Urfa SES'ten pandemi raporu

TAKİP ET

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ( SES ) Şanlıurfa Şubesi tarafından Şanlıurfa ili Covid-19 Pandemi Hastalığı ile ilgili pandemi raporu hazırladı. Raporda Urfa'da koronavirüs vaka sayısının normalleşme süreci ile birlikte sıçrama yaptığı kaydedildi.

Türkiye’de Covid 19 pandemisiyle ilgili ile kısıtlamaların bir kısmının serbest bırakılmasıyla birlikte hastalığın daha da yaygınlaştığı belirtilen pandemi raporunda, “Sağlık Bakanlığının basına yansıyan açıklamalarında özellikle Güneydoğu Bölgesindeki illerde ( Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır vb)  hastalığın yaygınlaştığı anlaşılmakta ve görülmektedir.” denildi.

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)  Şube Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Salih Karataş adıyla yayınlanan raporda, “İlimizde de covid-19 pandemisinin geldiği son nokta ipin ucunun kaçtığı yerdeyiz.  İlimizde pandemi sürecini ve salgının miladını 1 Haziran 2020 olarak belirleyecek olursak,  Urfa’da 1 Haziran öncesi toplamda yaklaşık 400 civarında olan hasta sayısı, normalleşme süreci ve  sosyal izolasyon kurallarının gevşetilmesi ile birlikte hasta sayısında sıçrama olmuş ve müdahalelerin yetersizliğinden dolayı adeta salgının yayılmasına  ortam hazırlanmıştır.” dedi.

 

“1 Haziran’dan sonra salgın kontrolden çıktı”


İşte Raporunda tamamında şu ifadelere yer verildi:

“Geldiğimiz noktada Urfa’da  günlük 300-400 civarında vaka tespit edilmektedir.  Tüm bunlarla birlikte test yapılma konusun da son derece direnç gösterilmekte, adeta filyasyonun en temel kuralı olan temas öyküsünü al, test yap ve izole et mantığı tamamen ortadan kaldırılmıştır.   Vaka sayılarının az olduğu,  izolasyon ve filyasyon kurallarının sağlıklı bir şekilde uygulandığı dönemde salgının kontrol altına alındığı görülmekle birlikte, 1 Haziran sonrası gerek siyasi kaygılar, gerek sosyo-ekonomik kaygılar ve gerekse sağlık yöneticilerinin yetersizliğinden kaynaklı salgın ilimizde kontrol dışına çıkmıştır.  Bu durum halkımızı ve sağlık emekçilerini kendi kaderlerine terk edilmelerine neden olmuştur. Tüm bunların altındaki temel sorunlar aşağıda özetlediğimiz şekildedir.

1-Her ne kadar evde kal denilmekle birlikte sosyoekonomik nedenlerden dolayı insanların birçoğu çalışmak ve geçimini sağlamak zorunda kalmıştır. Dinamik nüfusun mobilizasyonu salgının kontrolünü sağlamakta zorluklar yaşatmıştır.

2- ilimiz sosyal yapısından kaynaklı taziye, düğün, sıra geceleri vb. Sosyal katılım alanlarının yoğun olmasından kaynaklı pandeminin toplum içinde hızla yayılmasına neden olmuştur.

3-salgının ilk başından  beri İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün  sağlıklı bilgilendirme ve uyarı yapmaması, var olan hastaların gizlenmesi , halkta bir rehavet oluşturmuş bu durum  halkta uzun süre bu hastalığın olmadığına ve/veya yayılamayacağına dair  genel bir kanaatin yerleşmesine neden olmuştur.

4-pandeminin ilk dönemlerinde yetersizlikler olsa dahi filyasyon kuralları uygulanmış, pozitif vakaların olduğu binalar karantina altına alınmış, kolluk gücüyle ortaklaştırılmış ve karantina uygulanmıştır. Fakat normalleşme süreci itibariyle bu kuralların tamamı gevşetilmiş ve hatta çoğu yerde fiilen kaldırılmıştır.

5-Günümüzde Pozitif vakaların olduğu hanelerde hiçbir karantina tedbiri uygulanmamakla birlikte, ortak kullanım alanlarında ve hanelerin diğer bireyleri ile temas vs gibi durumlar kişinin insiyatifine bırakılmıştır.

6- pozitif çıkan kişilerin kendi kaderine terk edilmesinden dolayı , insanların kendi çözümünü üretme içgüdüsüyle hareket etmelerine neden olmuş, bunun sonucunda; pozitif vakalar karantina kurallarına uymamış, rahatlıkla yer değiştirmiş ya da temaslı aile fertlerinin yer değiştirmesine müsaade etmiştir. İnsanlardaki bu anlayış hastalığın başkalarına bulaşmasına ve yayılmasına neden olmuştur.

7- COVİD -19  Semptomları olan kişiler hastanelere başvurduklarında;  test yapmak konusunda dirençle karşılaşmaktadırlar. Sağlık kurumları arasındaki koordinasyon bozukluğundan kaynaklı hasta sirkülasyonu artmakta, bu da hastalığın yayılım hızını arttırmaktadır. Ayrıca Sağlık kurumlarında hastaların test yapma taleplerinin yerine getirilmemesi sağlıkta şiddet ortamına zemin hazırlamaktadır. 

8-Sağlık emekçilerine düzenli test yapılmamakta,  Sağlık çalışanı semptomları olmasına rağmen çalışmak zorunda bırakılmakta  ve test yapma konusunda dirençle karşılaşmaktadır. Büyük bir risk  içerisinde hizmet vermeye çalışan sağlık çalışanlarının bu durumu normal hastalara dahi hastalığın bulaşma olasılığını arttırmaktadır. Hastanelerin  adeta  hastalığın yayıldığı merkezler haline gelmesine neden olmaktadır.

9-filyasyon ekiplerinin sayı ve niteliğinin yetersizliğinden kaynaklı pozitif çıkan ve ev karantinasına alınan kişilere ya telefonla ulaşılıyor veya evine gidildiğinde ilaçlar rastgele veriliyor. Ayrıca Telefonla aranan hastalara ise ilaç ulaştırılamamaktadır.

10-Birçok hastanelerde koruyucu ekipmanla ilgili eksiklikler baş göstermiş ve bazı ilaçların stoklarında sorunlar çıkmaya başlamıştır.

11- Pandemi ile mücadele boyutunda canları pahasına çalışan sağlık çalışanlarının aşırı iş yükü ve sağlık alanında döner sermayelerinin kesilmesiyle birlikte sağlık emekçileri adete tükenmişlik sendromunu yaşar hale gelmişlerdir.” İfadeleri kullanıldı.

 

Ayrı SES sendikası Pandemi Raporunda bazı önerilere de yer verdi:

“1-Evde izolasyondan derhal vazgeçilmeli, uygun izole alanlar oluşturulmalıdır.

2-Semptomu veya temas öyküsü olan herkese test yapılmalıdır.

3-filyasyon ekiplerinin sayı ve niteliği artırılmalıdır.

4-Sağlık emekçilerinin sayısı artırılmalı, görevlendirme adı altında mobingden vazgeçilmeli, yıllık ve idari izinler kullandırılmalı. KHK ile hukuksuz bir şekilde işinden edilmiş sağlık emekçileri göreve derhal iade edilmeli, sağlık emekçilerine düzenli test yapılmalıdır. Sağlık emekçilerine misafirhane tahsis edilmelidir.

5-Koruyucu ekipman ve ilaç stokları öngürülebilir düzeyde artırılmalıdır.

6- Yerel yönetimler ile eşgüdüm içinde çalışılmalı, gerekli dezenfeksiyon ve hijyen ortamı sağlanmalıdır.

7-Bilginin halka paylaşılması ve bilgiye ulaşım şeffaf olmalıdır.

8-İl Pandemi Kurullarında sağlık meslek örgütleri ve sivil toplum kurumları yer almalıdır.

9- Vatandaşlara ve göçmenlere ana dilde sağlık hizmeti verilmelidir ve bilgilendirme yapılmalıdır.

10- Sosyal Hukuk  Devleti  olmanın gereği;  halka ihtiyacı olan  temizlik malzemesi, dezenfektan ve maske  ücretsiz olarak verilmelidir.

11- Pandemi ile mücadele boyutunda canları pahasına çalışan sağlık çalışanlarının döner sermayeleri erimiştir, pandemiye uygun çalışma koşulları oluşturulmalıdır.

12- Sağlık alanındaki döner sermaye ve performans uygulamasının kaldırılıp ;sağlık emekçilerinin emekliliğine yansıtılacak ,insanca yaşanılabilinir, izinde ve raporda kesilmeyecek tek kalemde alabileceği  maaş  verilmelidir.”