Urfa'nın caddelerinde zafer renkliliği

Şanlıurfa'nın Düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümünde Şanlıurfa caddelerinde zafer coşkusu yaşandı. Kortej yürüyüşü ile başlayan kutlamalar kültürel etkinlikler ile devam etti.

11 Nisan 1920'de düşman işgalinden kurtarılarak büyük bir zafer kazanan Şanlıurfa'nın caddelerinde 99 yıl sonra da coşkusu kutlandı. Zafer kutlamaları kortej yürüyüşü ile başladı. Dev bayraklar açılarak mehteran takımı eşliğinde Ulu Camiden başlayan ve Hamarat Eller Çarşısında son bulan yürüyüşe Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Şanlıurfa Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Tugay Komutanı Oktay Ağbuga, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli, AK Parti İl Başkanı Bahattin Yıldız, Kamu Kurum Amirleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Kortej yürüyüşünün ardından Hamarat Eller Çarşısında yapılan etkinlikler mehteran takımının gösterisi ile başladı. Etkinliklerde Büyükşehir Belediyesi Konservatuar Müdürlüğü Urfa Ahengi topluluğunun vermiş olduğu konser ile akabinde halk oyunları gösteri topluluğunun Kılıç Kalkan oyun sergilendi.







Vali Erin: Tarihinden ders almayanlar, tarihi yeniden yaşama durumunda kalır

11 Nisan Kurtuluş etkinliklerinde bir konuşma yapan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, “Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümünü kutluyoruz. Tarihi geçmişi her vesileyle dile getirdiğimiz gibi iyi bilmemiz, iyi anlatmamız, bu şuuru gençlerimize, çocuklarımıza ve gelecek nesillere iyi aktarmamız gerektiğini ifade ediyorum. Tarihinden ders almayan, atasından, dedesinden geçmişinden bihaber olan milletlerin, tarihi tekrar yaşamak durumunda kalacağını ifade ediyoruz. 99 yıl önce Osmanlı bakiyesi olan Anadolu topraklarını da bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anadolu sınırlarını da paramparça etmek ve bizleri bizim temsil ettiğimiz medeniyeti bir daha ayağa kalkmamak üzere boğmak ve tesirsiz etkisiz hale getirmek için Anadolu topraklarımızın sınırlarına kadar dayanmışlardı." dedi.







'Topraklarımızı leş kargaları gibi işgal etmeye başlamışlardı'

"Mondros Mütarekesi mecburiyetten imzalanan bir teslimiyet belgesiydi elbette." diyen Vali Erin, "Fakat cihana hükmetmiş bu milletin Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Lazıyla esir olmaktansa zillet içerisinde yaşamaktansa ölmeyi tercih edeceğini çok iyi biliyordu. Ve bunu yaptık. Mondros Mütarekesinin 7. maddesine dayanarak ürettikleri bahanelerle şu kutsal vatan topraklarımızın her bir parçasına leş kargaları gibi müdahale etmeye ve işgal etmeye başlamışlardı. Şanlıurfa’nın kaderine de Şanlıurfalılardan tokat yiyecek Fransızlar düşmüştü. Daha önce bilindiği gibi İngilizler 1919 yılında Mart ayı gibi Şanlıurfa'ya girmek suretiyle burayı işgal ettiler. Sonra Fransızlarla yapmış oldukları anlaşma sonrasında da Fransızlara burayı terk ettiler. Fakat Şanlıurfalı kahraman kardeşlerimiz, dedelerimiz, ecdadımız elbette ki rahat durmuyordu. İçten içe bu işgalcilere, bu zalimlere, hainlere dersini vermek üzere hazırlık içerisindeydi. Onikiler olarak ifade ettiğimiz hepsini rahmet ve minnetle yad ettiğimiz o büyüklerimizin liderliğinde Şanlıurfa halkı örgütlendi ve 1920 yılında işgalin üzerinden daha bir yıl geçmeden Şanlıurfa’yı Fransızlara dar etti." diye konuştu.







Kurtuluş mücadelesi Anadolu’ya ilham verdi

Vali Erin, Şanlıurfa’nın Kurtuluş Mücadelesinin Anadolu’nun birçok yerine ilham verdiğini söyleyerek, "Bir daha dönmemek üzere vurulması gereken tokatı vurdu ve bu kutsal topraklardan defetti. Şanlıurfa direnişi, Şanlıurfa ruhu elbette Gazi Mustafa Kemal’in liderliğindeki tüm Anadolu’nun o zalimlerden ve işgalcilerden kurtarılmasına yönelik mücadeleye de ilham verdi. Şanlıurfa’nın Kurtuluşu, Şanlıurfa'da düşmana karşı verilen mücadele ardından Anadolu’nun dört bir köşesinde İngilizlere, Fransızlara işgalci kuvvetlere ve Yunanlılara vurulacak olan o unutmayacakları tokatın da müjdecisiydi elbette. Bunun için tarihte önemlidir, Şanlıurfa direnişi kurtuluşu ve burada ecdadımızın dedelerimizin ortaya koyduğu kahramanlık mücadelesi. Bir kez daha mübarek olsun. Geçmiş sadece okunmak için değildir. Tarihten ders çıkarmak lazım. Tarihinden habersiz, tarihinden kopuk değerlerinden yalıtılmış bir milletin ayakta kalma şansı yoktur. Bunu çok iyi bildikleri için bu şer cephesi emperyalistler, sömürgeciler, Siyonistler temsil ettiğimiz ve onların yegâne ve tek rakibi olan medeniyetin ayağa kalkmasını sağlayacak tüm mazlum ve mağdurların yanı sıra kimsesizleri sömürülenlerin tamamını birlik beraberlik içerisinde yeniden dirilteceğini bildikleri onlara liderlik edecek yegâne millet olan bizleri bizden uzaklaştırmaya, bizleri tarih şuurundan yoksun bırakmaya bizleri dinimizden, kutsal değerlerimizden uzak tutmaya ve unutturmaya çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.







'Bizler yeni yetme bir millet değiliz'

Yeni yetme bir millet olmadığımızı söyleyen Vali Abdullah Erin, “Zaman zaman fiili işgal teşebbüslerinin yanında da 200 seneyi aşkın bir süredir bizi yönümüzden yörüngemizden çevirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizler yeni yetme bir millet değiliz. Binlerce yıllık tarihe kök salmış adaleti merhameti, şefkati, iyiliği, sevgiyi ve saygıyı temsil eden bir milletin bir ümmetin öncüleri ve temsilcileriyiz. 200 Yıldır bu değerlerimizden bizleri uzaklaştırmak dinimizden bizleri habersiz kılmak, bizleri ayakta tutan bin yıl sancaktarlığını yaptığımız ve bizi biz yapan Türkleri de Türk yapan Kürtleri de Kürt yapan insan yapan İslam’dan uzaklaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. O şanlı kahraman ecdadından bihaber bir nesil yetiştirilmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Tarihimizden uzaklaştırırken nereye gideceğini bilmeyen yeni yönünü yörüngesini de tahmin edemeyen ve tarih sürecini zaman tüneli içerisinde sağa sola yalpalayan yönünü ve şuurunu kaybetmiş bir millet üretmeye çalıştılar. Çok şükür yaptıkları bütün hilelere tuzaklara oynadıkları bütün oyunlara yaptıkları bütün müdahalelere rağmen bu millet yeniden küllerinden doğdu ve dirildi. Her şeye rağmen gençliğimizi çocuklarımızı esir alan medyaya internet dünyasının tahribatına milli televizyon kanalları dediğimiz diye ifade edeceğimiz televizyon kanallarında gençlerimizin ahlakını tahrip eden dizilere filmlere bombardımanlara rağmen şuurlu bir gençlik yetişiyor. Dindar bir nesil yetişiyor. Tarihini bilen merak salan bir gençlik yetişiyor Allah’ın izni ile.” ifadelerini kullandı.  



   

 

Beyazgül: Tarih tekerrürden ibarettir

Tarihin tekerrür etmemesi için tarihin çok iyi bilinmesi gerektiği sözlerinin altını çizen Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, “Şanlıurfa’mızın kurtuluşunun 99. yıl dönümünü idrak etmekteyiz. O günlere döndüğümüzde şöyle bir manzara görmekteyiz. İlimizden binlerce kilometre uzaklardaki işgal kuvvetleri Şanlıurfa’yı teslim almaya gelmişlerdi. Birçok konuyu sorgulamak gerekir. Bu işgal kuvvetlerinin binlerce kilometre öteden Şanlıurfa’da ne işleri vardı? Yine bu işgal kuvvetleri o günün kurtuluş mücadelesinden döndükten sonra bu amaç ve emellerinden vazgeçmişler midir? Tarihi iyice okumamız lazım. Bugünün gençleri o günün tarihini okuyarak iyi anlamaları gerekmekte. Çünkü tarih tekerrürden ibarettir diyoruz ve bu tarihin tekerrür etmemesi için elbette o günü iyi bilmemiz lazım. O günkü şehitlerimizi ve geçmişteki tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. O günkü kahramanlarımızın önünde saygıyla eğiliyoruz. O gün başlayan bu kahramanlık mücadelesi, bugün son vermiş midir diye sorduğumuz zaman, hayır devam etmekte olduğunu görüyoruz.” şeklinde ifade etti.







'Düşman emelini sürdürüyor'

Başkan Beyazgül, düşmanın emellerinden vazgeçmediğini belirterek, “Düşman emelinden vazgeçmiş midir? yine hayır. Şekil ve kıyafet değiştirerek vatanımız üzerindeki amaç ve emellerini devam ettirmek istemektedir. İşte nasıl şekilde değiştirdiğine baktığımız zaman Türkiye'de yaşanan birçok hadise o günü anımsatmakta. 6 ila 7 Ekim olayları tartışması olaylarına baktığımızda farklı bir manzara. 15 Temmuz, kendi içimizdeki birtakım işbirlikçiler ile halkımızı vurma tasarımıdır. Halkımızın uyanık olması lazım. Tarihin tekerrür etmemesi için tarihimizi iyi bilmemiz lazım. Çok iyi araştırmamız lazım. Bugün bir kortejde beraber olduk. Devlet millet el ele bir yürüyüş yaptık. İnanıyorum ki, bu yürüyüşte bulunmayan tüm hemşehrilerimizin tüm milletimizin gönlü bizim ile beraberdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 'Ben bu ülke üzerinde ameliyat yaptırmam' sözünü iyice idrak etmemiz lazım. Yine burada konu olan beka meselesini seçim ile birlikte geride bırakmamamız lazım. Yüreğimizin bir köşesine yazıp devam etmemiz lazım. Biz biriz, beraberiz. Bu yollarda beraber yürüyeceğiz. Bu cennet toprakları düşman işgali altına koymama mücadelesini her zaman gösterecek ve bayrağımızı en yükseklerde dalgalandıracağız. “ sözlerine yer verdi.