'Urfalılar resim sanatına çok uzak'

Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Necla Tosmur, Şanlıurfa'da resim sanatına ilginin olmadığını belirtti. Tosmur, Resim Öğretmenliği okuyan öğrencilerin de ellerindeki fırsatları değerlendirmediklerini söyledi.

Kültür ve Sanat alanında önemli bir zenginliği elinde bulunduran Şanlıurfa'da resim sanatı istenilen seviyenin gerisinde kalmış durumda. Birçok değeri elinde bulunduran Şanlıurfalıların resim sanatından uzak kaldığı belirtiliyor. Resim sanatını okuyan öğrenciler ve Şanlıurfalıların bu sanata yaklaşımı ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Necla Tosmur, "Sanatla uğraşan biri olarak Şanlıurfa'da resim alanında maalesef çok ilgili insanlara rastlayamıyoruz."  dedi.

 

Şanlıurfalılardan sanat alanında somut destek gelmediğini belirten Necla Tosmur, "Şanlıurfa'da sanat ile ilgili ağzını açan herkes kendi geçmişiyle direkt bir yolculuğa başlıyor. Özellikle sergi salonlarında karşımıza çıkan insanlar, davet ettiğimiz arkadaşlarımız, dostlarımız veya ortamdan geçen herhangi birine dokunduğumuz zaman, direkt olarak kendi geçmişiyle başlayarak sanata olan ilgi ve alakasını anlatıyor. Fakat uygulama ortamında baktığımız zaman maalesef somut bir destek göremiyoruz hiç kimseden. Bunu hem tüketim açısından, hem de öğrencilerimize, sanatseverlere, sanatçılara destek anlamında hiçbir anlamda maalesef bulamıyoruz bu desteği. Yani Şanlıurfa'da sanata destek veren bir kesim bulamıyoruz." diye konuştu.

 

'Resim öğrencileri, genelde çevre illerden geliyor'

Şanlıurfa'da resim sanatını okuyan öğrencilerin genel olarak çevre illerden geldiğine dikkat çeken Tosmur, "Resme ilgi duyan öğrencilerin hiç olmadığını söyleyemeyiz. Sanat eğitimi veren okullar, sonuçta birçok mezun veriyor. Bunlar ilgi alanlarına göre ilgi duyup kurslara giden güzel sanatlardan gelen birçok Şanlıurfalı öğrencimiz var. Genelde öğrenci profilimiz yakın civardaki illerden geliyor. Bu durum biraz daha ülkelerin illerin ve ailelerin ekonomik durumlarıyla da alakalıdır. Kendi ailelerine daha yakın olması, ulaşım kolaylığı, ekonomik giderlerin ve coğrafyaların benzer olması, kültürlerin aynı olması etkeni de vardır. Şanlıurfa ve civar illerde genelde aynı coğrafyanın öğrencileri oluyor. Öğrencilerimiz pek uzak yerlerden gelen öğrencilerden oluşmuyor. Yani sıkça uzak illerden gelen öğrenci potansiyelimiz bulunmamakta. Kültürel değişim açısından aslında bu durum önemli. Uzak kültürlerden gelen öğrenciler, aynı şekilde bizim öğrencilerimizin gidip başka yerlerde okumaları, kişisel gelişimleri açısından çok önemli. Kültürel değişimi o yaşta yaşamaları gerekiyor. Fakat belirttiğim gibi öğrencilerimiz genelde bizim coğrafyada bulunan öğrencilerden oluşmakta." ifadelerini kullandı.



'Öğrenciler, elindeki fırsatları değerlendirmiyor'

Kültür zenginliği dolayısıyla Şanlıurfa'da okuyan öğrencilerin avantajlı olduğunu ancak öğrencilerin bu fırsatı değerlendirmediklerinin altını çizen Öğrt. Görv. Necla Tosmur, "Genel olarak öğrencilerimizde gördüğümüz bazı eksiklikler var. Öğrenciler bu bölüme isteyerek geliyor. Kurslara gidiyor, emek veriyor. Belli bir hazırlık aşamasından sonra gelip bizim öğrencimiz oluyor. Alakalı bölümlerinde uzman olan bir eğitim ekibimiz var. Ancak ne yazık ki öğrencilerimiz kendini geliştirme noktasında çok istekli değiller. Düşüncelerinde sadece bir diploma alma var. Belki haklı gerekçeleri vardır ama ben onlara hak vermiyorum. Bu onların sunduğu kendilerince haklı gerekçeleri. 'Nasıl olsa bir resim öğretmeni olacağım' düşüncesi mevcut. Fakat bizler resim çizmesini bilmeyen bir resim öğretmeni istemiyoruz. Biz elimizden geldiğince sonuna kadar eğitimlerimizi kapsamlı bir şekilde veriyoruz. Biz zaten bu şekilde de mezun etmiyoruz. O istemeyebilir ama bizim belli ölçü ve kriterlerimiz vardır, onların sağlanması gerekiyor. Öğrencilerimiz bunları sağladıkları zaman mezun olabilir. Öğrencilerimiz çok araştırmacı değil. Bölgede çok güzel kültürel değerler var. Milli değerlerimiz çok güzel. Biz ulusal boyuta ulaşmak için zaten evrensel bir değerle çalışıyoruz. Sanat dediğimiz olay, evrensel bir boyut artık. Sanat sınır tanımayan, ülke tanımayan dil, din, ırk ve cins tanımayan bir uğraştır. Bu bir özel yetenektir. Bunu kullanmak, kendilerini var etmenin mükemmel yoludur bana göre. Asıl yıldız yakalanmış, bunu sadece göstermeleri gerekiyor. İşte bizim öğrencilerimiz bunu bilmiyor." şeklinde konuştu.

 

Tosmur, "Bizim fakülteden mezun olan öğrencilerimiz, şu anda Şanlıurfa'da birçok yerde çalışıyor. Kendi memleketleri olması açısından, tercihlerde özellikle yakın yerleri tercih ediyorlar. Ama Türkiye’nin hemen hemen her ilinde çalışan şu anda resim alanında kendi branşlarında mesleğini yürüten birçok öğrencimiz var. Atanamayan öğrencilerimiz ise belli atölyeler açarak, öğrenci hazırlamakla veya bazı grafik tasarım ajanslarında çalışarak ya da kendilerine ait grafik ajansları açarak çalışıyorlar. Tabi ki temennimiz tüm öğrencilerimizin hepsinin atanmasıdır. Fakat hepsinin atanması mümkün değil. Çünkü bir sınav var ve binlerce insan mezun oluyor. Ama biz onları hayata hazırlıyoruz. Yani öğrencilerimiz eline bir kağıt, bir kalemle veya bir bilgisayarla iş yapabilecek donanıma sahip hale gelerek mezun olabiliyor. Burada verdiğimiz eğitim zaten dört farklı alan üzerindedir. Sonuçta hepsi resim öğretmeni oluyor. Diplomalarında o ana bilim dalları yazmıyor. Aldığımız öğrenciyi birinci sınıfta temel eğitimini veriyoruz, temel eğitimden sonra dört branşa ayrılıyor. Dört ayrı ana sanat dalına ayrılıyor. Bunlar resim, grafik, heykel ve özgün baskı alanlarından oluşmakta. Bu özgün baskı alanında resim çoğaltma teknikleri öğreniyor, grafik alanında birçok programı öğreniyor. Normal grafik tasarımla ilgili kişisel gelişimleri ile birlikte hemen hemen her şeyi yapabilecek donanıma sahip olarak mezun oluyor. Harran Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği bölümünün en güzel yanı, öğretmen-öğrenci ilişkisinin çok iyi olması. Öğrenci, istediği zaman hocasının kapısını çalıp derdini de anlatabiliyor, öğrenmek istediği bilgiyi de alabiliyor. Birçok okulda maalesef bu yok. Ben kendim de birçok okulu gördüm ve halen gitmekteyim. Bizim Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi kadar öğrencileri ile ilgilenen bir okul daha yok. Bunu dışarıdan gelen öğrenciler dahi bizlere söylemekte. Bu nedenle biz öğrencilerimizi biraz daha şanslı buluyoruz." sözlerine yer verdi.

 

'Şanlıurfa'da resim alanında çok fazla etkinlik yok'

Şanlıurfa'da resim sanatı ile ilgili fazla etkinlik olmadığını söyleyen Tosmur, "Elektronik ortamda birçok insan, elinin yapamadığı şeyi yapabiliyoruz. Elektronik ortamda resim de yapabiliyoruz. Dijital resim diye bir teknik de var artık. Bunu herkes kabul ediyor. Uluslar arası yarışmalara bile kabul edilen eserleri var. Şimdi öğrenciye illa kağıt ve kaleme dokundurtma aşamasında belki öğrenci biraz daha bocalıyor. Çünkü mezun olan öğrencilerimiz, milli eğitim okullarında çalışacak kağıt ve kaleme dokunması gerekiyor. O aşamada gelgitler yaşayabiliyor ama genel anlamda biz dört dörtlük olarak mezun ediyoruz. Yani biz çocuğun o ergen, genç daha deneyimsiz haline rağmen onu bırakmadan onu eğitimle toplumun istediği başarılı mesleğini iyi icra eden bir birey olarak sahaya bırakıyoruz. Şu anda Şanlıurfa'da resim alanında çok fazla etkinlik yok. Sergi açmak isteyenler oluyor, sponsor konusunda başvurdukları birçok kurum var Şanlıurfa'da. Şanlıurfa halkı da zengin bir halk. Şanlıurfa halkı birçok ilin vatandaşına göre çok daha varlıklı. Çünkü biriktirmeyi beceriyor. Batı şehirlerinde çoğu insan kendi ihtiyaçlarını kısıtlamadan harcamalarını yüksek oranda kullanıyor. Fakat bizim halkımız biraz daha yastık altını ve geleceğini düşünerek hareket ediyor. Şanlıurfa halkı sanata destek verme açısında şikayetçi olduğumuz bazı konuları var ama Şanlıurfa'da siz neyi görmek isterseniz onu görürsünüz. Şanlıurfa halkının aslında vizyonu geniştir. Çünkü ülkemizin toplumlarına baktığımız zaman birçok önemli görevlerde bulunan Urfa’dan çıkmış insanlar. Birçok sanatçı yetişmiş, birçok bilim adamı yetiştirmiş bir coğrafyadadır Şanlıurfa. Fakat sanat konusunda belki sanat ortamlarının azlığından dolayı, kapsamlı bir sergi salonumuz yok. Büyükşehir Belediyesi Sergi Salonu bize sunulmuş, bunun için teşekkür ediyoruz. Fakat Şanlıurfa’nın sanat ihtiyacını karşılayacak sadece bir noktamız var. Bunun benzerlerinin olması lazım. Mesela bir sanat fuarının olmasını isteriz. Veya Şanlıurfa'da bir sanat bilincinin yaşanmasını görmek isterim. Bunun için tabi ki sponsorlara, diğer kurumların destek vermesiyle birlikte ortak bir çalışma yapılabilir. Fakat Urfalı halkımız o geniş vizyonuyla genel kültür seviyesini burada çalışıp başka yerlerde harcamayı mı tercih ediyor; yoksa biz o yüzünü daha dışarıda mı görüyoruz bilmiyorum. O noktada hakikaten benim de kafamda soru işaretleri var. Ama her haliyle Şanlıurfa'da gerçekten o samimiyeti sıcaklığı görmek tabi ki mümkün. İnşallah her zaman yanımızda da olurlar. Biz Şanlıurfalıları sanat alanına en büyük destekleri olarak görmek istiyoruz. Sanatla uğraşan bir insanın burada ne yapması lazım, ilk etapta kendini geliştirmesi lazım. Kişinin problemi kendisi ile olmalı. Çünkü milyonlarca insanın hiçbiri birbiriyle aynı değildir. Kişinin kendi çizdiği çizgi bile bir saniye öncesinden çizdiği çizginin tekrarı değildir. Bizler bu kadar birbirimizden farklıyken, kendi kişisel çizgimizi sanatsal çizgimizi oluştururken, biraz daha samimi, biraz daha bizim hissettiğimiz, gördüğümüz şahsın kendisinin vermek istediği muhakkak bir mesaj vardır." sözlerine yer verdi.