Pekcan, Bakanlık olarak tüketici ürünlerinin, insan sağlığı, can ve mal güvenliği ile tüketicinin korunması açısından güvenlik gereklerini karşılamasından sorumlu olduklarını belirterek, özellikle hassas tüketiciler olarak adlandırılan bebekler, çocuklar ve öğrenciler tarafından kullanılan ürünlerin taşıması muhtemel risklerini bertaraf etmenin piyasa gözetim ve denetim sürecinde Bakanlık olarak birinci öncelikleri olduğunu vurguladı.
Bu kapsamda yeni eğitim ve öğretim yılı öncesinde kırtasiye ürünleri ve okul kıyafetleri alışverişlerinin yoğun olarak yapıldığı Ağustos ve Eylül aylarında piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin artırıldığını ve denetimlerin aralıksız devam ettiğini dile getiren Pekcan, özellikle üretici ve ithalatçıların yoğun olduğu İstanbul, Ankara, Şanlıurfa, Mersin, Van illeri başta olmak üzere kırtasiye ve ofis malzemeleri, okul kıyafetleri, çocuk çanta ve ayakkabıları gibi ürün gruplarında 30 ilde kapsamlı denetimler gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Denetimlere başlanmadan önce yapılan risk analizleri sonucunda özellikle güvensiz ürün satılması muhtemel satış noktaları ve güvensizlik riski taşıyan ürünlerin tespit edildiğini anlatan Pekcan, güvensiz olduğundan şüphe duyulan ürünlerden numuneler alınarak akredite laboratuvarlarında test edildiğini kaydetti. Pekcan, “Raporlar sonucu güvensiz bulunan ürünlerin piyasadan toplanması sağlanarak diğer önlemler için derhal harekete geçilmektedir. Bu doğrultuda Bakanlığımızca güvensiz bulunan ürünlerin firmalar tarafından duyurularının yaptırılmasına ek olarak Güvensiz Ürün Bilgi Sisteminde (GUBİS) de ilan edilerek tüketicilerin hızla bilgilendirilmesi sağlanmaktadır. Söz konusu sisteme, tüketicilerimiz www.guvensizurun.gov.tr ve www.gubis.gov.tr adresli internet sitelerinden ulaşabilmektedir” dedi.
Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetinin etkin olabilmesi için idareye görev düştüğü kadar, ebeveynlere de büyük iş düştüğünü hatırlatan Pekcan, anne ve babaların çocukların sağlıklı yetişmesi için ürün alırken bilinçli olmaları ve aldıkları ürünlerin güvenli olup olmadığını sorgulamaları gerektiğini aktardı.
Veliler nelere dikkat etmeli?
Bakan Pekcan, kırtasiye ve okul malzemesi alışverişlerinde dikkat edilmesi gereken unsurları şöyle sıraladı:
"Kırtasiye ürününü seçerken üretici/ithalatçısının açık adının ve adresinin bulunduğu ürünler tercih edilmelidir. Özellikle okul çantalarında merdiven altı diye tabir edilen markası - modeli belli olmayan üretici/ithalatçısına dair hiçbir bilgi bulunmayan ürünler tercih edilmemelidir. Satın alınan kırtasiye ürünlerinde, özellikle boya kalemlerinde- CE işareti ve “EN 71 standardına uygundur” ibaresinin bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Oyuncak şeklinde olan veya oyuncak niteliği taşıyan kırtasiye ürünlerinde ise hangi yaş grubuna yönelik olduğuna dair ibarelerin ve diğer uyarıların bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Örneğin, 36 aydan küçük çocuklar için risk oluşturan kırtasiye malzemelerinde bulunan uyarılar dikkate alınmalıdır. Oyuncak şeklindeki kırtasiye ürünlerinde “CE” işaretinin bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir. Sprey boyalar ve yapıştırıcılarının su bazlı olması ve solvent içermemesi gerekmektedir. Tekstil ve ayakkabı ürünlerinde de etiketlerin ve işaretlemelerin Türkçe ve kolay okunabilir olması gerekmektedir."
Satın aldığı ürünün güvensiz olduğunu düşünen tüketicilerin Ticaret Bakanlığı ALO 175 Tüketici Danışma Hattı'na 7 gün 24 saat başvurabileceğine dikkati çeken Pekcan, tüketicilerin güvenliğinden şüphe duyduğu ürünleri, www.tuketici.gov.tr web adresleri üzerinden veya twitter.com/etuketici ile facebook.com/etuketici sosyal medya hesapları aracılığıyla da Bakanlığa bildirebileceklerini kaydetti.
Denetimlerle güvensizlik oranları azaldı
Pekcan, ilk olarak Eylül 2011’de gerçekleştirilen denetimlerde tespit edilen güvensiz ürün sayısının yıllar itibarıyla azaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“2011 yılında kırtasiye ürünlerindeki aykırılık oranı yüzde 53 iken 2012 yılında yüzde 24’e, 2013 yılında yüzde 18’e, 2014 yılında ise yüzde 11.22’ye gerilemiştir. Sektörle ciddi işbirliği ve denetimlerin taviz vermeden devam etmesi ile güvensizlik oranları 2015 yılında ise yüzde 3,3’e düşmüştür. 2016 yılında gerçekleştirilen denetimlerde güvensizlik oranı yüzde 1,5 iken 2017 yılında “Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik”in yürürlüğe girmesi ile kısıtlanan kimyasal sayısı artmış ve 2018 yılında bu oran yüzde 3 olarak tespit edilmiştir.”
Güvensiz ürün sayısının ciddi olarak azalmasında kararlı bir şekilde konunun takipçisi olmalarının, ara vermeksizin denetimleri sürdürmelerinin ve sektör temsilcileri ile geliştirdikleri olumlu diyaloğun rolünün büyük olduğunu kaydeden Pekcan, Bakanlık olarak piyasa gözetimi ve denetimini sadece firmaları cezalandırmak olarak görmediklerini, sektör temsilcilerini bilgilendirmeyi ve farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini aktardı.
Pekcan, bu çerçevede İstanbul, Ankara, Şanlıurfa’da eş zamanlı satıcı, üretici ve ithalatçılarla toplantılar gerçekleştirerek, sektör temsilcileri ile işbirliğiyle piyasanın güvensiz ürünlerden daha hızlı ve etkin temizlenmesini sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Bakan Pekcan, “Güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans” prensibi ve “bilinçli tüketici, basiretli tacir” anlayışı çerçevesinde tüketicileri korumaya ve sektör temsilcileriyle işbirliği yapmaya önem verdiklerini vurguladı.
Bu kapsamda yeni eğitim ve öğretim yılı öncesinde kırtasiye ürünleri ve okul kıyafetleri alışverişlerinin yoğun olarak yapıldığı Ağustos ve Eylül aylarında piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin artırıldığını ve denetimlerin aralıksız devam ettiğini dile getiren Pekcan, özellikle üretici ve ithalatçıların yoğun olduğu İstanbul, Ankara, Şanlıurfa, Mersin, Van illeri başta olmak üzere kırtasiye ve ofis malzemeleri, okul kıyafetleri, çocuk çanta ve ayakkabıları gibi ürün gruplarında 30 ilde kapsamlı denetimler gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Denetimlere başlanmadan önce yapılan risk analizleri sonucunda özellikle güvensiz ürün satılması muhtemel satış noktaları ve güvensizlik riski taşıyan ürünlerin tespit edildiğini anlatan Pekcan, güvensiz olduğundan şüphe duyulan ürünlerden numuneler alınarak akredite laboratuvarlarında test edildiğini kaydetti. Pekcan, “Raporlar sonucu güvensiz bulunan ürünlerin piyasadan toplanması sağlanarak diğer önlemler için derhal harekete geçilmektedir. Bu doğrultuda Bakanlığımızca güvensiz bulunan ürünlerin firmalar tarafından duyurularının yaptırılmasına ek olarak Güvensiz Ürün Bilgi Sisteminde (GUBİS) de ilan edilerek tüketicilerin hızla bilgilendirilmesi sağlanmaktadır. Söz konusu sisteme, tüketicilerimiz www.guvensizurun.gov.tr ve www.gubis.gov.tr adresli internet sitelerinden ulaşabilmektedir” dedi.
Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetinin etkin olabilmesi için idareye görev düştüğü kadar, ebeveynlere de büyük iş düştüğünü hatırlatan Pekcan, anne ve babaların çocukların sağlıklı yetişmesi için ürün alırken bilinçli olmaları ve aldıkları ürünlerin güvenli olup olmadığını sorgulamaları gerektiğini aktardı.
Veliler nelere dikkat etmeli?
Bakan Pekcan, kırtasiye ve okul malzemesi alışverişlerinde dikkat edilmesi gereken unsurları şöyle sıraladı:
"Kırtasiye ürününü seçerken üretici/ithalatçısının açık adının ve adresinin bulunduğu ürünler tercih edilmelidir. Özellikle okul çantalarında merdiven altı diye tabir edilen markası - modeli belli olmayan üretici/ithalatçısına dair hiçbir bilgi bulunmayan ürünler tercih edilmemelidir. Satın alınan kırtasiye ürünlerinde, özellikle boya kalemlerinde- CE işareti ve “EN 71 standardına uygundur” ibaresinin bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Oyuncak şeklinde olan veya oyuncak niteliği taşıyan kırtasiye ürünlerinde ise hangi yaş grubuna yönelik olduğuna dair ibarelerin ve diğer uyarıların bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Örneğin, 36 aydan küçük çocuklar için risk oluşturan kırtasiye malzemelerinde bulunan uyarılar dikkate alınmalıdır. Oyuncak şeklindeki kırtasiye ürünlerinde “CE” işaretinin bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir. Sprey boyalar ve yapıştırıcılarının su bazlı olması ve solvent içermemesi gerekmektedir. Tekstil ve ayakkabı ürünlerinde de etiketlerin ve işaretlemelerin Türkçe ve kolay okunabilir olması gerekmektedir."
Satın aldığı ürünün güvensiz olduğunu düşünen tüketicilerin Ticaret Bakanlığı ALO 175 Tüketici Danışma Hattı'na 7 gün 24 saat başvurabileceğine dikkati çeken Pekcan, tüketicilerin güvenliğinden şüphe duyduğu ürünleri, www.tuketici.gov.tr web adresleri üzerinden veya twitter.com/etuketici ile facebook.com/etuketici sosyal medya hesapları aracılığıyla da Bakanlığa bildirebileceklerini kaydetti.
Denetimlerle güvensizlik oranları azaldı
Pekcan, ilk olarak Eylül 2011’de gerçekleştirilen denetimlerde tespit edilen güvensiz ürün sayısının yıllar itibarıyla azaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“2011 yılında kırtasiye ürünlerindeki aykırılık oranı yüzde 53 iken 2012 yılında yüzde 24’e, 2013 yılında yüzde 18’e, 2014 yılında ise yüzde 11.22’ye gerilemiştir. Sektörle ciddi işbirliği ve denetimlerin taviz vermeden devam etmesi ile güvensizlik oranları 2015 yılında ise yüzde 3,3’e düşmüştür. 2016 yılında gerçekleştirilen denetimlerde güvensizlik oranı yüzde 1,5 iken 2017 yılında “Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik”in yürürlüğe girmesi ile kısıtlanan kimyasal sayısı artmış ve 2018 yılında bu oran yüzde 3 olarak tespit edilmiştir.”
Güvensiz ürün sayısının ciddi olarak azalmasında kararlı bir şekilde konunun takipçisi olmalarının, ara vermeksizin denetimleri sürdürmelerinin ve sektör temsilcileri ile geliştirdikleri olumlu diyaloğun rolünün büyük olduğunu kaydeden Pekcan, Bakanlık olarak piyasa gözetimi ve denetimini sadece firmaları cezalandırmak olarak görmediklerini, sektör temsilcilerini bilgilendirmeyi ve farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini aktardı.
Pekcan, bu çerçevede İstanbul, Ankara, Şanlıurfa’da eş zamanlı satıcı, üretici ve ithalatçılarla toplantılar gerçekleştirerek, sektör temsilcileri ile işbirliğiyle piyasanın güvensiz ürünlerden daha hızlı ve etkin temizlenmesini sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Bakan Pekcan, “Güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans” prensibi ve “bilinçli tüketici, basiretli tacir” anlayışı çerçevesinde tüketicileri korumaya ve sektör temsilcileriyle işbirliği yapmaya önem verdiklerini vurguladı.