Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e düşüren karara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Suyun tarımsal üretimin vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade eden Ünal, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını ve tüketilen suyun büyük bölümünün tarımsal üretim amacıyla kullanıldığını söyledi.
Ünal, tarımsal sulamanın farklı yöntemlerle yapıldığına dikkati çekerek, "Devlet Su İşleri verilerine göre işletmeye açılan yerlerde yüzde 22-23'ü yağmurlama, yüzde 18-20'si damla olmak üzere, basınçlı sistemlerle sulanan alan yüzde 40-45'ler seviyesindedir. Cazibeli sulama alanı yüzde 55-60 civarındadır." diye konuştu.
Basınçlı sulama sistemlerinin işlevsel olabilmesinin elektriğe bağlı olduğunu vurgulayan Ünal, suyun etkin bir şekilde kullanılabilmesinin de elektrik aboneliğiyle doğrudan alakalı olduğunu bildirdi.
Ünal, son dönemde enerji maliyetlerinin artmasının her sektörü etkilediği gibi tarımı da etkilediğine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
"Bahsettiğimiz üzere tarımsal sulamada vazgeçilmez olan elektriğin satış fiyatının artması çiftçilerimizin üretim maliyetlerinin yükselmesine neden olmuştur. Enerji maliyetlerinin artması gerek pandemi gerekse dış ülkelerin gergin ortamdan beslenmek suretiyle yeni sömürgeler elde etmeye çalışmasıyla tetiklenmiştir. Birçok olumsuz faktörün bir araya gelmesi ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle sulamanın doğrudan bağlı olduğu tarımsal elektrik kullanımı, artan maliyetler neticesinde çıkmaza girmiştir. Burada yapılan KDV indirimi Türkiye Cumhuriyeti devletinin üreticisini korumaya yönelik attığı adımlardan bir tanesidir ve gayet yerinde olmuştur. Tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV'nin yüzde 8'e indirilmesi çiftçinin maliyetlerini az da olsa düşürecektir. Birçok nedenden dolayı enerji maliyeti artmış olabilir fakat bu önlemler bize gösteriyor ki devlet vatandaşını ve çiftçisini korumak için bir şeyler yapmaya çalışmaktadır. Birlik olarak teşekkür ediyoruz."
Suyun tarımsal üretimin vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade eden Ünal, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını ve tüketilen suyun büyük bölümünün tarımsal üretim amacıyla kullanıldığını söyledi.
Ünal, tarımsal sulamanın farklı yöntemlerle yapıldığına dikkati çekerek, "Devlet Su İşleri verilerine göre işletmeye açılan yerlerde yüzde 22-23'ü yağmurlama, yüzde 18-20'si damla olmak üzere, basınçlı sistemlerle sulanan alan yüzde 40-45'ler seviyesindedir. Cazibeli sulama alanı yüzde 55-60 civarındadır." diye konuştu.
Basınçlı sulama sistemlerinin işlevsel olabilmesinin elektriğe bağlı olduğunu vurgulayan Ünal, suyun etkin bir şekilde kullanılabilmesinin de elektrik aboneliğiyle doğrudan alakalı olduğunu bildirdi.
Ünal, son dönemde enerji maliyetlerinin artmasının her sektörü etkilediği gibi tarımı da etkilediğine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
"Bahsettiğimiz üzere tarımsal sulamada vazgeçilmez olan elektriğin satış fiyatının artması çiftçilerimizin üretim maliyetlerinin yükselmesine neden olmuştur. Enerji maliyetlerinin artması gerek pandemi gerekse dış ülkelerin gergin ortamdan beslenmek suretiyle yeni sömürgeler elde etmeye çalışmasıyla tetiklenmiştir. Birçok olumsuz faktörün bir araya gelmesi ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle sulamanın doğrudan bağlı olduğu tarımsal elektrik kullanımı, artan maliyetler neticesinde çıkmaza girmiştir. Burada yapılan KDV indirimi Türkiye Cumhuriyeti devletinin üreticisini korumaya yönelik attığı adımlardan bir tanesidir ve gayet yerinde olmuştur. Tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV'nin yüzde 8'e indirilmesi çiftçinin maliyetlerini az da olsa düşürecektir. Birçok nedenden dolayı enerji maliyeti artmış olabilir fakat bu önlemler bize gösteriyor ki devlet vatandaşını ve çiftçisini korumak için bir şeyler yapmaya çalışmaktadır. Birlik olarak teşekkür ediyoruz."