Dün Türkiye genelinde milyonlarca çocuğumuz karne aldı. Kimisi okulu bitirip yeni bir adım atmanın heyecanını yaşarken, kimisi ise bir üst sınıfa geçmenin mutluluğunu yaşadı doyasıya...
Yorucu bir öğretim yılının ardından karneler alındı. Minikler sıkı bir çalışma evresinin ardından biraz dinlenmeyi hak ettiler. Tatlı karne heyecanının ardından elbette ki her çocuğun yüzünün gülmesi beklenemez. Kötü karne sadece çocuk için değil anne-baba için de kötü bir sürpriz. Peki kötü karne getiren çocuğa yaklaşım nasıl olmalı?
Ceza olarak tatilde ders çalıştırmak, istediklerini yapmasına izin vermemek, yoğun biçimde ders aldırmak gibi önlemler de bu sorunu çözmez. Bunun yerine kitap okumak gibi ya da çok boğucu olmayan genel bir tekrar yapmak ya da her güne bölünen belirli bir ders programı yaparak örneğin her gün bir saat çalışmak gibi tutumlar daha faydalı olur.Karne almak çocuklara en fazla mutluluk ve heyecan veren olaylardan biridir. Çünkü çocuklar için karne, tatilin başlaması anlamına gelir. Böyle neşeli bir gün, karnesinde zayıfları olan çocuklar ve anne babaları için tatsızlığa dönüşebiliyor.
Çocuğunuz ister başarılı, ister başarısız bir karneyle gelsin her iki şekilde de tepkilerimizde aşırıya kaçmamanız çok önemlidir. Duygularınızı kontrol edin, onu anlayın, öfke kontrolüne önem verin yeni stratejiler geliştirin ve onu destekleyin. En değerlisi de önemli olanın sınavlarda değil hayatta başarı olduğunu çocuklarınıza anlatın.Asla yapılmaması gereken ancak sıklıkla yapılan hatalardan birisi ailelerin diğer çocuklarla kendi çocuklarını kıyaslamalarıdır. Sürekli başkalarıyla kıyaslanan çocukların özgüveni düşer ve motivasyonları daha da azalır. Bu durum çözümün değil sorunun bir parçası olunmasına neden olur. Yine çocuğu korkutmak, cezalandırmak, kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunmak çocuğun akademik başarısızlığını çözmeyecek aksine buna ek olarak başka bazı psikolojik rahatsızlıkların da ortaya çıkış ihtimalini fazlalaştıracaktır.
Ceza olarak tatilde ders çalıştırmak, istediklerini yapmasına izin vermemek, yoğun biçimde ders aldırmak gibi önlemler de bu sorunu çözmez. Bunun yerine kitap okumak gibi ya da çok boğucu olmayan genel bir tekrar yapmak ya da her güne bölünen belirli bir ders programı yaparak örneğin her gün bir saat çalışmak gibi tutumlar daha faydalı olur.
KÖTÜ KARNE ÇOCUĞU BAĞIMLILIĞA İTEBİLİR
Kötü karne nedeniyle çocuk kaygı problemleri ve davranış bozuklukları yaşayabiliyor. Çocuktaki stres onu zamanla sinirlilik, içe kapanıklık, uyku ve iştah sorunları ve hatta madde bağımlılığına götürebiliyor. Bu nedenle tepkilerde dikkatli olmak gerekiyor. Önemli olan, anne ve babanın karneyi bir övünç veya utanç kaynağı olarak değil, çocuğunun gelişimini takip etmek ve hangi alanlarda desteğe ihtiyacı olduğunu anlamak için kullanabilecekleri bir araç olarak görmeleri gerektiğidir.
Karneye olması gerekenden fazla anlam yüklenmemeli; ulaşılması gereken bir amaç değil, başarıya götürecek bir araç şeklinde yorumlanmalıdır.