Yarıyıl tatilinde çocuklar ve aileler ne yapmalı? Uzman açıkladı

Öğrencilerin karnelerini almasıyla birlikte 15 günlük tatil süreci başladı. Peki, öğrenciler nasıl bir tatil geçirmeli, aileler karne alan çocuklarına nasıl davranmalı? Soruları araştırılmaya başlandı. Psikolog Nursena As yarıyıl tatiline dair açıklamalarda bulundu.

Yarıyıl tatili cuma günü öğrencilerin karnelerini almalarıyla birlikte başladı. Öğrenciler 5 Şubat Pazartesi gününe kadar yarıyıl tatilini spor, eğlence ve sanatla geçirecek. Bu süre zarfında derslerinde zayıf kalanlar ise çalışma fırsatı bulacak. 

Şanlıurfa’da özel bir klinikte çalışan Psikolog Nursena As, çocuklar karne aldıktan sonra ailelerin hem olumlu hem de olumsuz derslerini değerlendirip o şekilde sağlıklı bir diyalog gerçekleştirebileceklerini kaydetti. Ayrıca, çocuklar arasında kıyaslama yapılmamasını isteyen Nursena As, kıyaslama; çocuklarda yetersizlik ve değersizlik hissinin ortaya çıkmasına neden olduğunu ekledi.

Psikolog Nursena As’ın yaptığı konuşmasında, sömestr tatilinde ailelerin; çocukların hem ders çalıştığı hem de aileleriyle birlikte zaman geçirebilecekleri etkinlik fanuslarını hazırlayıp, bu şekilde tatilde daha verimli ve kaliteli zaman geçirebileceklerini vurguladı.

“TATİL DEMEK BAŞIBOŞ GEÇİRECEK VAKİTLER DEĞİLDİR”

Çocuklar karne aldıkları zaman, ailelerin çocuklara nasıl davranması gerektiğine açıklayan Psikolog Nursena As, “Öğrencilerin heyecanla beklediği ara tatil gelmiş bulunmakta burada hem öğrencilerin hem de ailelerin kafası karışık. Öğrencinin aldığı not iyi ya da kötü olsun fark etmez öğrenciler bu ara tatil dönemini hak ediyorlar. Öğrenciler ara tatil döneminde verimli geçirmek durumundalar. Aileler şunlara dikkat etmesi lazım; tatil anlayışımızı değiştirmemiz lazım. Tatil demek başıboş geçirecek vakitler değildir. Çocuklar bu dönemde iyi yönlendirilirse kesinlikle olumlu anlamda fayda sağlar. 2. döneme de öğrenciler hazırlıklı girmiş olurlar.

“PEKİŞTİRMELER BAŞARININ DEVAMINI SAĞLAR”

Tatil dönemi sadece ödevlerle geçmeyecek, öğrencilerin faaliyet alanları genişletilmelidir. Çocuklar karne aldığında karne olumlu ve olumsuz yönleri olacaktır. Bu durumda aileler çocuklarını karşılarına alıp ilk başta olumlu derslerine başlayıp ondan sonrasında olumsuz derslere geçebilirler. Burada olumlu dersler değerlendirip aynı şekilde olumsuz dersleri de düzeltmek için çaba sarf edilmeli. Çocukların karnesini değerlendirdiğimizde çocuklar kendilerini değerli ve önemli hissederler. Pekiştirmeler başarının devamını sağlar” dedi.

“ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ DEĞERSİZ VE YETERSİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNECEKLER”

Ailelerin, çocuklara karşı davranış ve tutumlarında kıyaslama yapılmasının yanlış bir tutum olduğunu aktaran Nursena As, “Çocukların eksik olduğu konularda aileler onlara destek çıkararak o eksikleri giderilmesi lazım. En önemli konularda ise aileler çocukları kıyaslamayacaklar. Kendi çocuklarına başkalarının çocuklarıyla kıyaslama yapmayacaklar. Bu durumda çocuklar ailede kendini kabul görmüyorlar. Çocuklar kendilerini değersiz ve yetersiz olduğunu düşünecekler. Çocuklar ailelerinden uzaklaşabiliyorlar. Aileler, çocukların evin içerisinde konuşmadığını, dışarda daha iyi olduklarını söylüyorlar. Bunun sebebi kıyaslama olabilir. Çünkü çocuk kendini eve ait hissetmediğinde dışarıda arkadaşlarıyla ilişkilerini güçlendirmeye devam ediyor. Çünkü onu orada olduğu gibi kabul eden insanlar var” açıklamasında bulundu.

ÇOCUKLARA KOŞULSUZ SEVGİ VE GÜVEN AŞILANMALI

Çocuklara koşulsuz sevgi verilmesi gerektiğini ve yarıyıl tatilinde yeterli beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden As, “Ailelerden istediğim karne notlarını kesinlikle kıyaslama yapmayın. Çocuklara koşulsuz sevgi ve güven aşılanmalı. Diğer dikkat edilmesi gereken şey ise uyku ve yeterli beslenmedir. Burada sınırsız uyku ve istediğini yiyebilirsin gibi söylemler olmaması lazım. 2. dönem okullar açıldığında çocuklar adapte olma sıkıntısı yaşayabilirler. Çocuklar aileleri ile çok vakit geçirmektense kaliteli vakit geçirsinler. Hem sorumlulukların verildiği hem de etkinlik olmalı. Etkinliklerin içerisinde bilgisayar, televizyon ve internet gibi dijital materyaller kısıtlanması lazım” ifadelerini kullandı.

“FANUSTA SPOR, SANAT, KÜLTÜR HER ŞEY OLMALI”

Etkinlik fonusun hazırlanması gerektiğini dikkat çeken As, “Veliler için fanus etkinliği hazırladım. Fanusun içinde çocukların eğlenebileceği etkinlikler var. Etkinlikleri çocuğunuzu tanıdığınız kadarıyla oluşturabilirsiniz. 15 tatil için her gün bir tane kâğıt çekilip o gün hava koşullarında uygun olduğu zaman o etkinlik yapılmalıdır. Bu fanusta spor, sanat, kültür her şey olmalı. Sadece bir tanesini çocuğa bırakılmalı. Çocuk o gün ne istiyorsa o etkinlik yapacaklar. Kağıtları da çocuk çekecek, aileler çekmeyecek. Çocuk kendi belirlediği bir şeyi yaptığı zaman kendini daha değerli hissedecektir. Çocuğun kendi seçimleri olduğu için bu durumda çok daha adapte olacak” dedi.