11 ayın sultanı Ramazan 19. Günün akşamında başlayan itikaf, ne olduğu hakkında araştırmalar yapılıyor.
Öncelikle itikaf “kendini bir konuya verme, bağlama” anlamına geliyor. İtikâf, Ramazan ayında yapılan ve Peygamber Efendimizin hayatı boyunca terk etmediği bir ibadet olarak rivayet edilir.
İtikaf Ramazan ayının son 1o gününde yapılan bir ibadet olarak biliniyor. Erkekler 5 vakit namazın kılındı camilerde Ramazan’ın 19.gününde güneş battıktan sonra camiye girer, bayram gecesi güneş batımıyla sona erer.
Kadın ise yaşadıkları evde itikafa girebilir. İtikaf sürecinde kişi zikir, Kur’an ve namazla meşgul olması bekleniyor.
Cami imamı İzzetin Okkalı, itikaf hakkında Urfa Değişim mikrofonlarına özel açıklamalarda bulundu.
İTİKAF NEDİR?
İtikafın kişinin kendisini dünyevi işlerden alıkoyması demek olduğunu bildiren cami imamı İzzetin Okkalı, “İtikaf, genel olarak mühim bir ibadettir ve Peygamber Efendimizin sünneti seniyesindeki bir ibadettir. İtikaf, kendini dünyevi işlerden alıkoyup ibadete yönelmek, zikretmek ve tesbihat yapmak demektir. İtikafın belirli bir zamanı yoktur. Mesela şu anda mescitte bulunuyoruz. Mescide girerken itikafa niyet ettiğimizde, camiye girdiğimiz andan itibaren orada kaldığımız sürece itikaf sevabını alırız. Bu, genel olarak icra edilen itikaftır” dedi.
“SÜNNETİ KİFAYE OLAN BİR İBADETTİR”
Cami imamı İzzetin Okkalı, Peygamber Efendimizin bütün Ramazanlarında son 10 gününü itikafla geçirdiğini belirterek şöyle konuştu:
“Bizim burada konuşacağımız konu, Ramazan’ın son 10 gününde Peygamber Efendimizin hayatı boyunca terk etmediği ve icra ettiği itikaftır. Bu, sünneti kifaye olan bir ibadettir. Sünneti kifaye, belli bir kesimin yerine getirmesi gereken, diğer insanların üzerinden sorumluluğun kalktığı bir ibadettir. Mesela cenaze namazının hükmü de farzı kifayettir. Bir cenazenin üzerine bir kişi namaz kılarsa, bütün o bölge o sorumluluktan kurtulur. Eğer cenaze namazı kılınmazsa, oradaki bütün bölge bundan sorumlu olur. Ramazan’ın son 10 günündeki itikaf ibadeti de sünneti kifaye olan bir ibadettir. Peygamber Efendimizin bütün Ramazanlarında son 10 gününü itikafla geçirdiğini biliyoruz. Hatta Peygamber Efendimizin son Ramazan’da 20 gün itikafa girdiği rivayet edilmektedir.”
“ADAK İTİKAF ÜZERİNE YAPABİLİR”
Bir kişinin adağını itikaf üzerine yapabileceğini söyleyen imam İzettin Okkalı, “Bir kişi, adağını itikaf üzerine yapabilir. O zaman, o itikaf hakkında vacip olur ve en az süresi bir gündür. Eğer herhangi bir kimse, bir konuda "Eğer işim olursa, bir nezir ya da adak yaparak bir gün ya da üç gün itikafa girerim" derse, artık o kişinin itikafa girmesi vacip olur. Peygamber Efendimiz özellikle Ramazan'ın son 10 gününe değinmiştir. Peygamber Efendimizin, son 10 günde daha fazla gayret gösterdiği ve gündüzlerini mescitte geçirdiği biliniyor” diye konuştu.
İTİKAFA NASIL GİRİLİR?
İtikafa Ramazan’ın 19.günü akşam niyet edildikten sonra girildiği ifade eden imam Okkalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İtikaf için, 5 vakit namazın kılındığı herhangi bir cami yapılabilir. Bu sene Ramazan'ın 19. gününün akşamında, güneş battıktan sonra o mescide gidilir ve "Burada itikafa niyet ettim" diyerek o mescide kapanmış olunur. Artık o kişi, Ramazan'ın son 10 gününü ibadetle, zikirle, namazla ve Kur'an okumayla geçirir. Bu kişi, zaruri haller dışında mescidi terk edemez ve tamamen kendini uhrevi işlerle meşgul eder. Ancak itikafa girmeden önce din görevlisine en az iki gün önceden bildirilmesi gerekir. Din görevlisi de buna göre hazırlık yapar. Oruç tuttuğumuz son günün akşamında iftar vakti sona erdiğinde, kişiler itikaflarından çıkmış olur.”
KADINLAR İTİKAFA NASIL GİRİR?
İtikafa sadece erkeklerin girmediğini söyleyen Okkalı, kadınların evde 5 vakit namazın kılındığı bir oda da ya da köşede girebileceklerini vurguladı.
Okkalı, konuşmasını böyle tamamladı:
İtikafa sadece erkekler girmez, kadınlar da itikafa girebilir. Erkeklerin itikafa gireceği yer camidir, kadınların ise itikafa gireceği yer kendi evleridir. Alimler, kadınların itikafa gireceği yerlerin her zaman beş vakit namazın kılındığı bir köşe ya da odası olması gerektiğini belirtmişlerdir. Kadınlar da yine tamamen uhrevi işlerle meşgul olmalıdır. Evde çocuğuna ihtiyaçlarını görecek, ancak eşlerin bu süreç içerisinde birbirlerinden bu manada uzak durmaları gerekmektedir.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: