Sessiz istifalara Eğitim Bir-Sen'den sert eleştiri…

TAKİP ET

Ocak 2017'de Metin İlci'nin yerine atanan Şerafettin Turan, geldiği günden bu yana kentte eğitim anlamında en ufak bir ilerleme olmadı. Geldiği hafta basın mensuplarıyla bir araya gelen ve kendisine yöneltilen eleştirileri, 'ben kente daha yeni geldim' diyerek çeviren Turan, 8 aydır kentte ancak halen yeni atanmışçasına hiçbir eleştiriyi kabul etmiyor, elini taşın altına koymuyor.

Metin İlci’nin yerine gelen ve yaptığı hamlelerle Şanlıurfa kamuoyunun da tepkisini çeken İl Milli Eğitim Müdürü Şerafettin Turan, bu seferde Eğitim-Bir-Sen tarafından eleştirildi. Kentte daha bir yılını doldurmayan Turan, geçtiğimiz haftalarda kurum içinde yaptığı atamalar ve değişikliklerle “pes” dedirtmişti. Öyle ki Turan, daha önce İstanbul ve Yalova’da çalıştığı çalışma arkadaşlarını getirmiş ve Şanlıurfalıların tepkisini çekmişti.

COŞKUN: GÖREVLENDİRİLEN HERKESİN, BİN DÜŞÜNÜP BİR KONUŞMASI LAZIM GELİR

Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, dün il binasında bir basın açıklaması yaparak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı olan Stem Merkezi’ndeki istifaları eleştirdi. Coşkun,”Şanlıurfa eğitim alanında hiçbirimizin istediği bir seviyede değildir, kabul etmek lazım ancak Şanlıurfa’nın ve Şanlıurfalının kendi sorunlarının üstesinden gelecek bir potansiyele sahip olduğunu da hatırlamak ve hatırlatmak gerekir. Bizim değerlerimiz parçalamayı değil birleştirmeyi, uçlarda gezinmeyi değil vasatı, iftirayı değil hakka şahitlik etmeyi salık verir. Ülkemizin ve komşularımızın önümüzdeki yüzyılını şekillendirecek olan 2019 referandumuna gidilen yolda, hiç kimsenin keyfi davranma, hata yapma lüksü yoktur. Hele hele Milli Eğitim Bakanlığı gibi devletin en önemli yapı taşı olan bir Bakanlıkta sorumlu makamlarda hizmet etmek üzere görevlendirilen herkesin, bin düşünüp bir konuşması lazım gelir” dedi.

‘HEGEMONİK YAKLAŞIMLARDAN UZAK DURARAK HER ALANDA BAŞARIYI HEDEFLEMEK ZORUNDAYIZ’

Hegemonik yaklaşımlardan uzak durmanın gerekliliğine dikkat çeken Başkan İbrahim Coşkun, “Bizim tek bir kişiyi bile incitmemek, ötekileştirmemek, itibarsızlaştırmamak, hatta varsa incinen tek bir kişi onu da kazanmak gibi bir sorumluluğumuz varken tozu dumana katarak yol bulabilmemizin imkânı yoktur. Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi olarak şahısların Milli Eğitim Sistemi’nin kişiler üzerinden değil esaslar üzerinden yönetilmesini önemsiyoruz. Bu minvalde kimlerin hangi görevden alınıp, kimlerin hangi göreve getirileceği, hangi eğitim çalışanına hangi görevlerin verileceği, İl Milli Eğitim Müdürünün, İlçe Milli Eğitim Müdürünün, Okul/Kurum Müdürünün yetkilerinde bulunan alanlarda hangi ilgili mevzuat çerçevesinde hangi tasarruflarda bulundukları ile ilgili cümle kurmayı zül sayarız. Bu anlamda atılacak her doğru adımın arkasında durduğumuzu/duracağımızı defaatle açıkladık. Bizim için önemli olan eğitim çalışanlarının huzuru, mutluluğu, kurum içi çalışma barışı, motivasyonudur. Gelinen nokta itibariyle güneş çarığı , çarık da ayağı sıkmıştır. Bu aşamadan sonra Şanlıurfa’nın eğitim öğretim hizmetlerinin vatandaşa ulaştırılması noktasında huzuru merkeze almak, hegemonik yaklaşımlardan uzak durarak her alanda başarıyı hedeflemek zorundayız. Biz derslik sayılarının arttırılması için aktarılan yatırımlar için harcanan çabayı, ilkokul 3. sınıflarda okutulmak üzere hazırlanan “Şanlıurfa” dersini nasıl takdir edip desteklediysek, bundan sonra da iyi niyetli, başarıyı hedefleyen her adımın arkasında durmaya devam edeceğimizi açık yüreklilikle tekrarlıyoruz.” diye konuştu.



KİŞİLER GELİP GEÇER ASLOLAN ESERLERDİR

Kişilerin gelip geçici olduğuna vurgu yapan Coşkun konuşmasına şöyle devam etti: “Herkesin hatası ve eksikliği vardır” kaidesini hatırda tutarak, uzun yıllardan beri İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE biriminde görev yapan; yetenekleri, meziyetleri, vizyoner yapıları, mesai şartı olmaksızın çalışma prensipleri itibariyle Türkiye’ye mal olmuş bu ekibin itibar suikastına maruz bırakılmasına Şanlıurfa kamuoyunun gönlü razı değil. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan robot müsabakasında bir Meslek Lisemizle beraber Türkiye’yi temsil eden, elini kullanamayan minik yavrumuza yaptıkları düşük maliyetli robot el ile ailesinin hayır dualarıyla belki de cenneti kazanan, Büyükşehir Belediyemizin katkılarıyla sayısız öğrenciyi ve öğretmenimizi hafta sonları ilimizin tarihi ve turistik mekanlarıyla buluşturan AR-GE ve STEM merkezi çalışanlarına reva görülen cümleler zülf-i yâre dokunmuş, eğitim çalışanlarının vicdanlarını yaralamıştır. Kalifiye bir çalışanın yetişmesinin ne kadar zor olduğunu ‘derdi millet’ olan herkes çok iyi bilir. Kişiler gelip geçer, aslolan eserlerdir. Devlet görevinde kişinin sorumluluğuna verilen her vazife veya görevlendirilen her kurum değerlidir.Devlet kurumlarında da hiç kimse vazgeçilmez değildir, ama hiç kimse. Milli Eğitimde göreve başlayacak yeni ekibin en az selefleri kadar başarı göstereceklerine olan inancımızı da muhafaza ettiğimizi açık yüreklilikle ifade ediyoruz. Ancak bir de Devlet adabı vardır ki, kişinin çalıştığı kurumda gösterdiği çabayı,iyi niyeti, ürettiği eserleri takdir eder, uğurlarken bile çalışanının gönlünü kazanır.”