Sel sonrası Urfa Kaderine mi terk edildi?
Şanlıurfa'da meydana gelen ve 17 kişinin hayatını kaybettiği kanallarda çalışmalar her ne kadar başlasa da yetersiz kalıyor. Yaz aylarında koku ve sineklerden dolayı mağdur olduklarını söyleyen vatandaşlar, bu derelerin biran önce temizlenmesi ve gelecek felaketlerin önüne geçilmesi gerektiğini söylediler.
Şanlıurfa’da 15 Mart’ta meydana gelen şiddetli yağış sonrası kent sele teslim oldu. Karakoyun Deresi, Cavsak Deresi, Karaköprü Deresi ve Sırrın Deresi’nin taşmasıyla ev ve yollarda mahsur kalan vatandaşların yanında 17 kişi de hayatını kaybetti.
“YAPILAN KANALLARIN AMACI ŞEHRE GELEN SUYU ENGELLEMEKTİ”
Eski tarihlerde sık sık sellere maruz kalan Şanlıurfa, Romalılar döneminde yapılan Karakoyun Deresi ile birlikte yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmişti. Sel suları şehre girmeden bu dere üzerinden bahçelere akıtılarak şehir üzerindeki tehlike önemli ölçüde azaltılmıştı fakat üzeri kapanan dereler Şanlıurfa’da tekrardan acı bilançolara neden oldu.
Şanlıurfa’da yapılan yanlış imarlar, derelerin taşlarla doldurulup park, otel, işyeri, alışveriş merkezlerinin yapılması tüm bunlar beraberinde mağduriyetler de getirmeye devam ediyor.
“ZARAR GÖRMEYEN PARKLARDA DERELER YÜZÜNDEN KALDIRILDI”
Urfalıların buluşma adresi olan Necmettin Cevheri Parkı ve Ziyaeddin Akbulut Parkı Şanlıurfa’da yaşanan selden sonra kaderine terk edildi.
Üstü açık bırakılıp temizlenmeyen kanallardan dolayı mağduriyet yaşadıklarını söyleyen esnaflar yaz ayında koku ve sivrisinekten dolayı iş yapamadıklarına dert yandı.
Necmettin Cevheri Parkı’nın içerisinden geçen dere çevrede çok sayıda tahribata da neden oldu. Parkın yanında esnaflık yapan vatandaşlar yaşananlardan dolayı mağdur olduklarını söylediler.
“ŞEHRİN GÖBEĞİNDE OLAN YERİN BÖYLE OLMASI REZALETTİR”
Yaza aylarını zor geçirdiğini söyleyen esnaf Müslüm Gaffaroğlu şu ifadeleri kullandı "Daha önce burası parktı insanlar buraya gelip oturuyordu. Selden sonra buradaki ağaçları çektiler kanalın kapağını açtılar bu sefer dereden askeriye tarafından su geliyor, kokudan ve sivrisinekten durulmuyor. Buralar Pislikten geçilmiyor. Şehrin göbeği olan bir yerde bu görüntünün olması gerçekten tam bir rezalettir” dedi.
“SORUNUN MUHATTABINI BULAMIYORUZ”
15 Mart’ta yaşanan sel felaketinden sonra herhangi bir çalışmanın yapılmadığını aktaran Gaffaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü, “Kışa hazırlıklı falan değiliz en basit bir yağmurda bile artık Şanlıurfa'da tekrardan Allah korusun yine de sel yaşanır. Yaz boyunca kokudan duramadık. Sokakta daha önce pazar kuruluyordu hasta olan yâda yaşlı olanlar evlerinden inip hemen pazarda alışverişlerini yapıyordu bu kanalı böyle bıraktılar diye bir de kokuyordu pazarcılar kimse burada durmadı. Burada hem esnaf hem de bizler mağdur olduk. Bizler sorunun çözümü için çabaladığımızda DSİ bizi Büyükşehir'e yönlendiriyor, Büyükşehir de bizi tekrardan DSİ'ye yönlendiriyor yani anlayacağınız sorunun muhatabını bulamıyoruz” diyerek sitem etti.
“YAPILMAYAN HİZMETLER YÜZÜNDEN İNSANLAR CANINDAN OLDU”
Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketinin ardından parkların bu şekilde yıkılmasının kentte yaşayan vatandaşları mağdur etmelerinin yanında birde kente gelen yabancılara iyi izlenim bırakmadığını söyleyen Nazif Köse şu ifadelere yer verdi “Bu kanaldaki akıntı için eğer önlem alınmazsa yine sıkıntılar tekrardan devam eder. Taşan derelerin önleri kapatılırsa inşallah böyle sorunlarla bir daha karşılaşmayız. Biliyorsunuz burada 16-17 kişi selde hayatını kaybetti yazık değil mi o canlara, yapılmayan hizmetler yüzünden insanlar canından oldu malından oldu. Bu dereler eğer ilk günden açık olsaydı Şanlıurfa'yı sel vurmazdı” ifadelerini kullandı.
BU TARZ GÖRÜNTÜLERİ GÖRDÜKÇE GERÇEKTEN UTANIYORUZ
Deprem ve selden dolayı zarar gören işyerlerinin yıkım kararının verildiğini söyleyen taksici Köse, yetkililerden destek isteyerek şu ifadeleri kullandı, “Yetkililerden rica ediyoruz bu işe bir el atsın burası Şanlıurfa'nın en gözde kesimi burada duran ilçe dolmuşları ile birlikte kente gelen herkes bu dereyi görüyor bu dere pislik içerisinde artı bir de koku yapıyor, sıcak yaz günlerinde burada duramıyoruz. Bu görüntüleri gördükçe gerçekten utanıyoruz. Böyle bir memlekette bu tarz görüntülerin oluşması gerçekten çok acı, bizim kulübemiz deprem ve selden dolayı zarar gördü boşaltmamızı istediler bizler göçebe hayatı gibi yaşıyoruz. Ne kulübemiz düzeltildi ne buradaki park düzeltildi anlayacağınız hepimiz mağdur olduk. Sel ve depremden sonra hemen hemen bir yıl olacak hala hiçbir yer düzeltilmemiş, hala hiçbir önlem alınmamış. Kurumlarda çalışan mı yok tabii ki çalışan var hatta fazlasıyla var fakat onlar da çalışmıyorlar. Köprüleri yaptılar İpek Yolu üzerinde seyreden yolda bir de kaldırım koydular kaldırım dar olduğu için ve yolu daraltıyor. Yani şu koskocaman yolda bu park refüjün ne işi var insanlar orada oturmuyor oraya ağaç da ekmemişsiniz o kaldırımın orada yapılması sadece sürücüleri mağdur eder” dedi.