"Seçildiniz bari sahip çıkın!"

Hilvan halkının gönlü laf değil, iş üretenden, gelişimi yapandan yana. Tozun ve toprağın eksik olmadığı, yaz aylarında evlerde suyun olmadığı fakat kış aylarında altyapı yetersizliği nedeniyle birçok ev ve işyerinin sular altında kalmasında dolayı hayatın felç hale geldiği Şanlıurfa'nın ilçesi olan Hilvan'da vatandaş, yaşama olumlu dokunuş sayılacak yatırımları istiyor.

Yapılan veya yapılmayan hizmet ve yatırımları anlatmaları için vatandaşlara mikrofon uzatan Urfa Değişim Gazetesi ve Söz Ajans’ın son durağı Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesi oldu. İlçede çukur olan yollar ile su, altyapı ve işsizlik gibi sorunlardan dolayı vatandaş bezme noktasına geldi. Belediyeden yeteri kadar hizmet alamadıklarını belirten vatandaşlar iki dönemdir Hilvan Belediye Başkanlığı yapan Aslan Ali Bayık’a tepkilerini gösterdi. Vatandaşların belediye başkanına tepkisi gün geçtikçe artarken bir vatandaşın “ Hilvan sevdalısı diyerek bizi kandırdı meğersem koltuk sevdalısıymış” sözleri de yaşanan sıkıntıların göz önüne serdi.

“KALAN SÜRE İÇİN DE OLSA YATIRIM BEKLİYORLAR”

Spordan eğitime, kültürden sanata, altyapıdan üstyapıya, her alanda daha ileri gitmesi gereken ilçe olan Hilvan, yapılmayan yatırımlarla geri kalmış bir ilçe olarak vatandaş tarafından konuşmaya devam ediliyor.  Şanlıurfa’nın büyük ilçeleri arasında yer alan Hilvan’ı vatandaşlar hizmet bakımından en geride kalan ilçeler arasında yer aldığını belirterek yolların bozuk olduğu, işsizliğin hat safhada olduğu ve turizm yatırımlarının yetersiz kaldığını söyleyerek belediye başkanını göreve kalan süre için olsa da göreve davet etti.

 “SUYUMUZ OLMADIĞI İÇİN BANYO YAPAMIYORUZ”

Şanlıurfa’da ki su sorununa dikkat çeken Ömer Söyler yaşanan sıkıntıları sert sözlerle söyleyerek şunları kaydetti: “Hilvan tozdan, topraktan, sahipsiz köpeklerden geçilmiyor. Gereğince bir insanın haftada bir olsa da banyo yapması gerekiyor fakat biz suyumuz olmadığı için bazen 10 gün banyo yapamıyoruz. Hilvan'daki esnaf her konuda mağdurdur. Kaldırım yok yollarımız düzgün değil, iş yerlerimizin canlarını dolaplarını günde 2 defa temizliyoruz. Arıtma taktım faturam 200'ün üzerinde gelmekle birlikte Ben hala kanalizasyon suyu içiyorum. 20 sene boyunca iktidar olan bu parti Fırat Nehri’ne 5 kilometre uzakta olan Hilvan hem tarım sulama konusunda insanlar mağdur hem de içme suyu konusunda mağdur.” diyerek tepki gösterdi.

“DERDİMİZİ KİMSEYE ANLATAMIYORUZ”

Daha sonra sözlerine şu şekilde devan eden Söyler: “Hilvan’ın %97'si mevsimlik göç yapıyor. Kış aylarında da İstanbul'a gidip çöpte çalışıyor. Çiftçilerimiz burada su olmadığı için ekin yapamıyor. Ekin yapamadıkları için de haliyle başka şehirlere çalışmaya gidiyorlar. Çalışmaya giderken kimileri kaza geçirip ailecek kazaya kurban gidiyor. Askerliğini yapmış üniversitesini bitirmiş çoğu gencimiz iş bulamadığı için kahve köşelerinde ya oturuyor ya da evden dışarı çıkamıyor. Hilvan'da yeterince camide okulda var bunları yapmasınlar Hilvan’ın gençleri için iş imkanı sağlasınlar, fabrika kursunlar. Bir siyasi geliyor yandaşçılarından korumalarından kendisiyle iletişime geçemiyoruz derdimizi sıkıntımızı anlatamıyoruz, biz vatandaşlar ne yapacağız nereye gideceğiz. Böyle gençler, dolandırıcılık da yapar hırsızlık da yapar anne babasını da bıçaklar her şeyi de yapar. Belediyemiz kaç senedir çalışıyor sadece bir sokak yapmaktan başka bir şey yapmamıştır. Parke taşı ile yolları yaptık diyorlar ama bütün yollar delik deşik, biz vatandaş olarak hizmet istiyoruz hakkımızı istiyoruz.” dedi.

“TEMİZ SU İÇSEM BARİ İÇİM YANMAZ”

Faturasının kabarık geldiğini söyleyen Mehmet söyler temiz su içsem bari içim yanmaz diyerek: "Gerçekten bir Hilvan'da yaşadığımız için çok mutsuzuz. Barajdan gelen suyu içiyoruz arıtma yok bir şey yok, gelen kirli sudan dolayı çoluk çocuk hep hastanede yatıyor. Hem su parasını 2 katı fazla ödüyoruz hem de kirli su içiyoruz. Evde sadece iki kişi olmamıza rağmen elektrik faturam 300-400 geliyor. Hilvan'da çalışma koşullarımız olmadığı için ailecek mevsimlik işlere gidiyoruz. Evimizi doğru dürüst görmüyoruz, eve geldiğimiz zaman da temiz su içmek istiyoruz. Bizim Hilvan’da sadece bir cadde yapılmış onu da büyükşehir yaptı. Hilvan Belediyesi gelip desin ki Ben bir şey yaptım, diyemez çünkü yaptıkları ortada anca kazıp çiziyorlar. Yollarımız pislikten geçilmiyor, su desen temiz suyumuz yok, tozdan topraktan pencerelerimizi açamıyoruz.” ifadelerini kullandı.

BUNLARIN TEK DERDİ KOLTUK SEVDASI”

Belediye başkanının hizmetten başka her türlü konuyla ilgilendiğini ve koltuk sevdalısı olduğunu söyleyerek şunları kaydetti: “ Belediye Başkanı bir dışarı çıksın halkın içine karışsın milletin sıkıntılarını dinlesin. Sevdalısıyız deyip geldiler koltuk sevdalısı çıktılar. Hilvan bunu hak etmiyor. Hilvan’ın kaderi bu olmamalı. Belediye başkanının birine işi düştü mü ancak o zaman çarşıda görürsünüz. Gençlerimizin hepsi boş geziyor. Burada 3-4 fabrika kurulsa mevsimlik tarım işçilerimiz de olmaz gençlerimiz de kalkıp İstanbul'a gidip çöpte çalışmaz. Sokakları bir kere yapıyorlar sonra yine bozuyorlar onu tekrardan yapmaya çalışıyorlar ve bu o kadar zaman alıyor ki her taraf toz toprak içinde kalıyor. Bunların bozmaktan başka işleri yok. Hilvan’ın diğer illerden ya da ilçelerden ne eksiği var. Biz insan olarak bir şeyi hak etmeyecek miyiz bir şeyimiz tam olmayacak mı? Maalesef Hilvan Belediyesi bunların hiçbirini yapmıyor. Bunların amacı sadece koltuk sevdası. Babadan beri olan tarlalarımızı bile bizden koparmanın peşindeler.” şeklinde konuştu.

“PANDEMİ DE BİLE BU KADAR ZORLANMADIK”

Esnaf olarak pandemi sürecinde bile bu kadar zorlanmadığını söyleyen Neşet Toprak: "Bize gelen faturalar kira parasını geçmiş durumda, vatandaş ne yapacağını şaşırmış. Allah'tan korkun eskiden faturalar 200-300 geliyordu tamam diyorduk, 1.800- 2.000 diye fatura mı olur. Bunların yaptığı terördür bunlar terörün ta kendileri, ucu kime dokunuyorsa dokunsun kim ne yaparsa yapsın bunu biz hak etmedik. Suya elektriğe o kadar zam mı yapılır. Gelen zamlardan artık bıktık günlük zam oluyor. Geçtiğimiz pandemi dönemi bile bugünkü durumdan çok daha iyiydi. Kadar zam yoktu. O kadar kabarık faturalar ödememize rağmen suyun yüzünü göremiyoruz. Tankerlerle getirdiğimiz suyu elektrikle bu sefer yukarı çıkarıyoruz, Bu da bize 3 katına masraf oluyor. Ben yıllardır bu işi yapıyorum esnafım hiçbir zaman böyle bir sezon geçirmedim. Artık bitti dayanacak gücümüz kalmadı. Hilvan Belediyesi bugüne kadar Hilvan’a ne yaptı. Belediye başkanına sorun size yaptığı bir çalışmayı göstersin bakalım gösterebiliyor mu? Şu anda işsizlik had safhada. Ben şu an burada çalıştığım için işe gidemedim ama çocuklarım ailem hepsi şu an mevsimlik işte kayısı topluyor. Bunlar bizi köle yapmaya çalışıyorlar.” dedi.

GENÇLERİMİZ HEP BAŞKA İLLERDE ÇALIŞIYOR”

Hilvan’da işsizliğin had safhada olduğunu anlatan Ali Emre Saraçoğlu: "Hilvan'da iş imkanı yok, Bu yüzden dolayı gençlerimizin %90'ı hep şehir dışında çalışmaya gidiyor. Yaz aylarında okullar tatil olduktan sonra mevsimlik işe gidiyor daha onu bitirmeden bu sefer kış sezonu başlıyor. Sezonunda da yine Antalya'da orada burada portakal toplamaya gidiyor. Fabrikalar olsaydı bu kadar gencimiz dışarıda olmaz memleketinde çalışırlardı. İkinci bir konu ise Hilvan’da çok su sıkıntımız var, elektrik sıkıntımız var. Hizmet ise sadece seçim yaklaşınca yapılıyor. Sadece seçim zamanı değil bunların vatandaş için halk için sürekli çalışmaları lazım.” diyerek sözlerini sonlandırdı.