Şanlıurfalı hurdacılar isyan etti: "Bizi işimizden soğutmayın"

Şanlıurfa'da çalışan hurdacılar yaşadığı zorlukları Urfa Değişim mikrofonlarına anlatırken duygu dolu anlar yaşandı. Eğitim hayatına devam edemeyen kimi hurdacı yunus polisi olmak isterken kimi hurdacı ise babasının rahatsız olmasından dolayı eğitim hayatından vazgeçtiğini anlattı. 

Kalem tutması gereken eller Şanlıurfa’da çekçek demiri tutuyor!
En genç nüfusa sahip Şanlıurfa’da işsizlik her geçen gün artıyor. Gelen mültecilerle birlikte yaklaşık 3 milyon nüfusa Sahip Şanlıurfa’da gençler çalışmak için tatil bölgelerini seçerken aileler ise mevsimlik tarım işini tercih ediyor. 

Hurdacılık işiyle uğraşan bir kısım Urfalı vatandaş ise çalışmalarından dolayı belediyelerin engellerine takıldığını söylüyor. 

Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Adalet Caddesi üzerinde bulunan hurdacılar çevreden topladığı pet şişe, kağıt, demir gibi metalleri buraya getirip ücret karşılığında satıyor. Getirdiği ürünlerle aile bütçelerine katkıda bulunan gençler işlerinin sürekliliğini istiyor. 

Hurdacılık yapan Vahit Toglu Belediyelere seslenerek çağrıda bulundu. İşlerinin devam etmesini isteyen Toglu “ Bu gençler madde kullanmıyor, uyuşturucu satmıyor bırakın çalışalım. Bizi işimizden soğutmayın” diyerek adeta ateş püskürdü. 

Eğitim hayatına devam etmeyen ve kimisinin ise eğitim gördükten sonra geri kalan zamanını hurdacılıkta değerlendiren çocuklar kire pasa aldırış etmeden aile bütçelerine katkıda bulunuyor. 
Sabah aldıkları iki simitle günü bitirdiklerini söyleyen çocuklar yürek yaktı. 

“TEK HAYALİM YUNUS POLİSİ OLMAKTI”
Eğitim hayatına devam edemeyen Muhammed Furkan Toglu tek hayalinin yunus polisi olmak olduğunu söyleyerek şunları kaydetti "Burada her türlü sıkıntı ile karşılaşıyoruz. Kimi insanlar bizim yanımıza gelip halimizden anlamıyor. Biz burada kir pas içerisinde çalışırken sizler de görüyorsunuz temiz bir yemek bile yiyemiyoruz. İnsanlar bu işe bile indirim istiyor bir parça ürün alırken bizden indirim yapmamızı bekliyor. Evliyim iki çocuk babasıyım burada çalıştığım kazançla ailemi geçindirmeye çalışıyorum. 7 yaşından beridir bu işin içerisindeyim eğitim hayatımızdan uzaklaştık. Çalıştığımızdan dolayı okula gidemedik tek bir hayalim vardı o da yunus polisi olmaktı, maalesef eğitim hayatımızdan tamamen uzaklaştık” dedi. 

“BENDE DOLAŞAN ARKADAŞLARIM GİBİ GEZMEK, TOZMAK İSTERDİM”
Dışarıda dolaşan arkadaşlarını gördüğünde onlar gibi bir hayat yaşamak istediğini söyleyen Yusuf Bingöl “9 yaşından beridir bu işle uğraşıyorum. Sabah işe geldiğimiz gibi sadece ikisi simitle günü akşam ediyoruz.  Arkadaşlarımızı sokakta görürken maalesef bizim için çok kötü oluyor. Onlar eğlenip gezerken bizler maalesef eğlenemiyoruz. Sabahtan akşama kadar vatandaşın içtiği suyun şişesini giydiği çikolatanın paketini toplayıp geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. 

“BABAM RAHATSIZ OLDUĞU İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDAYDIM O YÜZDEN EĞİTİM HAYATIMA DEVAM EDEMEDİM”
Babasının rahatsızlığından dolayı eğitim hayatına devam edemediğini aktaran Bingöl sözlerini şöyle sürdürdü “4 seneden beridir kırılan telefonumu değiştirmek istiyorum, diğer ihtiyaçlardan dolayı bir türlü telefona yetişemiyorum. Bugün diğer arkadaşlarımız gibi benim de babam çalışıyor olabilseydi ben de yiyip gezerdim keyfime bakardım. Fakat babam rahatsız olduğu için mecburen çalışmak zorundayım ve tüm yük omuzlarımda. Yaz kış demeden dışarıda bulduğumuz şişe olsun, kâğıt olsun bunları toplayarak geçmemizi sağlıyoruz. Ben de okuluma devam edemedim. Niye diye soracak olursanız, babam rahatsız olduğu için çalışmak zorundaydım o yüzden eğitim hayatıma devam edemedim. Arkadaşlarımı motosiklet sürerken gördüğümde ben de çok istiyorum ama maalesef imkânlar el vermiyor. Aileme motosiklet alayım diyorum para yok deyince mecburen o hayalimden vazgeçiyorum” ifadelerini kullandı.

“HURDACILIK DA OLSA, MEMURLUK DA OLSA BUNDAN SONRA AİLEME BAKMAK ZORUNDAYIM”
 Bingöl “Babam bizleri bu yaşa kadar büyüttü şimdi sıra bizde hurdacılık da olsa memurluk da olsa ne olursa olsun bundan sonra bizler çalışıp babamıza bakmak zorundayız. Babam çalışıyor olsaydı hem eğitim hayatıma devam ederdim hem de diğer arkadaşlarım gibi istediğim tüm imkânlara sahip olurdum. Burada kendimizi ne kadar zorlarsak zorlayalım günlüğümüz taş çatlasın 100 liraya geliyor” dedi. 

“EMİNE ERDOĞAN’IN PROJESİ BİNLERCE İNSANI İŞSİZ BIRAKACAKTI”
Gelen yabancılarla birlikte iş imkânlarının azaldığını söyleyen iş yeri sahibi Vahit Toglu "Bizler geri dönüşüm işi ile uğraşıyoruz. Piyasada ne kadar aile varsa çöplerini atıyorlar, bizler de o çöpleri toplayarak geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Bizler hem çevre kirliliğini ortadan gidermiş oluyoruz hem de burada çalışan insanlara istihdam sağlıyoruz. Biz de 10 ile 50 yaşına kadar eleman çalışıyor. Burada 10-12 yaşındaki çocuklar gidip vatandaşların attığı çöpleri bizlere getiriyor bizler de tartarak onun karşılığında onlara günlük ödeme yapıyoruz. Sizler de biliyorsunuz ki sadece Şanlıurfa'da değil tüm Türkiye'de bir işsizlik sorunu var. Bizler de kendimize iş bulamadığımız için bu hurdacılık işine girdik. Suriye'den Afganistan'dan İnsanlar buraya akın akın geldikçe bizim de iş imkânlarımız daha azalıyor. Bir ara Emine Erdoğan'ın geri dönüşüm projesi vardı bu geri dönüşüm projesi eğer bizden alınsaydı burada gördüğünüz insanların hepsi işsiz kalacaktı. Sadece Urfa'da 150 tane geri dönüşüm işiyle uğraşan esnafımız var ve bunların yanında bir sürü insan çalışıyor.  Bugün belki öğrenci okuldan sonra gelip burada birkaç saat çalışarak aile bütçesine katkıda bulunuyor kimi işçilerimin babasının çalışma durumu yok kimi işçimizin ise babası yok bu kişiler nasıl çalışacak nerede çalışacak. Ben Emine hanımdan da rica ediyorum lütfen bu çöp işine karışmayın. Bırakın burada garibanlar ekmeğini çıkarsın” şeklinde konuştu.

“EN BÜYÜK ZARARI BİZLERE BELEDİYELER VERİYOR”
Daha sonra sözlerine şu şekilde devam eden Toglu “Belediye zabıtaları çalışan çocuklarımızın ellerinden çekçeklerini alıyor ve bizlere büyük zarar veriyorlar. Urfa'daki belediyeler bizlere zarar üstüne zarar veriyorlar. Belediyelerden rica ediyorum bizim evlatlarımıza karışmasınlar. Bu çocuklar balici değil, madde kullananlar değil bunlar sadece okuldan çıktıktan sonra aile bütçelerine katkıda bulunmak için gelip burada çalışan gençler. Günlük 3-4 tane arabamızı alıyorlar, bu bizim için çok kötü oluyor ve işten soğuyoruz. Zabıtalar elemanlara diyor ki ‘Sizin yetkiniz var mı?’  böyle bir yetkiyi bize vermiyorlar. Diyorlar ki çalışan elemanlar yelekli olacak bize yelek verin biz de çocuklarımızı yelekle çıkaralım o zaman” diyerek belediyeler yüklendi.