Aslında son zamanlarda hangi ortamda bulunduysam rastladığım şey insanların ben olsaydım böyle yapardım şöyle yapardım gibi ahkâmlarıyla karşılaşıyorum. İnsanlarımızın en büyük özelliklerinden birisi de konuşurken mangalda kül bırakmamaları oluyor.
Nitekim Almanya'da yapılan bir kamuoyu araştırmasında ilk etapta bizim Türk işçilere sormuşlar; siz bu ülkenin başkanı olsaydınız neler yapardınız? Diye sorulan soruya bizim vatandaşlarımız öyle şeyler söylemişler ki, neredeyse ay yüzeyinde bile yeni bir Almanya devleti bile kurabilecek şeyler yapabileceklerini bile söylemişler.
Bu sorunun aynısını bir alman işçiye sormuşlar ve almış oldukları cevap ise bir hayli ilginç olmuş, sorunun sorulduğu Alman işçi, ilk etapta soruyu cevaplamamış, soruyu ısrarla soran kişinin tavırları üzerine bu defa ise çok harika bir cevap vermiş; ben şu anda ailemin geçimini yapmak için işçi olarak çalışıyorum. Başkanlığı düşünebilecek durumda değilim. Şayet bir gün öyle bir duruma gelirsem o zaman neler yapabilirim diye düşünürüm. Diye harika bir cevap vermiş.
Evet, bizler konuşurken hakikaten adeta mangalda kül bırakmıyoruz. Nasıl bir yapıya sahibiz ben halen anlamadım. Oysaki bir Müslüman her zaman söylediği kelimeleri tartarak düşünerek ve eleyerek sarf etmeli. Bir Müslüman'ın öyle rastgele konuşabilme gibi bir şansı asla yoktur ve olmamalıdır.
Sokağa çıkın ve insanlarımıza bir sorun bu ilin başındaki kişi olsaydınız neler yapardınız? Diye, bakın nasıl cevaplar alacaksınız. İnanın bazı cevaplar sizi düşündürecek, bazıları kahkahalara boğacak, bazıları ise sizi kızdıracak.
İşte insanlarımızın farkı bu kadar net ortada bilmem haksızmıyım?
Oysaki kelimelerini tartarak kullanan bir insan asla insanlara yanlış cevaplar vermez, buna ek olarak yalan söylemez. Aynı zamanda yönetimsel bir problem yaşıyorsa şayet bunu da ilgili makamlara uygun bir dille iletir. Asla ve asla ahkam kesmez.