdik bari biri bize sahip çıksın. Orada oturup ekmek yemekle olmaz. Onlar bizim sayemizde orada oturuyorlar. Cumhurbaşkanı yine benim sayemde orada oturuyor.” İfadelerini kullandı.

Haber Dilara HATİPOĞLU/ Mehmet KIRVAR