Şanlıurfa, tarihi, kültürel ve gastronomik açıdan zengin bir şehirdir. Mezopotamya'nın en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Şanlıurfa, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için, nesilden nesile aktarılan zengin yemekleri ile bilinir. Lezzetli yemekleri ile ön plana çıkan Urfa mutfağında, özellikle ciğer ve kebap yemekleri bir başkadır.
Bizde Urfa Değişim ekibi olarak mikrofonlarımızı yıllardır esnaflık yapan İsmail Hızmalı’ya uzatarak, “Kurban bayramından sonra ciğer satışlarınız ne durumda” diye sorduk Hızmalı ise, “Kurban Bayramı sonrası yaşanan durgunluğu, kentteki trafik uygulamaları, otopark eksikliği ve denetimsizliğe bağladı.
40 yıldır sektörde olduğunu söyleyen Hızmalı, “Bu bayram işlerimiz resmen sıfırlandı. Vatandaş AVM’ye 300 TL veriyor, ama buraya uğramıyor” diyerek sitem etti.
“BU SENE HİÇBİR ŞEKİLDE İŞ OLMADI, BUNUN SEBEBİYSE BUNUN SEBEBİYSE AVM’LERİN ARTMASI VE OTOPARK EKSİKLİĞİDİR”
Şanlıurfa’da yaklaşık 40 senedir bu sektörde hizmet ettiğini ve işlerinin Kurban Bayramı’ndan bu yana neredeyse sıfıra düştüğüne vurgu yapan esnaf İsmail Hızmalı, konuşmasında şu açıklamalara dikkat çekti, “Normalde eski bayramlarda ciğer olsun, kebap çeşitlerimiz olsun satışlarımız neredeyse %100’e yaklaşırdı. Ama bu sene hiçbir şekilde iş olmadı, tüketim tamamen durmuş durumda.
Ben işlerimizin durmasını ekonomiye değil; AVM’lerin artmasına, Balıklıgöl’den Kapaklı Pasajı’na kadar olan bölümde trafik ekiplerinin araçlara müsaade etmemesine, her fırsatta ceza yazmalarına ve otopark eksikliğine bağlıyorum. Ancak altı aydır fiyatlarımızda hiçbir değişiklik yapmadık, aynı fiyattan devam ediyoruz.
Sosyal tesisler, eğlence mekanları ve AVM’ler dolup taşarken, işlerimizin bu kadar durgun olmasını düşündürücü buluyorum. İnsanlar 300 TL’ye kahveye para veriyor ama bizim işlerimiz durma noktasında.
Bu durumu en çok otopark eksikliği ve yolun sıkışıklığından dolayı araçlara sürekli ceza yazılmasına bağlıyorum. Ayrıca, bu tarihi bölgede çok sayıda ciğerci olması ama kaliteli yerlerin az olması da önemli bir etken.” dedi.
“KUZU CİĞERİ 250 TL, DANA CİĞERİ İSE 230 TL’DEN SATILIYOR”
“Burası Eski Urfa. Eğer otopark sorunu giderilirse, işlerimizin eski canlılığına döneceğine inanıyorum.” ifadelerine vurgu yapan esnaf Hızmalı, konuşmasının devamında şu ifadelere dikkat çekti, “Mesela geçen hafta sonu sınav vardı.
Normalde bu tarz durumlarda saat 14.00 – 14.30’a kadar bir durgunluk yaşanır, sonra açılırdı. Ama bu sene vatandaş aracını park edecek yer bulamadı. Hava da çok sıcaktı, bu yüzden kimse bu bölgeye gelmedi.
Şu anda kuzu ciğeri 250 TL, dana ciğeri ise 230 TL’den satılıyor. Kebap çeşitlerimiz 350 TL. Ayran sürahide 130 TL, bardakta ise 25 TL. Garnitür ve salata çeşitlerimiz oldukça fazla ve bu şekilde servis yapıyoruz.
Şanlıurfa, dünyanın gözdesi bir şehir. Eğer burada bir uygulama yapılacaksa, bir disiplin getirilecekse, bu vatandaşlara, esnafa ve turiste zarar vermeden yapılmalı. En basitinden, bir polis memuru kendi işini yapıyor olabilir ama turist, şehir dışından gelmiş, burayı bilmiyor.
En azından bir müsamaha gösterilmeli. Adam sadece bir yer soracakken bile plakası çekilip ceza yazılıyor. Aracını yanlış yere park etmiş olabilir, ama bu durum doğrudan cezaya dönüşmemeli. Hal böyle olunca bu uygulamalar da işlerimizi ciddi şekilde etkiliyor.” ifadelerine yer verdi.
“MÜŞTERİ KAZANMAK, MEMLEKETİ İYİ GÖSTERMEK İSTİYORUZ. ÇÜNKÜ BİZ BÖYLE DAVRANMAZSAK, ESNAF AYAKTA DURAMAZ”
İsmail Hızmalı, özeleştiri yaparak, konuşmasının devamında şu değerlendirmelere dikkat çekti, “Tabii bu eleştirileri yaparken biraz da özeleştiri yapmak gerekiyor. Fiyatlar çok dengesiz. Esnaf dışardan gelen bir yabancıya yemeği 450 TL’ye satabiliyor.
İki gün önce Balıklıgöl civarında bir esnaf, üç kişiye 2.200 TL’lik hesap çıkarmış. Kebabın, ciğerin porsiyonu belli; içeceğin fiyatı belli. Biz de bunu yapabiliriz ama bu memleket adına da bizim adımıza da kötü olur.
Vatandaş geliyor, bizde yemek yerken közde çayımız oluyor. Yemekten sonra iki ya da üç çay içebiliyor. Bunu yapmak zorunda değiliz ama yapıyoruz.
Neden? Müşteri kazanmak, memleketimizi iyi göstermek istiyoruz. Çünkü biz böyle davranmazsak, esnaf ayakta duramaz.” açıklamasında bulundu.
“BİZİM ESNAFIMIZDA DA CİDDİ SIKINTILAR VAR”
“Yani her şeyi sadece trafik ekiplerine ya da otopark eksikliğine bağlamamak lazım.” Değerlendirmesine dikkat çekip son olarak konuşmasında şu ifadelere değindi, “Bizim esnafımızda da ciddi sıkıntılar var.
Yabancı geldiğinde esnaf, fiyatı kafasına göre söyleyebiliyor. Bir lahmacunu dışarıdan gelen birine 150 TL’ye satarsan, bu memleket adına büyük bir eksiklik olur.
Yetkililer gerçekten bir disiplin uygulamak istiyorlarsa, üç temel adım atılmalı:
Esnaf denetlenmeli, fiyat listeleri kontrol edilmeli.
Trafik ve otopark sorunları çözülmeli.
Turistin yoğun tükettiği alanlarda denetim artırılmalı.
Böylece hem esnaf kazanır, hem memleketimiz adına olumlu bir izlenim bırakılır, hem de daha sağlıklı ve adil bir tüketim ortamı oluşur.” diyerek konuşmasına son noktayı koydu.
Yorumlar
Kalan Karakter: