Urfa'da ekonomik kriz derinleşiyor

TAKİP ET

Hayatın her alanında üst üste gelen zamlar vatandaşı her ne kadar bıktırma noktasına getirse de yapılmayan denetimler artık içinden çıkılmaz bir hal aldı. Urfa'da mikrofonlarımıza konuşan vatandaşlar artık açlık sınırı değil, sefalet sınırındayız diyerek isyan etti. 

Üst üste gelen zamlar, Türkiye'de ekonomik krizin derinleştiğinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Ekonomistlere göre, bu zamlar devam ederse, vatandaşların alım gücü daha da düşecek ve ekonomik sıkıntılar artacak.
“SOSYAL HUZURSUZLUKLAR ARTABİLİR”
Bazı ekonomistlerden kimisi, hükümetin ekonomiyi toparlamak için daha somut adımların atması gerektiğini savunurken, bazı ekonomistler ise, ekonomik krizin derinleşmesi durumunda, sosyal huzursuzlukların artmasından endişe duyduklarını dile getiriyor. 
“DENETİMLER YETERSİZ KALIYOR”
Özellikle denetimlerin yapılmadığını belirten vatandaşlar Şanlıurfa'da pazar, manav, zincir marketler ve küçük esnaflarda olan zamların artık dudak uçuklattığını söyledi. Artan zamlar karşısında boğazlarından kıstıklarını ve artık nefislerini törpülediğini belirten vatandaş yetkilileri göreve davet etti. 
İSTATİSTİKLER DE ZAMLARI DESTEKLİYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, enflasyon 2023 yılı Kasım ayında yıllık yüzde 38,36, aylık yüzde 4,95 arttı. Bu rakamlar, son 20 yılın en yüksek enflasyon rakamları olarak kayıtlara geçti. Bu rakamlar, artan zamların vatandaşların yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor.


BİZ NE HAKKIMIZI ARIYOR NE DE SAVUNUYORUZ
Zamlar yüzünden hiçbir ürün alamadıklarını ve artık nefislerini törpülediklerini söyleyen Ali Doğan yetkililere sitem ederek şu ifadeleri kullandı, "Bir şeyler alamadığımız için zamlar bizi pek etkilemiyor. Zamların sizi etkileyebilmesi için bir şeylere ihtiyacınız olup almanız lazım, ne yazık ki hiçbir şeye ihtiyacımız olmuyor, çünkü nefsimiz yok, gururumuz yok, biz nefsimizi artık körelttik. Bu insanların zam yapılmış ya da yapılmamış pek umurlarında olmuyor, çünkü bunlar hakkını savunamıyorlar Urfa'da kesinlikle haklarını hiç savunmuyor. Enflasyon aldı başını gidiyor gidiyoruz fakat enflasyon başını alıp gitmedi. Bizler enayiler gibi her şeye sus pus ediyoruz. Biz ne hakkımızı arıyoruz ne de hakkımızı savunabiliyoruz. Ben o partiyi ya da şu partiyi kesinlikle demiyorum gelen iyisi mi olacak yok zaten gün geçtikçe düşüyoruz gelen de aynı trenin içerisinde olacak ama bizler en başından her zaman hakkımızı aramış olsaydık bugün bu durumda olmazdık. Evlerimize bir ürün alacağımız zaman 10 kez düşünüyoruz. Bir tezgâhta bir ürün 10 lirayken diğer tezgâhta 25-20 arasında oluyor. İşte bu tamda denetimsizlikten kaynaklanıyor” dedi. 


“ZAMLAR BİZİ PERİŞAN ETTİ”
Başka şehirde çalışmak için Urfa’dan ayrılan Hüseyin Özbay artan enflasyon karşısında dayanmadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü, “Ben aslen Urfalıyım Trabzon'da çalıştığım için daha yeni geldim. Zamlar bizi perişan etti. Bu zamların hiçbir açıklaması olamaz. Zamlar konusunda zaten hep başkasını suçlama var. Biz devletimizi seviyoruz fakat bu zamlar gerçekten bizi perişan etti. İşçi yevmiyeleri arttı bir de sürekli ürünlere zam geliyor. Bizler de normal olarak bunu ürünlerimize yansıtıyoruz, ürünlerimize yansıttığımız zaman bu kez müşteri gelemiyor müşteri gelmeyince de bizler bu kez zarar ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİZLER ARTIK AÇLIK SINIRINDA DEĞİL, SEFALET SINIRINDAYIZ”
Zamların kendilerine artık kemer sıktırdıklarını belirten Özbay, “Zamlar artık bırakın kemeri, bizler kemeri 3-4 kez sıkıyoruz. Gerçekten artık hayatın her alanında kemerlerimizi sıkıyoruz ve boğazımızdan kısıyoruz. Bugün bir simit çay hesabı bile yapacak olursak 4 kişilik bir ailenin masrafı kim bilir ne kadarı bulur artık gerisini siz hesap edin. Asgari ücret alan bir vatandaş 7. 8 bin olan ev kirasını mı ödeyecek, yoksa elektrik faturasını geçen su parasını mı ödeyecek, çocuklarını okula mı gönderecek.  Eğer 4 kişilik bir aile asgari ücretle geçinebiliyorsa o aileyi ülkenin başına koyun inanın ülkeyi de yönetir. Biz şu anda açlık sınırının altındayız artık buna sefalet mi diyelim ne diyelim bilmiyorum ama şu anda verilecek olan asgari ücretin en az 20.000 olması gerekiyor ki bu vatandaşlar biraz rahat etsin tabi ürünlere zam yapılmayacaksa” diyerek sitem etti. 


Eskiden aldığı maaşla hem aile bütçesini geçindirip hem de yatırım yapabildiklerini söyleyen Ali Tusak, "Bu zamlar fakiri daha da fakirleştirdi, zengini de tam zengin yaptı yani artık Türkiye'de orta halli vatandaşlar görmek biraz zor oldu. Bizler şu anda sadece günü kurtarmanın peşindeyiz herhangi bir yatırım yapalım ya da geleceğe bir birikimimiz olsun diye bir hesabın içine girmiyoruz. Eskiden altın alırdık araba alırdık zor günler için biraz birikimimiz olurdu fakat şu anda bizi sıksan beş kuruş çıkmaz. Eskiden bu arkamıza attığımız paramız olsun, altınımız olsun herhangi bir taziye veya herhangi bir hastalık olduğundan çıkarır onları kullanırdık fakat şu anda acil bir durum olduğunda ondan bundan borç etmek zorunda kalıyoruz” sözlerine yer verdi. 
“BUGÜN BEN BİLE ÜLKENİN BAŞINA GELSEM ÇALARIM”
Daha sonra sözlerine şu şekilde devam eden Tusak, “Ben zamları A-B partisine bağlamıyorum insanlar diyor ki şu parti gelse ekonomi düzelir kusura kalmayın hangi parti başa gelirse gelsin hiçbir şekilde düzelmez gelen çalar giden çalar. Bugün ben bile ülkenin başına gelsem çalarım. Çalmaktan kastım şu şekilde bir kuruma yerleştiğim zaman etrafımdaki çoğu akrabamı yerleştiririm önceliği kendime tanırım. E tabi Urfa'da da durum bundan ibaret olduğu için ne yazık ki bunları söylerken utanıyorum fakat durum tam da bu. Adamlar gidip 4-5 sene üniversite okuyor gidip fabrikalarda çalışıyor. Gidip fabrikadaki çalışan işçilere bakın, giriş çıkışları kontrol edin yazık değil mi bu öğrenciler gidip fabrikada çalışmak için mi onca senesini verdi” diyerek sitem etti.

şanlıurfa zamlar