Kurban Bayramı, dini ve kültürel önemiyle bir araya gelmenin, paylaşmanın ve bereketin sembolüdür. Ancak, bu dönemde artan kırmızı et tüketimi, sağlıksız beslenme alışkanlıkları nedeniyle mide-bağırsak problemleri, sindirim zorlukları ve kan şekeri dalgalanmaları gibi sorunlara yol açabilir.
Kurban Bayramı’nın bereketli sofraları, lezzetli et yemekleriyle dolarken, yanlış beslenme alışkanlıkları mide sorunlarından kan şekeri dengesizliklerine kadar sağlık risklerini ortaya çıkarıyor. Konuya ilişkin Diyetisyen Ece Ceren Oruç Mikrofonlarımıza önemli açıklamalarda bulundu.
Diyetisyen Oruç, kırmızı etin demir, folik asit, fosfor ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olduğunu ancak kolesterol ve doymuş yağ içeriği nedeniyle dikkatli tüketilmesi gerektiğini açıklayarak kırmızı etin tüketiminde etin 12 ila 24 saat arasında bekletilmesinin önemli olduğunu belirterek, mide rahatsızlığı olanların bu süreye daha fazla özen göstermesi gerektiğini vurguladı.
“MİDE RAHATSIZLIĞI OLAN BİREYLER KIRMIZI ETİ 24 SAATTEN ÖNCE TÜKETMEMELİDİR”
Kurban Bayramı'nın gelmesiyle birlikte et tüketiminin artış gösterdiğine dikkat çeken Diyetisyen Ece Ceren Oruç, mikrofonlarımıza yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Özellikle kırmızı et; demir, folik asit, fosfor ve magnezyum açısından zengin olduğu için oldukça faydalıdır. Ancak aynı zamanda kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek olduğundan tüketimi sınırlı olmalıdır.
Kırmızı et tüketirken öncelikle eti bekletmek büyük önem taşır. Bu süre 12 ila 24 saat arasında olmalıdır. Mide rahatsızlığı olan bireyler ise 24 saatten önce tüketmemelidir. Pişirme süresi de etin sağlıklı tüketimi açısından son derece önemlidir. En sağlıklı pişirme yöntemleri ızgara ve haşlamadır. Kızartma ve kavurma gibi yöntemlerden, özellikle yağda kızartmalardan uzak durulmalıdır.” dedi.
“ETİN YANINDA MUTLAKA SEBZE VE SALATA TÜKETİLMELİDİR”
“Bayramda mangal kültürü oldukça yaygındır. Mangal yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli konu, etin kömürleşmeden pişirilmesidir. Aksi hâlde, kömürleşen etlerde kanserojen maddeler ortaya çıkar.” bilgilendirmesine dikkat çeken Diyetisyen Oruç, konuşmasının devamında şu değerlendirmelere yer verdi, “Ayrıca bu durum, B1 ve B12 vitaminlerinin kaybına da yol açmaktadır. Etin nasıl pişirildiği kadar, hangi besinlerle birlikte tüketildiği de önemlidir.
Etin yanında mutlaka sebze ve salata tüketilmelidir. Çünkü et tüketimiyle birlikte vücuttaki kolesterol ve doymuş yağ oranı artar. C vitamini içeriği yüksek sebzelerle birlikte tüketildiğinde demir emilimi artar. Eğer sebze veya salata tüketmek tercih edilmiyorsa, taze meyve suyu ile de desteklenebilir. Bu hem besin değerini artırır hem de lif oranını yükseltir.” ifadelerine yer verdi.
“ET AĞIRLIKLI BESLENME BÖBREKLERE YÜK BİNDİREBİLİR ONUN İÇİN GÜNLÜK 2–2,5 LİTRE SU TÜKETİLMELİDİR”
Ece Ceren Oruç, Bayramda kırmızı etin yanında hangi tür yiyecekleri konusunda bilgilendirmede bulunarak şu ifadelere yer verdi, “Salata ve sebze ağırlıklı beslenmek, lif alımı ve sindirim sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Ayrıca, bu dönemde su tüketimi de asla ihmal edilmemelidir. Et ağırlıklı beslenme böbreklere yük bindirebilir. Toksinleri vücuttan atmak için günlük 2–2,5 litre su tüketilmelidir.
Su içmekte zorlanan bireyler, suya meyve parçacıkları ekleyerek içimini kolaylaştırabilir. Bu şekilde basit bir detoks suyu elde edilebilir. Bunun yanında fiziksel aktivitelere de önem verilmelidir. Bayramda fazla yemek tüketimi ile birlikte enerji alımı da artar. Bu nedenle günlük 30–40 dakikalık yürüyüşler yapılmalıdır. Örneğin, bayram ziyaretlerine yürüyerek gitmeyi tercih edebilir veya yemek sonrası yürüyüşler planlayabilirsiniz.” değerlendirmesine yer verdi.
“KRONİK RAHATSIZLIĞI OLAN BİREYLER, KIRMIZI ET TÜKETİMİNDE PORSİYON KONTROLÜNE DİKKAT ETMELİDİR”
Diyetisyen Oruç son olarak mikrofonlarımıza yaptığı değerlendirmede şu açıklamalara yer verdi, “Özellikle kronik rahatsızlığı olan bireyler, kırmızı et tüketiminde porsiyon kontrolüne dikkat etmelidir. Sebze ve meyvelerle desteklenen bir öğün, hem sindirimi kolaylaştırır hem de kolesterolü dengede tutar.
Tiroid ve böbrek hastalarının et tüketimi konusunda daha dikkatli olmaları faydalı olacaktır. Kurban Bayramı’nda sadece et değil, tatlı tüketimi de artmaktadır. Bu noktada şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Sütlaç, kazandibi ve muhallebi gibi hafif tatlılar öncelikli olmalıdır. Ayrıca, meyve tatlılarına da yer verilebilir.” diyerek konuşmasını noktaladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: