Psikolog Nursena As, dijital oyun bağımlılığı hakkında Urfa Değişim mikrofonlarına özel açıklamalarda bulundu. Dijital oyun bağımlılığı hakkında konuşan As, biyolojik, psikolojik, sosyal ve teknolojik faktörlerin etkili olduğunu söyledi.
Ailelerin, çocukların yemek yerken önlerine tablet ya da telefon konarak susmalarını sağladıklarını kaydeden As, bu yöntemin bir nevi dijital emzik olduğunu ve bu durumda çocuğun beyinin de bağımlılık duygusu gelişmeye başladığını açıkladı.
As, kontrol edici bir ebeveyn olmadığı zamanlarda çocukların ve ergenlerin risk altında olduğunu bildirdi.
Yalnızlık, düşük saygı benliği, depresyon gibi faktörlerin oyun bağımlığını etkilediğini açıklayan As, oyun bağımlılığını azaltmak için ailelerin çocuklarını spora yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Aile için iletişiminin önemini anlatan As, “Aile içindeki iletişim sağlıklı olmalıdır. Aileler, çocuklarına örnek olmalıdır. Bizim çocuklardan ve ergenlerden bir beklentimiz varsa, bizlerin de nasıl örnek olabildiğimizi düşünmemiz gerekmektedir” diyerek ebeveynlere uyarıda bulundu.
DİJİTAL OYUN BAĞIMLILIĞI NEDİR?
As, dijital oyun bağımlılığın ne olduğunu şu sözlerle açıkladı:
“Dijital oyun bağımlılığı, bireylerin bilgisayar, video oyunları, mobil oyunlar ya da başka dijital platformlarda oynadıkları oyunlarla aşırı şekilde ve kontrolsüz bir şekilde oyun oynama davranışlarını ifade eder. Bununla birlikte, kişilerin yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenebilir. İş ve okul hayatları da bu durumdan olumsuz etkilenir”
DİJİTAL OYUN BAĞIMLILIĞI NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?
Dijital oyun bağımlılığının ortaya çıkmasında, biyolojik, psikolojik, sosyal ve teknolojik faktörlerin etkili olduğunu altını çizen As, oyunların insan beynine göre tasarladığını bundan dolayı oyunlardan kopmanın zor olduğunu belirtti.
As, Dijital oyun bağımlılığının ortaya çıkmasını tetikleyen faktörler hakkında “Dijital oyun bağımlılığının ortaya çıkmasında çeşitli faktörler vardır. Öncelikle biyolojik faktörlere bakmak gerekir. Beyindeki ödül mekanizmasını uyardığı için bu sanal oyunlar, bireylerde dopamin salgılar. Bu da bireyin daha fazla oyun oynama isteğini artırır. İkinci faktör psikolojik faktörlerdir. Eğer kişide depresyon, yalnızlık, düşük sosyal benlik algısı varsa, bu faktörler oyun bağımlılığını tetikleyebilir. Üçüncüsü ise sosyal faktörlerdir. Örneğin, çocuğun arkadaş grubu oyun oynuyorsa, onlara uyum sağlamak için kişi oyun oynayabilir. Ayrıca, dijital platformlarda başarıya ulaşmak istemek de oyun oynama isteğini artırabilir. Dördüncü faktör ise teknolojiyle ilgili faktörlerdir. Oyun sistemi, kişinin beynine göre düzenlenmiştir. Orada sürekli yenilenen içerikler ve ödül mekanizmasıyla etkileşim halindedirler ve oyuncular, sürekli yenilikleri kaçırmak istemezler. Hep kazanmak istedikleri için, kazanma isteği de oyun oynama isteğini etkiler. Teknoloji, kişiye göre o kadar iyi ayarlıyor ki, oyuncular oradan kopmaktan zorlanır” dedi.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Oyun bağımlığında çocukların ve kimlik karmaşası yaşayan ergenlerin ciddi risk altında olduğuna dikkat çeken As, ailelerin çocuklarını susturmak için tablet ya da bilgisayar vermesini dijital emzik olarak değerlendirdi.
Kontrol edici bir ebeveynin olmadığı zaman çocukların risk altında olduğunu söyleyen As, şu şekilde konuştu:
“Oyun bağımlılığında çocuklar ve ergenler büyük risk altındadır. Çocuklar, ebeveynleri tarafından sınırsız bir şekilde dijital cihazlarla ödüllendirildiklerinde, örneğin yemek yerken önlerine tablet ya da telefon konarak susmaları sağlayabiliyorlar. Bu yöntem, bir nevi dijital emzik olarak düşünülebilir. O an çocuk susar ama beyinde bağımlılık duygusu gelişmeye başlar. Kontrol edici bir ebeveyn yoksa, çocuklar risk altındadır. Ergenler ise kimlik karmaşası yaşadıkları bu dönemde, sanal oyunlar aracılığıyla kendilerini gösterebilirler. Ayrıca, psikolojik sorunlar yaşayan kişilerde kaygı bozukluğu, depresyon, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi durumlar, oyun bağımlılığına yatkınlık oluşturabilir. Diğer bir etken ise düşük sosyal bağlardır. Eğer kişi yalnızsa, toplumdan izole olmuşsa ya da benlik saygısı düşükse, dijital platformda kendisine yeni bir çevre edinebilir. Genetik faktörler de önemli bir rol oynar. Eğer kişinin kişiliği bağımlılığa yatkınsa, oyun bağımlılığı kendisinde gelişebilir.”
OYUN BAĞIMLILIĞI NASIL ÖNLENEBİLİR?
“Dijital oyun bağımlılığı şu şekilde önlenebilir: Öncelikle zaman sınırlaması yapılmalı ve ebeveynler ekran süresini kontrol etmelidir. Zaman sınırlaması, çocuk ve ergenle ortaklaşa bir şekilde belirlenmelidir” diyen As, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bu sınırlama ne kadar minimum düzeyde olursa o kadar iyi olur. Eğer bir kişi bağımlılık geliştirmişse, hemen bilgisayar veya tableti ondan alamazsınız. Süreç içinde zamanla bağımlılığı azaltabilirsiniz. Bu zaman sınırlamasında ebeveynlerin istikrarı çok önemlidir. Ebeveynler, çocukların ne izlediklerini takip etmelidir. Aileler, çocuklarına oyun bağımlılığını önlemek için eğitim alabilirler. Oyun bağımlılığı, ev içinde oluşan bir bağımlılıktır, yani evin içindeki en büyük tehlikelerden biri ekranlardır. Bu konuda bilinçlenmek ve çocukları sınırlandırmak gerekmektedir. Aileler, ekranın zararlarını çocuklarına anlatabilirler. Ayrıca, çocukları futbol, basketbol, voleybol gibi spor faaliyetlerine yönlendirebilirler. Beyin gelişimi 25 yaşına kadar devam ettiği için, çocuklar bazen neyin doğru neyin yanlış olduğunu fark etmeyebilir ve haz peşinden koşabilirler. Bu sebeple ebeveynler, kesinlikle çocuklarına sınır koymalı ve bu kararı uygulamalıdırlar. Çocuklar ilk başta istemeyebilir, ancak ebeveynler kararlı olup onları bu tür etkinliklere yönlendirebilirler. Aile içindeki iletişim sağlıklı olmalıdır. Aileler, çocuklarına örnek olmalıdır. Bizim çocuklardan ve ergenlerden bir beklentimiz varsa, bizlerin de nasıl örnek olabildiğimizi düşünmemiz gerekmektedir.”
“EN BÜYÜK SORUMLULUK EBEVEYNLERE AİTTİR”
Ailelerde önerilerde bulunan As, “Ebeveynler, çocuklarının yanında geçirdikleri ekran sürelerine dikkat etmelidir. Oyun bağımlılığı konusunda en büyük sorumluluk ebeveynlere aittir. Ebeveynler, sınırları net bir şekilde çizmelidir. Sınırları bilmeyen insanlar, hapishanelerde olurlar. Çocuklara sınır çizerken, bunu korkunç bir şekilde değil, şefkatli bir şekilde yapmak gerekir. "Ben senin iyiliğin için bunu yapıyorum" diyerek çocuklardan bilgisayar ya da tableti almak mümkündür. İstikrarlı bir şekilde bu saydıklarımızı uygularsanız, oyun bağımlılığı problemi yavaş yavaş azalır” ifadelerini kullanarak oyun bağımlığını azaltmanın yollarını aktardı.
Yorumlar
Kalan Karakter: