Rahim ağzı (Serviks) kanseri farkındalık ayı dolayısıyla Türkiye’nin her yerinde farkındalık amacıyla etkinlikler yapılıyor.
Urfa Değişim gazetesi olarak Şanlıurfa’da kendi kliğinde doktorluk yapan Kadın Doğum Uzmanı Dr. Adem Sürücü ile Rahim ağzı (Serviks) Kanseri hakkında röportaj yaptık.
Kadın Doğum Uzmanı Dr. Adem Sürücü, rahim ağzı kanserinin (serviks) cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu, Human Papilloma Virüsü'nün (HPV) rahim ağzı kanserine yol açtığını belirtti.
RAHİM AĞZI KANSERİ NEDİR?
Rahim ağzı kanserinin ne olduğunu açıklayan Kadın Doğum Uzmanı Dr. Adem Sürücü, “Rahim ağzı kanseri rahim boynu dediğimiz serviks olarak geçer. Rahim ağzının hücrelerinin anormal şekilde büyüyüp çoğalması ile karakterize haline gelen bir kanser türüdür” dedi.
RAHİM AĞZI KANSERİNİN BELİRTLERİ NELERDİR?
Rahim ağzı kanserinin en büyük nedeninin HPV virüsü olduğunu söyleyen Kadım Doğum Uzmanı Adem Sürücü, belirtileri hakkında şu şekilde konuştu.
“Rahim ağzı kanserinin %99.8'inin sebebi HPV virüsüdür. Bu virüs, rahim ağzına nüfuz ettikten sonra o hücrelerde bir süre kalır. Ardından, rahim ağzındaki normal fizyolojik değişiklikleri yok ederek, ölümsüz hücrelere dönüşür ve kötü huylu kanser hücrelerini oluşturarak kanserin gelişmesine yol açar. Kanser bulaşmaz, ancak rahim ağzı kanserine sebep olan nedenler bulaşabilir. HPV virüsü en çok korunmasız cinsel ilişkilerle bulaşır.
150’DEN FAZLA TÜRÜ VAR
HPV virüsünün şu anda bilinen 150'den fazla türü bulunmaktadır. Bunlardan bazıları iyi huylu, bazıları ise kötü huyludur. Kötü huylu türler, bir cinsel ilişkiden sonra ortalama 3, 5, 9 ay ya da bir yıla kadar vücutta nüfuz edebilir. Eğer kişinin bağışıklık sistemi kuvvetliyse, bu virüs vücutta hiç etkilenmeden temizlenebilir. Ancak bağışıklık sistemi zayıfsa, virüs burada nüfuz etmeye başlar ve zamanla kanserleşmeye kadar gidebilir.
BELİRTİ VERMİYOR
HPV virüsü kadına da erkeğe bulaştıktan sonra hiçbir belirti vermeden orada hakimiyetine devam etmektedir. Rahim ağzı kanserine giden süreçte neler etkili olmaktadır. Bunlar korumasız cinsel ilişkiler birden çok vajinal yola doğum yapmak çok sigara içmek bu tür faktörler rahim ağzı kanserine neden olur. Özellikle a vitamini c vitamini düşük besinlerle beslenmek yine rahim ağzı kanseri yatkınlığını artırmaktadır. Düşük sosyoekonomik yine rahim ağzı kanserine sebep vermektedir.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Rahim ağzı kanserinin en belirgin belirtisi ağrısız vajinal kanamadır. İlişki sırasında kanama görülebilir. Ayrıca, adet döneminde kanama normalden fazla olmaya başlarsa da bu, bir belirti olabilir. Leğen kemiği ve vajina bölgesinde, ayaklara ve bacaklara kadar yayılabilen ağrılar, yine bel bölgesinde sırta vuran ağrılar olduğunda, rahim ağzı kanserinden şüphelenebiliriz. Belirtiler görüldüğünde, en kısa sürede jinekoloğa başvurmak gereklidir.”
RAHİM AĞZI KANSERİ TEŞHİSİ NASIL YAPILIR?
Rahim ağzı kanserinin teşhisi hakkında Uzman Doktor Adem Sürücü, “Rahim ağzı kanseri teşhisi, tamamen kadın doğum uzmanlarının yaptığı jinekolojik muayene ile konulur. Muayene akabinde yapılan rahim ağzı kanseri tarama testleri vardır. Bu testler arasında siğil ve HPV DNA testi yer alır. Jinekolojik muayenelerde şüpheli durumlar tespit edildiğinde, kolposkopi yapılır. Kolposkopi, rahim ağzının kamera ile büyütülerek incelenmesi yöntemidir” diye konuştu.
TEDAVİSİ NASIL?
Her kanser türünde olduğu gibi erken tanının öneminden bahseden Doktor Sürücü, tedavi hakkında şöyle konuştu:
“Rahim ağzı kanseri tanısı konduktan sonra maalesef zorlu bir süreç başlar. Tanı konmadan önce, evreleme işlemine başlanır. Çünkü her kanserde olduğu gibi, rahim ağzı kanserinin de hafif evreden ağır evreye doğru ilerleyen aşamaları vardır. Kanser, erken evrede yakalandığında, rahim ağzından küçük bir parça alınarak incelenir. Patoloji sonuçları negatif çıkarsa, yıllık takipler yapılır. Ancak pozitif çıkarsa, büyük cerrahi girişimlere başlanır. Bu cerrahi işlemler arasında leğen kemiği dahil olmak üzere geniş bir bölgenin çıkarılması tedavisi bulunur ve bu tedaviler uzun süreçler gerektirir. Gerek maddi gerekse manevi açıdan çok zorlu bir süreçtir. Tedavi tamamen evreye göre değişir. Ne kadar erken tanı konursa, tedavi daha kolay olur ve hastalık neredeyse hiç olmamış gibi tedavi edilebilir. İleri evrelerde ise radyoterapi ve kemoterapi ile birlikte tümör küçültülmeye çalışılır.”
URFA’DA GÖRÜLME RİSKİ NEDİR?
Şanlıurfa’da hastalığın görülme oranından bahseden Sürücü, “Urfa ile ilgili bu hastalıkla ilgili bir halk sağlığı çalışması açıkçası şimdiye kadar görmedim. Yapılan çalışmalara göre, rahim ağzı kanseri 100.000'de 4.2 ile 5 kadında bir görülmektedir. Rahim ağzı kanseri, kadınlarda en fazla görülen 10 kanserden bir tanesidir. Bu kadar yaygın görüldüğü için biz üzerinde çok duruyoruz. 100.000'de 5 kadının bu hastalığa yakalanması ciddi bir rakamdır aslında. En kötüsü ise, ileri evrede yakalandığında ölümcül olma ihtimalinin çok yüksek olmasıdır. Urfa'da da gördüğümüz sıklığın, Türkiye'nin ortalamasından farklı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
KORUMASIZ CİNSEL İLİŞKİYE DİKKAT!
Son olarak vatandaşlara uyarılarda bulunan Sürücü, konuşması şu şekilde tamamladı:
“Benim tavsiyem, hiçbir şekilde korunmasız cinsel ilişkiye girmemektir. Çok eşli ilişkilerde, sonuçlar bu noktaya kadar varılabiliyor. A vitamini ve C vitamini bakımından zengin besinler tüketilebilir, uygun kilo kontrolüne devam edilebilir. Fazla kilolu olmak da bu hastalığın riskini arttırır. Kendi kişisel hijyenimize de dikkat etmemiz gerekmektedir.
EN ÖNEMLİ ŞEY TARAMA!
En önemli şey ise taramadır. Türkiye'de, 30 yaşından sonra Sağlık Bakanlığı tarafından tarama programına HPV testi eklenmiştir ve biz de kadınlarımıza bunu öneriyoruz. Urfa'da ise en çok karşılaştığım sıkıntı, maalesef tarama konusunda yaşanıyor. Hastalarımızın yüz kadından belki sadece 2 ya da 3 tanesi tarama yaptırıyor. Konu hakkında anlattığımız, önerdiğimiz halde rahim ağzı kanseri tarama testi yaptırmıyorlar. Yani, tarama yapmadığınız sürece, yakalanma riskiniz yüksektir.”
Yorumlar
Kalan Karakter: